بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
138- Hayız Kanı İle Özür Kanı Arasındaki Fark
217- Fatıma binti ebi Hubeyş (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Hayız olmuştum. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:
(Kan hayız kanı olursa rengi siyahımsı olur ve böyle bilinir. Böyle bir durumda namazı bırak. Başka (renkte) kan olursa abdest al çünkü o damardan gelen kandır.) (İbn Mâce, Tahara: 115; Buhârî, Hayz: 21)
218- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Fatıma binti ebi Hubeyş hayız görmeye başlamıştı da, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona şöyle demişti:
(Hayız kanı siyahımtırak olarak bilinir. Akan kan bu özellikte olursa namazı bırak. Bu özellikten başka bir kan olursa, abdest al ve namazını kıl.) (Müslim, Hayz: 14; İbn Mâce, Tahara: 115)
219- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Fatıma binti ebi Hubeyş hayız görmüştü. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e şu şekilde sordu:
(Ey Allah’ın Rasûlü! Hayız oluyorum ve asla temizlenemiyorum, namazı bırakayım mı?) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(O damardan gelen bir kandır; hayız kanı değildir. Hayız günlerin geldiği zaman namazı bırak sona erdiğinde ise üzerine bulaşan kan izini yıka ve abdest al çünkü o damardan gelen bir kandır, hayız kanı değildir) buyurdu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e:
(Gusül gerekir mi?) diye soruldu. Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(Guslün gerektiği konusunda kimsenin şüphesi olmasın) buyurdular. (İbn Mâce, Tahara: 115; Buhârî, Hayz: 21)
220- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Fatıma binti ebi Hubeyş:
(Ey Allah’ın Rasûlü! Temizlenemiyorum, namazımı terk edeyim mi?) diye sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(O hayız kanı değil damardan gelen bir kandır. Hayız olma günün gelince namazı bırak, hayz süresi kadar gün geçince üzerindeki kanı yıka ve namazını kıl) buyurdular. (Müslim, Hayz: 14; İbn Mâce, Tahara: 118)
221- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Fatıma binti ebi Hubeyş dedi ki:
(Ey Allah’ın Rasûlü! Temizlenemiyorum, namazlarımı bırakayım mı?) Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(O damardan gelen bir kandır) buyurdular. Bu hadisi kendisine okuduğumda Halid dedi ki:
(O hayız kanı değildir, hayız başlayınca namaz kılmayı bırak hayız süresi bitince üzerindeki kanı temizle ve namazını kıl.) (İbn Mâce, Tahara: 118; Müslim, Hayz: 14)
١٣٨ - باب الْفَرْقِ بَيْنَ دَمِ الْحَيْضِ وَالاِسْتِحَاضَةِ
٢١٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي عَدِيٍّ، عَنْ مُحَمَّدٍ، - وَهُوَ ابْنُ عَمْرِو بْنِ عَلْقَمَةَ بْنِ وَقَّاصٍ - عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ، عَنْ فَاطِمَةَ بِنْتِ أَبِي حُبَيْشٍ، أَنَّهَا كَانَتْ تُسْتَحَاضُ فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِذَا كَانَ دَمُ الْحَيْضِ - فَإِنَّهُ دَمٌ أَسْوَدُ يُعْرَفُ - فَأَمْسِكِي عَنِ الصَّلاَةِ فَإِذَا كَانَ الآخَرُ فَتَوَضَّئِي فَإِنَّمَا هُوَ عِرْقٌ ) .
٢١٨ - قَالَ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي عَدِيٍّ، هَذَا مِنْ كِتَابِهِ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي عَدِيٍّ، مِنْ حِفْظِهِ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ أَبِي حُبَيْشٍ، كَانَتْ تُسْتَحَاضُ فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنَّ دَمَ الْحَيْضِ دَمٌ أَسْوَدُ يُعْرَفُ فَإِذَا كَانَ ذَلِكِ فَأَمْسِكِي عَنِ الصَّلاَةِ وَإِذَا كَانَ الآخَرُ فَتَوَضَّئِي وَصَلِّي ) . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ قَدْ رَوَى هَذَا الْحَدِيثَ غَيْرُ وَاحِدٍ لَمْ يَذْكُرْ أَحَدٌ مِنْهُمْ مَا ذَكَرَهُ ابْنُ أَبِي عَدِيٍّ وَاللَّهُ تَعَالَى أَعْلَمُ .
٢١٩ - أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ، - وَهُوَ ابْنُ زَيْدٍ - عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، - رضى اللّه عنها - قَالَتِ اسْتُحِيضَتْ فَاطِمَةُ بِنْتُ أَبِي حُبَيْشٍ فَسَأَلَتِ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي أُسْتَحَاضُ فَلاَ أَطْهُرُ أَفَأَدَعُ الصَّلاَةَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنَّمَا ذَلِكِ عِرْقٌ وَلَيْسَتْ بِالْحَيْضَةِ فَإِذَا أَقْبَلَتِ الْحَيْضَةُ فَدَعِي الصَّلاَةَ وَإِذَا أَدْبَرَتْ فَاغْسِلِي عَنْكِ أَثَرَ الدَّمِ وَتَوَضَّئِي فَإِنَّمَا ذَلِكِ عِرْقٌ وَلَيْسَتْ بِالْحَيْضَةِ ) . قِيلَ لَهُ فَالْغُسْلُ قَالَ ( ذَلِكَ لاَ يَشُكُّ فِيهِ أَحَدٌ ) . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ لاَ أَعْلَمُ أَحَدًا ذَكَرَ فِي هَذَا الْحَدِيثِ ( وَتَوَضَّئِي ) . غَيْرَ حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ وَقَدْ رَوَى غَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ هِشَامٍ وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ ( وَتَوَضَّئِي ) .
٢٢٠ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، - رضى اللّه عنها - قَالَتْ قَالَتْ فَاطِمَةُ بِنْتُ أَبِي حُبَيْشٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ لاَ أَطْهُرُ أَفَأَدَعُ الصَّلاَةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنَّمَا ذَلِكِ عِرْقٌ وَلَيْسَتْ بِالْحَيْضَةِ فَإِذَا أَقْبَلَتِ الْحَيْضَةُ فَدَعِي الصَّلاَةَ فَإِذَا ذَهَبَ قَدْرُهَا فَاغْسِلِي عَنْكِ الدَّمَ وَصَلِّي ) .
٢٢١ - أَخْبَرَنَا أَبُو الأَشْعَثِ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ، قَالَ سَمِعْتُ هِشَامَ بْنَ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ بِنْتَ أَبِي حُبَيْشٍ، قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي لاَ أَطْهُرُ أَفَأَتْرُكُ الصَّلاَةَ قَالَ ( لاَ إِنَّمَا هُوَ عِرْقٌ ) . قَالَ خَالِدٌ فِيمَا قَرَأْتُ عَلَيْهِ ( وَلَيْسَتْ بِالْحَيْضَةِ فَإِذَا أَقْبَلَتِ الْحَيْضَةُ فَدَعِي الصَّلاَةَ وَإِذَا أَدْبَرَتْ فَاغْسِلِي عَنْكِ الدَّمَ وَصَلِّي ) .