Ahir Zamanda Bağış Kabul Etmenin Çirkinliği
17. Ahir Zamanda Bağiş Kabul Etmenin Çirkinliği
2960- Vadilkurâ halkından Süleym b. Mutayr (isimli) bir ihtiyar, dedi ki:
Babam Mutayr (in) bana haber verdi(ğine göre) kendisi (birgün) hacca (gitmek üzere yola) çıkmış ve Süveydo'da ilaç ve huzâz aramak için gelmişe benzeyen bir adamla karşılaşıvermiş ve (o adam şöyle) demiş: Veda haccında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i halka vaaz edip onları (iyiliğe) çağırıp (kötülükten) sakındırırken işiten bir adam dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (şöyle) buyurdu.
" Ey insanlar! bağışı, bağış olduğu müddetçe alınız. (Fakat) " Kureyş saltanatı ele geçirme yarışına girişip te bağış (size) dininiz karşılığında (verilir bir hale gelince) onu (almayı) bırakınız.
Ebû Dâvud der ki: Bu hadisi İbnü Mübarek Muhammed b. Yesar'dan (o da) Süleym b. Mutayr'den rivâyet etmiştir.
2961- Vadil-kura halkından olan Süleym b. Mutayr'dan (rivâyet olunduğuna göre) babası O'na (şöyle) demiştir:
Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i veda hutbesinde dinledim. Halkı (iyiliğe) çağırıp (kötülükten) sakındırdı. Sonra da:
" Ey Allah'ım tebliğ ettim mi?" dedi. (orada bulunan sahabiler)
" Evet Allah için" (tebliğ ettin) karşılığını verdiler. Sonra (Peygamber efendimiz tekrar):
" Ey Allah'ım tebliğ ettim mi?" dedi (onlar da tekrar)
" Allah için evet" dediler. Sonra (Peygamber efendimiz):
" - Kureyş kendi aralarında saltanatı ele geçirme yarışına girdikleri ve bağış da rüşvete dönüştüğü zaman onu (almayı) bırakınız" . (Bu hadisi nakleden zat hakkında) " bu (zat) kimdir?" diye (bilenlere) sorulduğunda (onlar) " Bu (zât) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in arkadaşı Zü'z-Zevâid'dir. Cevabını verdiler.
١٧ - باب فِي كَرَاهِيَةِ الاِفْتِرَاضِ فِي آخِرِ الزَّمَانِ
٢٩٦٠ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِي الْحَوَارِيِّ، حَدَّثَنَا سُلَيْمُ بْنُ مُطَيْرٍ، - شَيْخٌ مِنْ أَهْلِ وَادِي الْقُرَى - قَالَ حَدَّثَنِي أَبِي مُطَيْرٌ أَنَّهُ خَرَجَ حَاجًّا حَتَّى إِذَا كَانَ بِالسُّوَيْدَاءِ إِذَا أَنَا بِرَجُلٍ قَدْ جَاءَ كَأَنَّهُ يَطْلُبُ دَوَاءً وَحُضُضًا فَقَالَ أَخْبَرَنِي مَنْ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ وَهُوَ يَعِظُ النَّاسَ وَيَأْمُرُهُمْ وَيَنْهَاهُمْ فَقَالَ ( يَا أَيُّهَا النَّاسُ خُذُوا الْعَطَاءَ مَا كَانَ عَطَاءً فَإِذَا تَجَاحَفَتْ قُرَيْشٌ عَلَى الْمُلْكِ وَكَانَ عَنْ دِينِ أَحَدِكُمْ فَدَعُوهُ ) . قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ ابْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ سُلَيْمِ بْنِ مُطَيْرٍ .
٢٩٦١ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا سُلَيْمُ بْنُ مُطَيْرٍ، - مِنْ أَهْلِ وَادِي الْقُرَى - عَنْ أَبِيهِ، أَنَّهُ حَدَّثَهُ قَالَ سَمِعْتُ رَجُلاً، يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَأَمَرَ النَّاسَ وَنَهَاهُمْ ثُمَّ قَالَ ( اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ ) . قَالُوا اللَّهُمَّ نَعَمْ . ثُمَّ قَالَ ( إِذَا تَجَاحَفَتْ قُرَيْشٌ عَلَى الْمُلْكِ فِيمَا بَيْنَهَا وَعَادَ الْعَطَاءُ أَوْ كَانَ رُشًا فَدَعُوهُ ) . فَقِيلَ مَنْ هَذَا قَالُوا هَذَا ذُو الزَّوَائِدِ صَاحِبُ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم .