Tartıyı Ağır Tutmak (Ve Ücretle Tartmak)
7. Tartıyı Ağır Tutmak (Ve Ücretle Tartmak)
3338- Süveyd b. Kays (radıyallahü anh)'in şöyle dediği rivâyet edilir: Mahrafe Bu isim bazı nüshalarda " Mahreme" şeklindedir. el-Abdî ile birlikte Hecer'den bez alıp, Mekke'ye getirdik. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yürüyerek yanımıza geldi ve bizimle bir iç don pazarlığı yaptı. Orada ücretle tartan bir adam vardı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu adama:
" Tart ve (biraz) ağir tut" buyurdu.
Tirmizî, büyü 66; İbn Mâce, ticârâl 34; Nesâî, büyü 54; Dârimî, büyü 47; Ahmed b. Hanbel, IV, 352.
3339- Ebû Safvân b. Umeyra'nın şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Hicretten önce, Mekke'de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a geldim...
(Ravi), bu (önceki) hadisi söyledi, " ücretle tartan" ı anmadı.
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu hadisi, Kays da Süfyân’in dediği gibi rivayeî etti. Söz Süfyân’ın sözüdür, (doğrusu Süfyân'ın rivâyetidir)
Nesâî, büyü 54; İbn Mâce, ticârât 34.
3340- Ebû Rizme der ki: Babamı şöyle derken işittim:
Bir adam Şu'be'ye:
" Safvân sana muhalefet etti" dedi. Şu'be de, " Bu başımı yardı" karşılığını verdi.
Bana, Yahya b. Maîn'in:
" Her kim Süfyân'a muhalefet ederse (önemsizdir) söz, Süfyân'ın sözüdür." dediği ulaştı.
3341- Ahmed b. Hanbel, Vekî vasıtasıyla Şu'be'nin, " Süfyân’ın hafızası benim hafızamdan daha sağlamdır." dediğini nakletmiştir.
٧ - باب فِي الرُّجْحَانِ فِي الْوَزْنِ وَالْوَزْنِ بِالأَجْرِ
٣٣٣٨ - حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ، حَدَّثَنَا أَبِي، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ، حَدَّثَنِي سُوَيْدُ بْنُ قَيْسٍ، قَالَ جَلَبْتُ أَنَا وَمَخْرَمَةُ الْعَبْدِيُّ، بَزًّا مِنْ هَجَرَ فَأَتَيْنَا بِهِ مَكَّةَ فَجَاءَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَمْشِي فَسَاوَمَنَا بِسَرَاوِيلَ فَبِعْنَاهُ وَثَمَّ رَجُلٌ يَزِنُ بِالأَجْرِ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( زِنْ وَأَرْجِحْ ) .
٣٣٣٩ - حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ، وَمُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، - الْمَعْنَى قَرِيبٌ - قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ، عَنْ أَبِي صَفْوَانَ بْنِ عُمَيْرَةَ، قَالَ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِمَكَّةَ قَبْلَ أَنْ يُهَاجِرَ بِهَذَا الْحَدِيثِ وَلَمْ يَذْكُرْ يَزِنُ بِالأَجْرِ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ قَيْسٌ كَمَا قَالَ سُفْيَانُ وَالْقَوْلُ قَوْلُ سُفْيَانَ .
٣٣٤٠ - حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي رِزْمَةَ، سَمِعْتُ أَبِي يَقُولُ، قَالَ رَجُلٌ لِشُعْبَةَ خَالَفَكَ سُفْيَانُ . قَالَ دَمَغْتَنِي . وَبَلَغَنِي عَنْ يَحْيَى بْنِ مَعِينٍ قَالَ كُلُّ مَنْ خَالَفَ سُفْيَانَ فَالْقَوْلُ قَوْلُ سُفْيَانَ .
٣٣٤١ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ شُعْبَةَ، قَالَ كَانَ سُفْيَانُ أَحْفَظَ مِنِّي .