Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 18. Kişinin Başka Biri İçin Yerinden Kalkması

4827- Said İbn Ebi'l-Hasen'den demiştir ki:

(Birgün) Ebû Bekre şahitlik için yanımıza gelmişti de bir adam ona (yer vermek için) yerinden kalktı; (fakat Hazret-i Ebû Bekre) oraya oturmayı kabul etmedi ve:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu ve bir kimsenin (kendi gönlüyle) giydirmediği kimsenin elbisesine el dokundurmayı yasakladı, dedi.

4828- İbn Ömer (radıyallahü anh)'den demiştir ki: Bir adam, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzuruna gelmişti, (orada bulunan) Başka bir adam da ona (yer vermek üzere) yerinden kalktı. Bunun üzerine (adam kendisine verilmek istenen) bu yere oturmak üzere (oraya doğru) yürüdü. (Fakat) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), hemen onu (oraya oturmaktan) nehyetti.

Ahmed b. Hanbel. 11. 85, 89, 102, 121, 124. 126, 149.

Ebû Dâvûd der ki: (Bu hadisi Hazret-i İbn Ömer'den rivâyet eden) Ebü'l- Hasib'in adı Ziyad İbn Ahdurrahman dır.

١٨ - بَاب فِي الْرَّجُل يَقُوْم لِلْرَّجُل مِن مَجْلِسِه

٤٨٢٧ - حَدَّثَنَا مُسْلِم بْن إِبْرَاهِيْم، ثَنَا شُعْبَة، عَن عَبْد رَبِّه بْن سَعِيْد، عَن أَبِي عَبْد الْلَّه مَوْلَى آَل أَبِي بُرْدَة، عَن سَعِيْد بْن أَبِي الْحَسَن قَال:

جَاءَنَا أَبُو بَكْرَة فِي شَهَادَة، فَقَام لَه رَجُل مِن مَجْلِسِه، فَأَبَى أَن يَجْلِس فِيْه وَقَال: إِن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم نَهَى عَن ذَا، وَنَهَى الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم أَن يَمْسَح الْرَّجُل يَدَه بِثَوْب مَن لَم يَكْسَه.

٤٨٢٨ - حَدَّثَنَا عُثْمَان بْن أَبِي شَيْبَة، أَن مُحَمَّد بْن جَعْفَر حَدَّثَهُم، عَن شُعْبَة، عَن عَقِيْل بْن طَلْحَة قَال: سُمِعَت أَبَا الْخَصِيب، عَن ابْن عُمَر قَال:

جَاء رَجُل إِلَى الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم، فَقَام لَه رَجُل مِن مَجْلِسِه، فَذَهَب لِيَجْلِس فِيْه، فَنَهَاه الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم.

قَال أَبُو دَاوُد: أَبُو الْخَصِيب اسْمُه زِيَاد بْن عَبْد الْرَّحْمَن.



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 17. Meclisin Ortasında Oturmanın Hükmü

4826- Hazret-i Huzeyfe'den (rivâyet edildiğine göre)Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)(meclis) halka(sı)nın ortasına oturan kimselere lanet etmiştir.

Tirmizî, Edeb 12.

١٧ - بَاب الْجُلُوْس وَسْط الْحَلْقَة

٤٨٢٦ - حَدَّثَنَا مُوْسَى بْن إِسْمَاعِيْل، ثَنَا أَبَان، ثَنَا قَتَادَة قَال: حَدَّثَنِي أَبُو مِجْلَز، عَن حُذَيْفَة،

أَن رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم لَعَن مَن جَلَس وَسَط الْحَلْقَة.



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 16. Meclislerde Tek Bir Halka Teşkil Edecek Şekilde Oturmak

4823- Câbir İbn Semüre'den; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün mescide girdi. (Mescidde) cemaat (ayrı ayrı) halka(lar) halinde oturuyorlardı. Bunun üzerine:

Sizi niçin böyle dağınık halde görüyorum" buyurdu.

Müslim, sala 119; Darimî, sala 19; Ahmed b. Hanbel, 11,377, 416, 526, 537, V,93, 101, 107.

4824- Şu (bir önceki hadis ayrıca) A'meş'den de (rivâyet edilmiştir.) Bu rivâyete göre A'meş (ya da Hazret-i Cabir bir önceki hadise ilaveten şunu da) söylemiştir: (Hazret-i Peygamber bu sözü söylerken) birliği seviyor (ayrılıktan) nefret ediyor (intibaını vermek istiyor) gibiydi.

4825- Câbir İbn Semüre'den demiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzuruna vardığımızda herbirimiz (önüne) gelen (ilk boş) yere otururdu. (Yukarı geçmek için kimseyi rahatsız etmezdi.)"

Tirmizî, isti'zan 29; Ahmed b. Hanbel, V, 91, 98, 108.

١٦ - بَاب فِي الْتَّحَلُّق

٤٨٢٣ - حَدَّثَنَا مُسَدَّد، ثَنَا يَحْيَى، عَن الْأَعْمَش قَال: حَدَّثَنِي الْمُسَيِّب بْن رَافِع، عَن تَمِيْم بْن طَرَفَة عَن جَابِر بْن سَمُرَة،

قَال دَخَل رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم الْمَسْجِد، وَهُم حِلَق فَقَال: (مَالِي أَرَاكُم عِزِيْن).

٤٨٢٤ - حَدَّثَنَا وَاصِل بْن عَبْد الْأَعْلَى، عَن ابْن فُضَيْل، عَن الْأَعْمَش بِهَذَا قَال: كَأَنَّه يُحِب الْجَمَاعَة.

٤٨٢٥ - حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن جَعْفَر الْوَرَكَانِي وَهَنَّاد، أَن شَرِيْكَا أَخْبَرَهُم، عَن سِمَاك، عَن جَابِر بْن سَمُرَة قَال:

كُنَّا إِذَا أَتَيْنَا الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم جَلَس أَحَدُنَا حَيْث يَنْتَهِي.



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget