Büyük Adamın Süt Emmesinin Hükmü
9. Büyük Adamın Süt Emmesinin Hükmü
2060- Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunduğuna göre bir gün Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Hazret-i Âişe'nin) yanına gelmiş, onun yanında bir adam varmış. Bu (durum Resûl-i Ekrem'in) hoşuna gitmediği için yüzü değişmiş, (Bu hadisin buraya kadar olan kısmını Hafs ile Muammed b. Kesîr Ebû Dâvûd'a aynı mânâya gelen değişik sözlerle rivâyet etmişlerken hadisin bundan sonraki kısmını naklederken hem söz hem de mânâ bakımından) ittifakla şöyle rivâyet ettiler. Bunun üzerine (Hazret-i Âişe;)
Ya Resûlallah, bu (zât)'benim süt kardeşimdir, dedi. (Hazret-i Peygamber de);
" Süt kardeşlerinize iyi dikkât ediniz. Çünkü süt hükmü ancak açlıktan dolayı sabit olur" buyurmuştur.
Buhârî, şehâdet 7, nikâh 21; Müslim, redâ' 32; Nesâî, nikâh 51; Dârimî, nikâh 52.
2061- İbn Mesûd (radıyallahü anh)'dan nakledilmiştir ki: Kemikleri kuvvetlendiren ve kas(lar)ı oluşturan (süt emmenin) dışında (süt akrabalığı meydana getirecek) hiçbir süt emme yoktur. (Abdullah b. Mesûd hakkında) Ebû Mûsâ (el-Hilâlî); Bu büyük âlim aramızda iken bize soru sormayınız, dedi.
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübrâ, VII, 461.
2062- (Bir önceki hadisin) manası Abdullah b. Mes'ud vasıtasıyla Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen rivâyet olunmuştur. (Ancak Veki’ bu hadisi);
" kemiği büyüten (süt)" diye rivâyet etmiştir.
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübrâ, VII, 461.
٩ - باب فِي رَضَاعَةِ الْكَبِيرِ
٢٠٦٠ - حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ، أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ، عَنْ أَشْعَثَ بْنِ سُلَيْمٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ مَسْرُوقٍ، عَنْ عَائِشَةَ الْمَعْنَى، وَاحِدٌ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم دَخَلَ عَلَيْهَا وَعِنْدَهَا رَجُلٌ قَالَ حَفْصٌ فَشَقَّ ذَلِكَ عَلَيْهِ وَتَغَيَّرَ وَجْهُهُ - ثُمَّ اتَّفَقَا - قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ أَخِي مِنَ الرَّضَاعَةِ . فَقَالَ ( انْظُرْنَ مَنْ إِخْوَانُكُنَّ فَإِنَّمَا الرَّضَاعَةُ مِنَ الْمَجَاعَةِ ) .
٢٠٦١ - حَدَّثَنَا عَبْدُ السَّلاَمِ بْنُ مُطَهِّرٍ، أَنَّ سُلَيْمَانَ بْنَ الْمُغِيرَةِ، حَدَّثَهُمْ عَنْ أَبِي مُوسَى، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ ابْنٍ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ، عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ، قَالَ لاَ رِضَاعَ إِلاَّ مَا شَدَّ الْعَظْمَ وَأَنْبَتَ اللَّحْمَ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى لاَ تَسْأَلُونَا وَهَذَا الْحَبْرُ فِيكُمْ .
٢٠٦٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الأَنْبَارِيُّ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ الْمُغِيرَةِ، عَنْ أَبِي مُوسَى الْهِلاَلِيِّ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِمَعْنَاهُ وَقَالَ أَنْشَزَ الْعَظْمَ .