بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
55- Namazını Geçiren Ne Yapmalı?
617- Büreyd b. ebi Meryem (r.a) babasından aktararak şöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte bir seferde iken gece boyu yola devam ettik. Sabaha karşı Rasûlullah (s.a.v) bir yerde konakladı ve uyudu, insanlar da uyudular. Herkesi sadece güneşin doğumu uyandırabildi. Rasûlullah (s.a.v) müezzine ezan okumasını emretti, sabahın farzından önce ki iki rekat sünneti kıldık sonra emretti kamet getirildi ve insanlara sabah namazını kıldırdı. Sonra da bize kıyamete kadar olacak şeylerden bahsetti. (Tirmizî, Salat: 131; İbn Mâce, Salat: 10)
618- Abdullah b. Mes’ud (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir defa Rasûlullah (s.a.v) ile birlikteydik, çok zor durumda olduğumuz (hendek savaşındaydık ) dolayısıyla öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını vaktinde kılamamıştık. Bu bana çok ağır geldi ve kendi kendime şöyle dedim: “Hem, Allah’ın Rasûlü ile beraber, hem de Allah yolunda cihad ediyoruz bu nasıl olabilir?” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): Bilal’e emretti o da kamet getirdi ve bize öğle namazını kıldırdı sonra yine kamet etti bize ikindi namazını kıldırdı sonra yine kamet etti akşam namazını kıldırdı sonra tekrar kamet getirdi yatsıyı kıldırdı ve çevremizde dolaşıp şöyle buyurdu: “Şu anda yeryüzünde sizden başka Allah’ ı zikreden bir cemaat yoktur.” (Tirmizî, Salat: 131; İbn Mâce, Salat: 10)
619- Ebû Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir keresinde Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte sabaha karşı uyuyakalmıştık, güneşin doğmasıyla uyanmıştık. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Herkes devesinin başından (yularından) tutsun, buradan gidelim çünkü burada şeytan yanımızdadır.” Emrini tuttuk ve oradan ayrıldık. Su istedi abdest aldı sonra iki rekat sabah namazının sünnetini kıldı, kamet getirilince de sabah namazını(n farzını) kıldırdı. (Tirmizî, Tefsir-ül Kur’an: 21; İbn Mâce, Salat: 10)
620- Nafi’ b. Cübeyr (r.a), babasından naklederek şöyle anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v) ile bir yolculukta idik: “Bizi kim sabah namazına kaldırmak için nöbet tutacak” buyurdu. Bilal: “Ben tutacağım” dedi. Güneşin doğduğu tarafa döndü hepsi birden öyle bir derin uykuya daldılar ki güneşin sıcağı vurunca uyanabildiler. Kalkıp abdest aldılar. Bilal ezan okudu, Rasûlullah (s.a.v), iki rekat sabah namazının sünnetini kıldı, ashab da kıldıktan sonra hepsi birlikte sabah namazının farzını kıldılar.” (İbn Mâce, Salat: 10; Tirmizî, Salat: 131)
621- İbn Abbas (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v), bir gece boyunca yolculuğunu sürdürdü, sabaha karşı konaklayıp uyudu, güneş doğuncaya kadar uyanamadı. Güneş biraz yükselince namazı kıldı ve: “İşte bu kıldığımız namaz salatı vusta = orta namazdır” buyurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
٥٥ - باب كَيْفَ يُقْضَى الْفَائِتُ مِنَ الصَّلاَةِ
٦٢٨ - أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، عَنْ أَبِي الأَحْوَصِ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ، عَنْ بُرَيْدِ بْنِ أَبِي مَرْيَمَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي سَفَرٍ فَأَسْرَيْنَا لَيْلَةً فَلَمَّا كَانَ فِي وَجْهِ الصُّبْحِ نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَنَامَ وَنَامَ النَّاسُ فَلَمْ نَسْتَيْقِظْ إِلاَّ بِالشَّمْسِ قَدْ طَلَعَتْ عَلَيْنَا فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الْمُؤَذِّنَ فَأَذَّنَ ثُمَّ صَلَّى الرَّكْعَتَيْنِ قَبْلَ الْفَجْرِ ثُمَّ أَمَرَهُ فَأَقَامَ فَصَلَّى بِالنَّاسِ ثُمَّ حَدَّثَنَا بِمَا هُوَ كَائِنٌ حَتَّى تَقُومَ السَّاعَةُ .
٦٢٩ - أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ، عَنْ هِشَامٍ الدَّسْتَوَائِيِّ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ، عَنْ أَبِي عُبَيْدَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَحُبِسْنَا عَنْ صَلاَةِ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ فَاشْتَدَّ ذَلِكَ عَلَىَّ فَقُلْتُ فِي نَفْسِي نَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَفِي سَبِيلِ اللَّهِ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِلاَلاً فَأَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الظُّهْرَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الْعَصْرَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الْمَغْرِبَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الْعِشَاءَ ثُمَّ طَافَ عَلَيْنَا فَقَالَ ( مَا عَلَى الأَرْضِ عِصَابَةٌ يَذْكُرُونَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ غَيْرُكُمْ ) .
٦٣٠ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ، قَالَ حَدَّثَنِي أَبُو حَازِمٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ عَرَّسْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَلَمْ نَسْتَيْقِظْ حَتَّى طَلَعَتِ الشَّمْسُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( لِيَأْخُذْ كُلُّ رَجُلٍ بِرَأْسِ رَاحِلَتِهِ فَإِنَّ هَذَا مَنْزِلٌ حَضَرَنَا فِيهِ الشَّيْطَانُ ) . قَالَ فَفَعَلْنَا فَدَعَا بِالْمَاءِ فَتَوَضَّأَ ثُمَّ صَلَّى سَجْدَتَيْنِ ثُمَّ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَصَلَّى الْغَدَاةَ .
٦٣١ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ، خُشَيْشُ بْنُ أَصْرَمَ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ، قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ فِي سَفَرٍ لَهُ ( مَنْ يَكْلَؤُنَا اللَّيْلَةَ لاَ نَرْقُدَ عَنْ صَلاَةِ الصُّبْحِ ) . قَالَ بِلاَلٌ أَنَا . فَاسْتَقْبَلَ مَطْلَعَ الشَّمْسِ فَضُرِبَ عَلَى آذَانِهِمْ حَتَّى أَيْقَظَهُمْ حَرُّ الشَّمْسِ فَقَامُوا فَقَالَ ( تَوَضَّئُوا ) . ثُمَّ أَذَّنَ بِلاَلٌ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ وَصَلَّوْا رَكْعَتَىِ الْفَجْرِ ثُمَّ صَلَّوُا الْفَجْرَ .
٦٣٢ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ، قَالَ حَدَّثَنَا حَبَّانُ بْنُ هِلاَلٍ، حَدَّثَنَا حَبِيبٌ، عَنْ عَمْرِو بْنِ هَرِمٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ زَيْدٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ أَدْلَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ثُمَّ عَرَّسَ فَلَمْ يَسْتَيْقِظْ حَتَّى طَلَعَتِ الشَّمْسُ أَوْ بَعْضُهَا فَلَمْ يُصَلِّ حَتَّى ارْتَفَعَتِ الشَّمْسُ فَصَلَّى وَهِيَ صَلاَةُ الْوُسْطَى .