Hârûn b. Abdullah’ın Hadisi (Hedy'i Kendisi Kesen Ve Başkasından Yardım İsteyenler)
20. Hârûn b. Abdullah’ın Hadisi (Hedy'i Kendisi Kesen Ve Başkasından Yardım İsteyenler)
1766- Ali (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kurbanlık develerini kestiği zaman otuz tanesini kendi eliyle kesti, geriye kalanlarım da bana emretti, ben kestim."
Beyhâki, es-Sünenü’l-Kübrâ, V, 238.
1767- Abdullah b. Kurt'dan rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
" Sânı yüce olan Allah katında günlerin en büyüğü kurban (bayramı) günüdür. Sonra da karr günüdür"
Îsa(nın) rivâyet etti(ğine göre) Sevr;
" O, (karr günü, Kurban Bayramı'nın) ikinci gün(ü)dür" demiştir. (Râvî Abdullah b. Kurt) dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a beş veya altı tane kurbanlık deve getirilmişti. (Resûlüllah'ın kesime) kendilerinden başlaması için (kendiliklerinden) ona yaklaşmaya başlıyorlardı. (Develerin) yanlan ve başları yere düşünce (Resûlüllah) gizli bir söz söyledi, anlayamadım. (Önümdekine) " ne diyor?" diye sordum. " İsteyen (bu kurbandan) kesip alabilir (diyor)" diye cevâp verdi.
Beyhâkî es-Sünenu'l-kübrâ, V, 237.
1768- Ğurfe b. el-Hâris el-Kındî'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı Veda Haccında gördüm. (Kendisine) hedy kurbanlıkları getirilince;
" Bana Ebû Hasan'ı çağırınız!" dedi. Bunun üzerine derhal kendisine Ali (radıyallahü anh) çağrıldı. O'na (hitaben);
" Şu süngünün (kabzasının) alt kısmından tut" buyurdu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de süngünün (kabzasının) üst kısmından tuttu. Sonra onu kurbanlık develere (ikisi birden) çaldılar. (Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) işini bitirince devesine bindi ve Ali (radıyallahü anh)'yi de arkasına aldı.
Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, V, 238.
٢٠ - باب مَنْ نَحَرَ الْهَدْىَ بِيَدِهِ وَاسْتَعَانَ بِغَيْرِهِ
١٧٦٦ - حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ، وَيَعْلَى، ابْنَا عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ، عَنِ ابْنِ أَبِي نَجِيحٍ، عَنْ مُجَاهِدٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، عَنْ عَلِيٍّ، - رضى اللّه عنه - قَالَ لَمَّا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بُدْنَهُ فَنَحَرَ ثَلاَثِينَ بِيَدِهِ وَأَمَرَنِي فَنَحَرْتُ سَائِرَهَا .
١٧٦٧ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِيُّ، أَخْبَرَنَا عِيسَى، ح وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ، أَخْبَرَنَا عِيسَى، - وَهَذَا لَفْظُ إِبْرَاهِيمَ - عَنْ ثَوْرٍ، عَنْ رَاشِدِ بْنِ سَعْدٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَامِرِ بْنِ لُحَىٍّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُرْطٍ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( إِنَّ أَعْظَمَ الأَيَّامِ عِنْدَ اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى يَوْمُ النَّحْرِ ثُمَّ يَوْمُ الْقَرِّ ) . قَالَ عِيسَى قَالَ ثَوْرٌ وَهُوَ الْيَوْمُ الثَّانِي . قَالَ وَقُرِّبَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَدَنَاتٌ خَمْسٌ أَوْ سِتٌّ فَطَفِقْنَ يَزْدَلِفْنَ إِلَيْهِ بِأَيَّتِهِنَّ يَبْدَأُ فَلَمَّا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا - قَالَ فَتَكَلَّمَ بِكَلِمَةٍ خَفِيَّةٍ لَمْ أَفْهَمْهَا فَقُلْتُ مَا قَالَ - قَالَ ( مَنْ شَاءَ اقْتَطَعَ ) .
١٧٦٨ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ، عَنْ حَرْمَلَةَ بْنِ عِمْرَانَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ الأَزْدِيِّ، قَالَ سَمِعْتُ غَرَفَةَ بْنَ الْحَارِثِ الْكِنْدِيَّ، قَالَ شَهِدْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ وَأُتِيَ بِالْبُدْنِ فَقَالَ ( ادْعُوا لِي أَبَا حَسَنٍ ) . فَدُعِيَ لَهُ عَلِيٌّ - رضى اللّه عنه - فَقَالَ لَهُ ( خُذْ بِأَسْفَلِ الْحَرْبَةِ ) . وَأَخَذَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِأَعْلاَهَا ثُمَّ طَعَنَ بِهَا فِي الْبُدْنِ فَلَمَّا فَرَغَ رَكِبَ بَغْلَتَهُ وَأَرْدَفَ عَلِيًّا رضى اللّه عنه .