بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
176. Küçük (Kırmızı) Karıncaları Öldürmenin Hükmü
5265- Hazret-i Ebû Hüreyre'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
" Peygamberlerden birisi bir ağaç altına indi de kendisini (orada) bir karınca ısırdı. Bunun üzerine (yanında bulunan kimselerden eşyası)nı (oradan çekmelerini) istedi. Bu emir üzerine (eşyası) ağacın altından çıkarıldı. Sonra o karınca hakkında emir verdi de derhal (yuvası) yakıldı. Bunun üzerine (yüce) Allah kendisine; o birtek karıncayı) yaksaydin ya?' diye vahy buyurdu."
Müslim, selâm 149.
5266- Hazret-i Ebû Hüreyre'nin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan (rivâyet ettiğine göre) Peygamberlerden birini bir karınca ısırmış da emir vererek karıncanın yuvasını yaktırmış. Bunun üzerine Allah O'na:
" Seni bir karınca ısırdı diye ümmetlerden teşbihte bulunan bir ümmeti helak mi ettin?" diye vahy buyurmuştur.
Buharî, cihad 153, Nesaî, sayd 38, İbn Mâce, sayd 10; Ahmed b. Hanbel, II, 403.
5267- (Hazret-i Abdullah) İbn Abbâs (radıyallahü anh)'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hayvanlardan dördünü öldürmeyi yasaklamıştır:
" Karınca, balansı, çavuşkuşu ve göçeğen kuşu."
İbn Mâce, sayd 10; Darimî, edahi 26; Ahmed b. Hanbel, I, 332, 347.
5268- (Abdurrahman İbn Abdillah'ın) babasından; demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte bir seferde idik. Bir ihtiyacını gidermek için (bizden) ayrılmıştı. (O sırada) iki yavrusuyla birlikte bir serçe kuşu gördük ve iki yavrusunu da yakaladık. (Ana) kuş geldi ve üzerimizde kanatlarını gererek uçmaya başladı. Derken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi ve:
" Bu hayvanı yavrusu sebebiyle bu musibete kim uğrattı? Haydi yavrusunu ona geri verin" dedi ve (bir de) Bizim yakmış olduğumuz bir karınca yuvası gördü. Bunun üzerine:
Bunu kim yaktı? diye sordu.
Biz (yaktık), cevabını verdik.
Ateşle cezalandırmak ateşin rabbinden başkasına yakışmaz, buyurdu.
١٧٦ - بَاب فِي قَتْل الذَّر
٥٢٦٥ - حَدَّثَنَا قُتَيْبَة بْن سَعِيْد، عَن الْمُغِيرَة يَعْنِي ابْن عَبْد الْرَّحْمَن عَن أَبِي الْزِّنَاد، عَن الْأَعْرَج، عَن أَبِي هُرَيْرَة أَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (نَزَل نَبِي مِن الْأَنْبِيَاء تَحْت شَجَرَة فَلَدَغَتْه نَمْلَة، فَأَمَر بِجَهَازِه فَأُخْرِج مِن تَحْتِهَا، ثُم أَمَر بِهَا فَأُحْرِقَت، فَأَوْحَى الْلَّه إِلَيْه فَهَلْا نَمْلَة وَاحِدَة).
٥٢٦٦ - حَدَّثَنَا أَحْمَد بْن صَالِح، ثَنَا عَبْد الْلَّه بْن وَهْب قَال: أَخْبَرَنِي يُوْنُس، عَن ابْن شِهَاب، عَن أَبِي سَلَمَة بْن عَبْد الْرَّحْمَن، وَسَعِيْد بِن الْمُسَيَّب، عَن أَبِي هُرَيْرَة، عَن رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (أَن نَمْلَة قَرَصَت نَبِيا مِن الْأَنْبِيَاء فَأَمَر بِقَرْيَة الْنَّمْل فَأُحْرِقَت، فَأَوْحَى الْلَّه إِلَيْه أَفِي أَن قَرَصَتْك نَمْلَة أَهْلَكْت أُمَّة مِن الْأُمَم تُسَبِّح).
٥٢٦٧ - حَدَّثَنَا أَحْمَد بْن حَنْبَل، ثَنَا عَبْد الْرَّزَّاق، أَخْبَرَنَا مَعْمَر، عَن الْزُّهْرِي، عَن عُبَيْد الْلَّه بْن عَبْد الْلَّه بْن عُتْبَة، عَن ابْن عَبَّاس قَال: إِن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم نَهَى عَن قَتْل أَرْبَع مِن الْدَّوَاب الْنَّمْلَة، وَالْنَّحْلَة، وَالْهُدْهُد، وَالْصُّرَد.
٥٢٦٨ - حَدَّثَنَا أَبُو صَالِح مَحْبُوْب بْن مُوْسَى، أَخْبَرَنَا أَبُو إِسْحَاق الْفَزَارِي، عَن أَبِي إِسْحَاق الْشَّيْبَانِي عَن ابْن سَعْد، قَال أَبُو دَاوُد: وَهُو الْحُسْن بْن سَعْد، عَن عَبْد الْرَّحْمَن بْن عَبْد الْلَّه، عَن أَبِيْه قَال:
كُنَّا مَع رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم فِي سَفَر فَانْطَلَق لِحَاجَتِه، فَرَأَيْنَا حُمَّرَة مَعَهَا فَرْخَان فَأَخَذْنَا فَرْخَيْهَا، فَجَاءَت الْحُمَرَة فَجَعَلَت تُعَرِّش، فَجَاء الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم فَقَال: (مِن فُجِع هَذِه بِوَلَدِهَا؟ رُدُّوَا إِلَيْهَا وَلَدِهَا) وَرَأَى قَرْيَة نَمْل قَد حَرَّقْنَاهَا فَقَال: (مَن حَرَّق هَذِه؟) قُلْنَا: نَحْن، قَال: ( إِنَّه لَا يَنْبَغِي أَن يُعَذِّب بِالْنَّار إِلَا رَب الْنَّار).