Anne Ve Babası Razı Olmadığı Halde Savaşa Çıkan Kimse
33. Anne Ve Babası Razı Olmadığı Halde Savaşa Çıkan Kimse
2530- Abdullah b. Amr'den; demiştir ki: Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek;
Hicret etmek üzere seninle antlaşmaya geldim. Annemi ve babamı da (arkamda) ağlıyor olarak bıraktım dedi. (Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'de);
''Geri don onları ağlattığın gibi güldür." buyurdu.
Nesâî, bey'ât 10; İbn Mâce, Cihâd 13; Ahmed b. Hanbel, II, 160, 194, 198, 204.
2531- Abdullah b. Amr'dan; demiştir ki: Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek;
Ey Allah'ın Rasûlü ben cihada çıkabilir miyim? dedi. (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'de);
" Senin annen baban var mı?" diye sordu. (O kimse de); Evet diye cevap verdi. (Bunun üzerine Peygamber);
" Öyleyse onların hizmetinde (bulunarak) cihâd et!" buyurdu. Ebû Dâvud dedi ki; Ebû'l-Abbâs, ismi es-Sâib b. Ferruh olan şâir (râvi)'dir."
Buhârî, cihad 138, Edeb 3; Tirmizi cihâd 2; Müslim, birr 5; Ahmed b. Hanbel, II, 165, 172, 188, 193, 197, 221.
2532- Ebû Said el-Hudrî'den rivâyet olunduğuna göre bir adam (cihada katılmak için) Yemen'den Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanına hicret etmiş, Rasûl-i zişan efendimiz de ona;
" Yemen'de herhangi bir kimsen var mı?" diye sormuş. (Adam);
Annemle babam var, cevabını vermiş. (Fahr-i kâinat);
" (Buraya gelmen için) Sana izin verdiler mi?" diye (ikinci bir soru daha) sormuş (O zat tekrar);
Hayır diye cevap vermiş. (Bunun üzerine Fahr-i Kâinat efendimiz);
" Dön onlardan izin iste, eğer izin verirlerse cihada katıl, yoksa onlara hizmet et." buyurmuştur.
Hakim, el-Müstedrek, II, 103; Beyhâkî, es-Sünenu'l-kübrâ, IX, 29.
٣٣ - باب فِي الرَّجُلِ يَغْزُو وَأَبَوَاهُ كَارِهَانِ
٢٥٣٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ، أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ، حَدَّثَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ : جِئْتُ أُبَايِعُكَ عَلَى الْهِجْرَةِ وَتَرَكْتُ أَبَوَىَّ يَبْكِيَانِ . فَقَالَ : ( ارْجِعْ عَلَيْهِمَا فَأَضْحِكْهُمَا كَمَا أَبْكَيْتَهُمَا ) .
٢٥٣١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ، أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ، عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِي ثَابِتٍ، عَنْ أَبِي الْعَبَّاسِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أُجَاهِدُ قَالَ : ( أَلَكَ أَبَوَانِ ) . قَالَ : نَعَمْ . قَالَ : ( فَفِيهِمَا فَجَاهِدْ ) . قَالَ أَبُو دَاوُدَ : أَبُو الْعَبَّاسِ هَذَا الشَّاعِرُ اسْمُهُ السَّائِبُ بْنُ فَرُّوخَ .
٢٥٣٢ - حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ، أَخْبَرَنِي عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ، أَنَّ دَرَّاجًا أَبَا السَّمْحِ، حَدَّثَهُ عَنْ أَبِي الْهَيْثَمِ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، : أَنَّ رَجُلاً، هَاجَرَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنَ الْيَمَنِ، فَقَالَ : ( هَلْ لَكَ أَحَدٌ بِالْيَمَنِ ) . قَالَ : أَبَوَاىَ . قَالَ : ( أَذِنَا لَكَ ) . قَالَ : لاَ . قَالَ : ( ارْجِعْ إِلَيْهِمَا فَاسْتَأْذِنْهُمَا، فَإِنْ أَذِنَا لَكَ فَجَاهِدْ، وَإِلاَّ فَبِرَّهُمَا ) .