Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 100. Aksıran Kimseye Kaç Defa " Yerhamükellah" Diye Dua Edilir?

5034- Hazret-i Ebû Hüreyre'den şöyle de(diği rivâyet edil)miştir:

(Din) kardeşine (aksırdığı zaman) üç defaya kadar (yerhamükelah diye) dua et. (Bundan) daha fazla olan aksırmalar ise nezle(den)dir.

(Artık nezleden olduğu anlaşılacağı için duaya devam etmek gerekmez.)"

5035- Said b. Said'den demiştir ki:

Benim kesin bildiğim şu ki; Hazret-i Ebû Hüreyre bu (bir önceki) hadisi Hazret-i Peygamber'den (merfû olarak) mânası ile rivâyet etmiştir. (Lafızlarını rivâyet ettiğini bilmiyorum).

Ebû Dâvûd dedi ki: Sözü geçen hadîsi (lafzıyla birlikte); Ebû Nuaym, Mûsâ b. Kays, Muhammed b. Adan, Said, Ebû Hureyre - senediyle Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den (merfu olarak) rivâyet etmiştir.

5036- Ubeyd b. Rifâe'z-Züraki'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Aksıran (bir müslüman)ı üç defa(ya kadar teşmit (etmeye devam) edersin, (üç defadan fazlasına gelince) eğer teşmit (dua) etmeyi istersen, teşmit (e devam) et. (Ama) istersen (bundan) vazgeç (e bilisin. Yani teşmite devam edip etmemek senin isteğine bağlıdır.)

5037- (İyas b. Seleme'nin) babasından (rivâyet edildiğine göre); Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında aksirmış da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:

" Yerhamükellah (Allah sana merhamet etsin)" diye dua etmiş. Sonra (adam yine) aksırmış. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

" Bu adam nezledir" buyurmuş (ve teşmitten vazgeçmiş.)

Müslim, zühd 55: Tirmizî, edeb 5; İbn Mace, edeb 20, Darimî, istizan 32; Ahmed b. Hanbel IV, 46, 50.

١٠٠ - بَاب كَم مَرَّة يُشَمَّت الْعَاطِس؟

٥٠٣٤ - حَدَّثَنَا مُسَدَّد، ثَنَا يَحْيَى، عَن ابْن عَجْلَان قَال: حَدَّثَنِي سَعِيْد بْن أَبِي سَعِيْد، عَن أَبِي هُرَيْرَة قَال:

شَمِّت أَخَاك ثَلَاثَا، فَمَا زَاد فَهُو زُكَام.

٥٠٣٥ - حَدَّثَنَا عِيْسَى بْن حَمَّاد الْمِصْرِي، أَخْبَرَنَا الْلَّيْث، عَن ابْن عَجْلَان، عَن سَعِيْد بْن أَبِي سَعِيْد عَن أَبِي هُرَيْرَة قَال: لَا أَعْلَمُه إِلَّا أَنَّه رَفَع الْحَدِيْث إِلَى الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم بِمَعْنَاه.

قَال أَبُو دَاوُد: رَوَاه أَبُو نُعَيْم عَن مُوْسَى بْن قَيْس، عَن مُحَمَّد بْن عَجْلَان، عَن سَعِيْد، عَن أَبِي هُرَيْرَة عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم.

٥٠٣٦ - حَدَّثَنَا هَارُوْن بْن عَبْد الْلَّه، ثَنَا مَالِك بْن إِسْمَاعِيْل، ثَنَا عَبْد الْسَّلَام بْن حَرْب، عَن يَزِيْد بْن عَبْد الْرَّحْمَن، عَن يَحْيَى بْن إِسْحَاق بْن عَبْد الْلَّه بْن أَبِي طَلْحَة، عَن أُمِّه حُمَيْدَة أَو عُبَيْدَة بِنْت عُبَيْد بْن رِفَاعَة الزُّرَقِي عَن أَبِيْهَا،

عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (تُشْمِت الْعَاطِس ثَلَاثَا، فَإِن شِئْت أَن تُشَمِّتَه فَشَمِّتْه، وَإِن شِئْت فَكُف).

٥٠٣٧ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيْم بْن مُوْسَى، أَخْبَرَنَا ابْن أَبِي زَائِدَة، عَن عِكْرِمَة بْن عَمَّار، عَن إِيَاس بْن سَلَمَة بْن الْأَكْوَع، عَن أَبِيْه،

أَن رَجُلَا عَطَس عِنْد الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم فَقَال لَه: (يَرْحَمُك الْلَّه) ثُم عَطَس فَقَال الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (الْرَّجُل مَزْكُوم).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 99. Aksırana Dua Etmek (Teşmit) Hakkında

5031- Hilâl b. Yesaf'dan demiştir ki:

(Birgün) Salim b. Ubeyd'le birlikte bulunuyorduk. (Orada bulunan) cemaatten biri aksirdı ve hemen arkasından:

" esselâmü aleykum" dedi. Bunun üzerine Salim:

Sana da, anana da, (selâm olsun) diye mukabedele bulundu. (Bu mukabeleden) sonra (adamın bu mukabeleden alındığını hissettiği için) " Her halde sen benim söylediğim (bu söz)den alındın" dedi. (Adam da):

Annemin ismini hayırla da şerle de anmamanı isterdim, karşılığını verdi. (Bunun üzerine Salim) şöyle dedi:

Ben sana (bu hususta) sadece Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in söylediğini söyledim. Biz (bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında bulunuyorduk. Topluluktan birisi aksırmışti da akabinde " Esselâmu aleykum" demişti. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Ona):

" Sana da anana da" diye karşılık vermişti ve sonra (bize hitab ederek):

" Sizden biriniz aksırdiğı zaman Allah'a hamdetsin"

(Ravi Hilal, Salim'in Hazret-i Peygamber'den naklettiği hamd şekillerini hafızasında iyice muhafaza edemediği için) bir takım hamdler rivâyet etti. Sonra (rivâyetine devam ederek, Salim'in Hazret-i Peygamber'den) şu sözleri (naklettiğini) söyledi:

" - ve yanında bulunan kimse de ona - Allah sana merhamet etsin desin, (aksıran kimse de) onlara:

" Allah bize de size de mağfiret etsin" diye karşılık versin."

Tirmizî edeb, 3.

5032- Şu (bir önceki) hadisi Hilal b. Yesaf, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan bir de Halid b. Arface ve Salim İbn Ubeyd el-Eşcaî yoluyla rivâyet etmiştir.

A. Dâvûdoğlu, Selâmet Yolları, IV, 317-318.

5033- Hazret-i Ebû Hüreyre'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Biriniz aksırdiği zaman " elhamdülillah alâ külli hâl (her halükârda Allah'a hamd olsun)" desin. (Onun bu hamdini işiten din) kardeşi veya arkadaşı (şüphe râvidendir):

" Yerhamükellah (Allah sana merhamet etsin)" desin. (Arkadaşının bu duasına karşılık olarak) aksıran kimse de (ona:) " Yehdikümüllah ve yüslihu bâleküm (Allah size hidayet versin ve halinizi ıslah etsin)" diye dua eder."

Buhârî, edeb 126; Tirmizî, edeb 3; İbn Mâce, edeb 20.

٩٩ - باب كَيْفَ تَشْمِيتُ الْعَاطِسِ

٥٠٣١ - حَدَّثَنَا عُثْمَان بْن أَبِي شَيْبَة، ثَنَا جَرِيْر، عَن مَنْصُوْر، عَن هِلَال بْن يَسَاف قَال:

كُنَّا مَع سَالِم بْن عُبَيْد فَعَطَس رَجُل مِن الْقَوْم فَقَال: الْسَّلَام عَلَيْكُم، فَقَال سَالِم: وَعَلَيْك وَعَلَى أُمِّك، ثُم قَال بَعْد: لَعَلَّك وَجَدْت مِمَّا قُلْت لَك، قَال: لَوَدِدْت أَنَّك لَم تَذْكُر أُمِّي بِخَيْر وَلَا بَشَر؟ قَال: إِنَّمَا قُلْت لَك كَمَا قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم، إِنَّا بَيْنَا نَحْن عِنْد رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم إِذ عَطَس رَجُل مِن الْقَوْم فَقَال: الْسَّلَام عَلَيْكُم، فَقَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (وَعَلَيْك وَعَلَى أُمِّك) ثُم قَال: (إِذَا عَطَس أَحَدُكُم فَلْيَحْمَد الْلَّه) قَال: فَذَكَر بَعْض الْمَحَامِد، (وَلْيَقُل لَه مَن عِنْدَه: يَرْحَمُك الْلَّه، وَلْيَرُد يَعْنِي عَلَيْهِم يَغْفِر الْلَّه لَنَا وَلَكُم).

٥٠٣٢ - حَدَّثَنَا تَمِيْم بْن الْمُنْتَصِر، ثَنَا إِسْحَاق يَعْنِي ابْن يُوَسُف عَن أَبِي بِشْر وَرْقَاء، عَن مَنْصُوْر، عَن هِلَال بْن يَسَاف، عَن خَالِد بْن عَرْفَجَة، عَن سَالِم بْن عُبَيْد الْأَشْجَعِي بِهَذَا الْحَدِيْث عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم.

٥٠٣٣ - حَدَّثَنَا مُوْسَى بْن إِسْمَاعِيْل، ثَنَا عَبْد الْعَزِيْز بْن عَبْد الْلَّه بْن أَبِي سَلَمَة، عَن عَبْد الْلَّه بْن دِيْنَار، عَن أَبِي صَالِح، عَن أَبِي هُرَيْرَة،

عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: ( إِذَا عَطَس أَحَدُكُم فَلْيَقُل: الْحَمْد لِلَّه عَلَى كُل حَال، وَلْيَقُل أَخُوْه أَو صَاحِبُه: يَرْحَمُك الْلَّه، وَيَقُوْل هُو: يَهْدِيْكُم الْلَّه وَيُصْلِح بَالَكُم).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 98. Aksırma Hakkında (Gelen Hadisler)

5029- Hazret-i Ebû Hüreyre'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) aksıracağı zaman elini ya da elbisesinin bir tarafını) yüzüne koyar, (böylece) aksırmayla (çıkan) sesi alçaltır yahut da kısarmış. (Ravi) Yahya (rivâyet ederken " alçaktı ve kıstı" kelimelerinin hangisinin olduğunda) şüpheye düştü.

Tirmizî, edeb 7.

5030- Hazret-i Ebû Hüreyre'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Bir müslümanın (muslüman) kardeşi üzerinde (ki hakkı) beştir:

1. Selâmı almak

2. Aksırana (elhamdülillah demesi halinde) teşmît etmek (yerhamukallah: Allah sana merhamet etsin, demek).

3. Davete icabet etmek,

4. Hastayı ziyaret etmek,

5. Cenazeyi uğurlamak."

Buhârî cenaiz 2; Müslim, selâm 4; Tirmizî, edeb I; Nesâî, cenaiz 53; İbn Mâce, cenaiz 1; Darimî, istizan 5; Ahmed b. Hanbel, I, 89, II, 68, 332, 388, 412, 540, V. 272.

٩٨ - بَاب فِي الْعُطَاس

٥٠٢٩ - حَدَّثَنَا مُسَدَّد، ثَنَا يَحْيَى، عَن ابْن عَجْلَان، عَن سُمَي، عَن أَبِي صَالِح، عَن أَبِي هُرَيْرَة قَال:

كَان رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم إِذَا عَطَس وَضَع يَدَه أَو ثَوْبَه عَلَى فِيْه وَخَفَض، أَو غَض بِهَا صَوْتَه، شَك يَحْيَى.

٥٠٣٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن دَاوُد بْن سُفْيَان وَخُشَيْش بْن أَصْرَم قَالَا: ثَنَا عَبْد الْرَّزَّاق، أَخْبَرَنَا مَعْمَر، عَن الْزُّهْرِي، عَن ابْن الْمُسَيَّب، عَن أَبِي هُرَيْرَة قَال:

قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (خَمْس تَجِب لِلْمُسْلِم عَلَى أَخِيْه: رُد الْسَّلَام، وَتَشْمِيْت الْعَاطِس، وَإِجَابَة الْدَّعْوَة، وَعِيَادَة الْمَرِيْض، وَاتِّبَاع الْجَنَازَة).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget