Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 99. Aksırana Dua Etmek (Teşmit) Hakkında

5031- Hilâl b. Yesaf'dan demiştir ki:

(Birgün) Salim b. Ubeyd'le birlikte bulunuyorduk. (Orada bulunan) cemaatten biri aksirdı ve hemen arkasından:

" esselâmü aleykum" dedi. Bunun üzerine Salim:

Sana da, anana da, (selâm olsun) diye mukabedele bulundu. (Bu mukabeleden) sonra (adamın bu mukabeleden alındığını hissettiği için) " Her halde sen benim söylediğim (bu söz)den alındın" dedi. (Adam da):

Annemin ismini hayırla da şerle de anmamanı isterdim, karşılığını verdi. (Bunun üzerine Salim) şöyle dedi:

Ben sana (bu hususta) sadece Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in söylediğini söyledim. Biz (bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında bulunuyorduk. Topluluktan birisi aksırmışti da akabinde " Esselâmu aleykum" demişti. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Ona):

" Sana da anana da" diye karşılık vermişti ve sonra (bize hitab ederek):

" Sizden biriniz aksırdiğı zaman Allah'a hamdetsin"

(Ravi Hilal, Salim'in Hazret-i Peygamber'den naklettiği hamd şekillerini hafızasında iyice muhafaza edemediği için) bir takım hamdler rivâyet etti. Sonra (rivâyetine devam ederek, Salim'in Hazret-i Peygamber'den) şu sözleri (naklettiğini) söyledi:

" - ve yanında bulunan kimse de ona - Allah sana merhamet etsin desin, (aksıran kimse de) onlara:

" Allah bize de size de mağfiret etsin" diye karşılık versin."

Tirmizî edeb, 3.

5032- Şu (bir önceki) hadisi Hilal b. Yesaf, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan bir de Halid b. Arface ve Salim İbn Ubeyd el-Eşcaî yoluyla rivâyet etmiştir.

A. Dâvûdoğlu, Selâmet Yolları, IV, 317-318.

5033- Hazret-i Ebû Hüreyre'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Biriniz aksırdiği zaman " elhamdülillah alâ külli hâl (her halükârda Allah'a hamd olsun)" desin. (Onun bu hamdini işiten din) kardeşi veya arkadaşı (şüphe râvidendir):

" Yerhamükellah (Allah sana merhamet etsin)" desin. (Arkadaşının bu duasına karşılık olarak) aksıran kimse de (ona:) " Yehdikümüllah ve yüslihu bâleküm (Allah size hidayet versin ve halinizi ıslah etsin)" diye dua eder."

Buhârî, edeb 126; Tirmizî, edeb 3; İbn Mâce, edeb 20.

٩٩ - باب كَيْفَ تَشْمِيتُ الْعَاطِسِ

٥٠٣١ - حَدَّثَنَا عُثْمَان بْن أَبِي شَيْبَة، ثَنَا جَرِيْر، عَن مَنْصُوْر، عَن هِلَال بْن يَسَاف قَال:

كُنَّا مَع سَالِم بْن عُبَيْد فَعَطَس رَجُل مِن الْقَوْم فَقَال: الْسَّلَام عَلَيْكُم، فَقَال سَالِم: وَعَلَيْك وَعَلَى أُمِّك، ثُم قَال بَعْد: لَعَلَّك وَجَدْت مِمَّا قُلْت لَك، قَال: لَوَدِدْت أَنَّك لَم تَذْكُر أُمِّي بِخَيْر وَلَا بَشَر؟ قَال: إِنَّمَا قُلْت لَك كَمَا قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم، إِنَّا بَيْنَا نَحْن عِنْد رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم إِذ عَطَس رَجُل مِن الْقَوْم فَقَال: الْسَّلَام عَلَيْكُم، فَقَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (وَعَلَيْك وَعَلَى أُمِّك) ثُم قَال: (إِذَا عَطَس أَحَدُكُم فَلْيَحْمَد الْلَّه) قَال: فَذَكَر بَعْض الْمَحَامِد، (وَلْيَقُل لَه مَن عِنْدَه: يَرْحَمُك الْلَّه، وَلْيَرُد يَعْنِي عَلَيْهِم يَغْفِر الْلَّه لَنَا وَلَكُم).

٥٠٣٢ - حَدَّثَنَا تَمِيْم بْن الْمُنْتَصِر، ثَنَا إِسْحَاق يَعْنِي ابْن يُوَسُف عَن أَبِي بِشْر وَرْقَاء، عَن مَنْصُوْر، عَن هِلَال بْن يَسَاف، عَن خَالِد بْن عَرْفَجَة، عَن سَالِم بْن عُبَيْد الْأَشْجَعِي بِهَذَا الْحَدِيْث عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم.

٥٠٣٣ - حَدَّثَنَا مُوْسَى بْن إِسْمَاعِيْل، ثَنَا عَبْد الْعَزِيْز بْن عَبْد الْلَّه بْن أَبِي سَلَمَة، عَن عَبْد الْلَّه بْن دِيْنَار، عَن أَبِي صَالِح، عَن أَبِي هُرَيْرَة،

عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: ( إِذَا عَطَس أَحَدُكُم فَلْيَقُل: الْحَمْد لِلَّه عَلَى كُل حَال، وَلْيَقُل أَخُوْه أَو صَاحِبُه: يَرْحَمُك الْلَّه، وَيَقُوْل هُو: يَهْدِيْكُم الْلَّه وَيُصْلِح بَالَكُم).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 98. Aksırma Hakkında (Gelen Hadisler)

5029- Hazret-i Ebû Hüreyre'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) aksıracağı zaman elini ya da elbisesinin bir tarafını) yüzüne koyar, (böylece) aksırmayla (çıkan) sesi alçaltır yahut da kısarmış. (Ravi) Yahya (rivâyet ederken " alçaktı ve kıstı" kelimelerinin hangisinin olduğunda) şüpheye düştü.

Tirmizî, edeb 7.

5030- Hazret-i Ebû Hüreyre'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Bir müslümanın (muslüman) kardeşi üzerinde (ki hakkı) beştir:

1. Selâmı almak

2. Aksırana (elhamdülillah demesi halinde) teşmît etmek (yerhamukallah: Allah sana merhamet etsin, demek).

3. Davete icabet etmek,

4. Hastayı ziyaret etmek,

5. Cenazeyi uğurlamak."

Buhârî cenaiz 2; Müslim, selâm 4; Tirmizî, edeb I; Nesâî, cenaiz 53; İbn Mâce, cenaiz 1; Darimî, istizan 5; Ahmed b. Hanbel, I, 89, II, 68, 332, 388, 412, 540, V. 272.

٩٨ - بَاب فِي الْعُطَاس

٥٠٢٩ - حَدَّثَنَا مُسَدَّد، ثَنَا يَحْيَى، عَن ابْن عَجْلَان، عَن سُمَي، عَن أَبِي صَالِح، عَن أَبِي هُرَيْرَة قَال:

كَان رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم إِذَا عَطَس وَضَع يَدَه أَو ثَوْبَه عَلَى فِيْه وَخَفَض، أَو غَض بِهَا صَوْتَه، شَك يَحْيَى.

٥٠٣٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن دَاوُد بْن سُفْيَان وَخُشَيْش بْن أَصْرَم قَالَا: ثَنَا عَبْد الْرَّزَّاق، أَخْبَرَنَا مَعْمَر، عَن الْزُّهْرِي، عَن ابْن الْمُسَيَّب، عَن أَبِي هُرَيْرَة قَال:

قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (خَمْس تَجِب لِلْمُسْلِم عَلَى أَخِيْه: رُد الْسَّلَام، وَتَشْمِيْت الْعَاطِس، وَإِجَابَة الْدَّعْوَة، وَعِيَادَة الْمَرِيْض، وَاتِّبَاع الْجَنَازَة).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 97. Esnemek Konusunda (Gelen Hadisler)

5026- (İbn Ebi Said el-Hudrî'nin) babasından (rivâyet ettiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Biriniz esnediği zaman (eliyle) ağzını tutsun. Çünkü şeytan girer."

Müslim, zühd 58.

5027.. Süheyl'in (yine İbn Ebi Said el-Hudrî' ve onun babası yoluyla yaptığı) diğer bir rivâyete göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (şöyle) buyurmuştur:

(Birinizin) namazda esne(mesi gel) diği vakit gücü yettiği kadar ona engel olmaya çalışsın."

Müslim, zühd 59.

5028- Hazret-i Ebû Hüreyre'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Muhakkak ki Allah aksırmayı sever, esnemekten hoşlanmaz. Binaenaleyh, biriniz esne(mesi gel)diği zaman elinden geldiğince onu önlemeye çalışsın. (Esneyip de ) hâh- hââh- diye ses çıkarmasın. Çünkü bu şeytandandır. Şeytan buna güler."

Buharî, edeb 125, 128; Tirmizî, edeb 7; Ahmed b. Hanbel, II, 265, 428, 517.

٩٧ - بَاب مَا جَاء فِي التَّثَاؤُب

٥٠٢٦ - حَدَّثَنَا أَحْمَد بْن يُوْنُس، ثَنَا زُهَيْر، عَن سُهَيْل، عَن ابْن أَبِي سَعِيْد الْخُدْرِي، عَن أَبِيْه قَال:

قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (إِذَا تَثَاءَب أَحَدُكُم فَلْيُمْسِك عَلَى فِيْه، فَإِن الْشَّيْطَان يَدْخُل).

٥٠٢٧ - حَدَّثَنَا ابْن الْعَلَاء، عَن وَكِيْع، عَن سُفْيَان، عَن سُهَيْل نَحْوَه قَال:

(فِي الصَّلَاة فَلْيَكْظِم مَا اسْتَطَاع).

٥٠٢٨ - حَدَّثَنَا الْحَسَن بْن عَلِي، ثَنَا يَزِيْد بْن هَارُوْن، أَخْبَرَنَا ابْن أَبِي ذِئْب، عَن سَعِيْد الْمَقْبُرِي، عَن أَبِيْه، عَن أَبِي هُرَيْرَة قَال:

قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (إِن الْلَّه يُحِب الْعُطَاس وَيَكْرَه التَّثَاؤُب ، فَإِذَا تَثَاءَب أَحَدُكُم فَلْيَرُدَّه مَا اسْتَطَاع، وَلَا يَقُل هَاه هَاه؛ فَإِنَّمَا ذَلِكُم مِن الْشَّيْطَان يَضْحَك مِنْه).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget