Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 30. Yerde Yaşayan Küçük Hayvanları Yemek

3800- (Milkâm b. Telibb'in) babasından rivâyet olunmuştur; dedi ki:

Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile (uzun süre) birlikte bulundum. (Ondan) küçük canlıların haram olduğuna dair (hiçbir söz) duymadım.

3801- (Îsa b. Nümeyle'nin) babasından rivâyet olunmuştur; dedi ki:

Bir gün ben İbn Ömer'in yanında iken, kendisine kirpi (eti) yeme(nin hükmü) soruldu da (bu soruya cevap olmak üzere);

" De ki: Bana vahyolunanda (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyorum.." En'am, (6) 145. (mealindeki) âyeti okudu. (Orada İbn Ömer'in) yanında (bulunan) yaşlı bir zat şöyle dedi:

(Ama) ben Ebû Hureyre'yi:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında kirpiden söz edildi de (Hazret-i Peygamber):

" O pis hayvanlardan biridir" buyurdu, derken işittim.

Bunun üzerine İbn Ömer;

" Eğer Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu söylemişse o (kirpi) onun dediği gibidir; demek ben bilmiyormuşum" dedi.

٣٠ - باب فِي أَكْلِ حَشَرَاتِ الأَرْضِ

٣٨٠٠ - حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنَا غَالِبُ بْنُ حَجْرَةَ، حَدَّثَنِي مِلْقَامُ بْنُ تَلِبٍّ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ صَحِبْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَلَمْ أَسْمَعْ لِحَشَرَةِ الأَرْضِ تَحْرِيمًا ‏.‏

٣٨٠١ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ خَالِدٍ الْكَلْبِيُّ أَبُو ثَوْرٍ، حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ، عَنْ عِيسَى بْنِ نُمَيْلَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كُنْتُ عِنْدَ ابْنِ عُمَرَ فَسُئِلَ عَنْ أَكْلِ الْقُنْفُذِ، فَتَلاَ ‏{‏ قُلْ لاَ أَجِدُ فِيمَا أُوحِيَ إِلَىَّ مُحَرَّمًا ‏}‏ الآيَةَ قَالَ قَالَ شَيْخٌ عِنْدَهُ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ ذُكِرَ عِنْدَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ‏(‏ خَبِيثَةٌ مِنَ الْخَبَائِثِ ‏) . فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ إِنْ كَانَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم هَذَا فَهُوَ كَمَا قَالَ مَا لَمْ نَدْرِ ‏.‏



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 29. Toy Kuşunun Etini Yemek

3799- (Büreyh b. Ömer b. Sefîne'nin) dedesinden şöyle dediği rivâyet olunmuştur:

Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber toy kuşu eti yedim.

Tirmizî, et'ime 62.

٢٩ - باب فِي أَكْلِ لَحْمِ الْحُبَارَى

٣٧٩٩ - حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ سَهْلٍ، حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَهْدِيٍّ، حَدَّثَنِي بُرَيْهُ بْنُ عُمَرَ بْنِ سَفِينَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، قَالَ أَكَلْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لَحْمَ حُبَارَى ‏.‏



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 28. Keler (Etini) Yemek

3795- İbn Abbâs'dan rivâyet olunduğuna göre; dedi ki: (İbn Abbâs'ın) teyzesi, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a yağ, birkaç keler ve kurumuş peynir hediye etmiş. (Hazret-i Peygamber de) yağ ile peyniri yemiş, (fakat) tiksindiğinden dolayı kelerleri bırakmış. (İbn Abbâs'a göre), eğer (keler eti yemek) haram olsaydı Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın sofrasında (keler) yenmezdi.

Buharî, hibe 7, et'ime 8, 16, megâzî 38, i'tisam 24; Müslim, sayd 46; Nesâî, sayd 26, nikâh 79; Ahmed b. Hanbel, I, 225, 259, 366, II, 329, 340, 347, IV, 4.

3796- Hâlid b. Velid'den rivâyet olunduğuna göre: Kendisi (bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte Meymûne'nin evine girmiş. (O sırada Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a kızartılmış bir keler getirilmiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da (alıp yemek üzere) ona elini uzatmış. Bunun üzerine (o sırada) Meymûne'nin evinde bulunan bazı kadınlar;

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e yemek istediği şeyin ne olduğunu haber yerin" demişler. Orada bulunanlar da:

" Bu kelerdir" demişler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da hemen elini çekmiş.

(Halid b. Velid sözlerine devamla şöyle) dedi: Ben (kendisine): Ey Allah'ın Rasûlü, bu (kelerin etini yemek) haram mıdır? diye sordum.

" Hayır (haram değildir), fakat o benim kavmimin toprağında bulunmaz ve ben ondan tiksinti hissediyorum" buyurdu.

Bunun üzerine ben kızarmış keleri (önüme) çektim ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın gözünün önünde yedim.

Buharî, zebâih 32; Müslim, sayd 43; Nesâi, sayd 62; İbn Mâce, sayd 16; Muvatta, İsti’zân 10; Ahmed b. Hanbel, IV, 89.

3797- Sabit b. Vedîa'dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber bir askeri birlik içerisinde bulunuyordum. Derken birkaç keler yakaladık. Ben onlardan birini kızartıp Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a getirdim ve önüne koydum. (Hazret-i Peygamber) bir çöp alıp onunla (kelerin) parmaklarını saymaya başladı; sonra:

" İsrail oğullarından bir topluluk yerde yürüyen hayvanlar şekline çevrilmiştir. Ancak ben (onların çevrildiği) bu hayvanın hangi hayvan olduğunu bilmiyorum" buyurdu ve (bu keleri) yemedi, (yenmesini de) yasaklamadı.

Nesâî, sayd 62; İbn Mâce, sayd 16.

3798- Abdurrahman b. Şibl'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) keler etini yemeyi yasaklamıştır.

٢٨ - باب فِي أَكْلِ الضَّبِّ ‏.‏

٣٧٩٥ - حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ أَبِي بِشْرٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ خَالَتَهُ، أَهْدَتْ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم سَمْنًا وَأَضُبًّا وَأَقِطًا فَأَكَلَ مِنَ السَّمْنِ وَمِنَ الأَقِطِ وَتَرَكَ الأَضُبَّ تَقَذُّرًا وَأُكِلَ عَلَى مَائِدَتِهِ وَلَوْ كَانَ حَرَامًا مَا أُكِلَ عَلَى مَائِدَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏.‏

٣٧٩٦ - حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ، عَنْ مَالِكٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ أَبِي أُمَامَةَ بْنِ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، عَنْ خَالِدِ بْنِ الْوَلِيدِ، أَنَّهُ دَخَلَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَيْتَ مَيْمُونَةَ فَأُتِيَ بِضَبٍّ مَحْنُوذٍ فَأَهْوَى إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِيَدِهِ فَقَالَ بَعْضُ النِّسْوَةِ اللاَّتِي فِي بَيْتِ مَيْمُونَةَ أَخْبِرُوا النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِمَا يُرِيدُ أَنْ يَأْكُلَ مِنْهُ فَقَالُوا هُوَ ضَبٌّ . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَدَهُ . قَالَ فَقُلْتُ أَحَرَامٌ هُوَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ ‏(‏ لاَ وَلَكِنَّهُ لَمْ يَكُنْ بِأَرْضِ قَوْمِي فَأَجِدُنِي أَعَافُهُ ‏) . قَالَ خَالِدٌ فَاجْتَرَرْتُهُ فَأَكَلْتُهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَنْظُرُ ‏.‏

٣٧٩٧ - حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ، أَخْبَرَنَا خَالِدٌ، عَنْ حُصَيْنٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ، عَنْ ثَابِتِ بْنِ وَدِيعَةَ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي جَيْشٍ فَأَصَبْنَا ضِبَابًا - قَالَ - فَشَوَيْتُ مِنْهَا ضَبًّا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَوَضَعْتُهُ بَيْنَ يَدَيْهِ - قَالَ - فَأَخَذَ عُودًا فَعَدَّ بِهِ أَصَابِعَهُ ثُمَّ قَالَ ‏(‏ إِنَّ أُمَّةً مِنْ بَنِي إِسْرَائِيلَ مُسِخَتْ دَوَابَّ فِي الأَرْضِ وَإِنِّي لاَ أَدْرِي أَىُّ الدَّوَابِّ هِيَ ‏) . قَالَ فَلَمْ يَأْكُلْ وَلَمْ يَنْهَ ‏.‏

٣٧٩٨ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَوْفٍ الطَّائِيُّ، أَنَّ الْحَكَمَ بْنَ نَافِعٍ، حَدَّثَهُمْ حَدَّثَنَا ابْنُ عَيَّاشٍ، عَنْ ضَمْضَمِ بْنِ زُرْعَةَ، عَنْ شُرَيْحِ بْنِ عُبَيْدٍ، عَنْ أَبِي رَاشِدٍ الْحُبْرَانِيِّ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ شِبْلٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَهَى عَنْ أَكْلِ لَحْمِ الضَّبِّ ‏.‏



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget