Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 18- Yağmurların Kesilmesi İçin Dua Ederken De Eller Kaldırılır Mı?

1539- Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bir sene kuraklık olmuştu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Cuma günü minberde hutbe okurken bir bedevi kalkarak:

(Ey Allah’ın Rasûlü! mallarımız helak oldu, çoluk çocuk aç kaldılar. Allah’a dua et de yağmur yağdırsın.) Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ellerine kaldırdı, gök yüzünde hiçbir bulut yoktu. Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki daha Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ellerini indirmeden dağlar gibi bulutlar ortaya çıkıverdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) minberden inmeden sakalından yağmur damlalarının aktığını gördüm. O gün, ertesi gün ve ertesi Cumaya kadar yağmur yağmaya devam etti. Ertesi Cuma aynı bedevi -veya bir başkası- tekrar ayağa kalkarak:

(Ey Allah’ın Rasûlü! binalar yıkıldı, mallarımız sular altında kaldı, bizim için Allah’a dua et de yağmur kesilsin) dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ellerini kaldırarak şöyle dua etti:

(Allah’ım, bize değil çevremize…) eliyle ne tarafı işaret ediyorsa o tarafın bulutları açılıyordu. öyle oldu ki Medine bir torba gibi ortada kaldı, yağmur çevreye yağdı, vadiler sellerle dolup taştı. Etraftan gelenler bol yağmur ve bereket haberleriyle geldiler. (Buhârî, İstiska: 21; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 154)

١٨ - باب رَفْعِ الإِمَامِ يَدَيْهِ عِنْدَ مَسْأَلَةِ إِمْسَاكِ الْمَطَرِ

١٥٣٩ - أَخْبَرَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا أَبُو عَمْرٍو الأَوْزَاعِيُّ، عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ أَصَابَ النَّاسُ سَنَةٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَبَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ عَلَى الْمِنْبَرِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَقَامَ أَعْرَابِيٌّ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَ الْمَالُ وَجَاعَ الْعِيَالُ فَادْعُ اللَّهَ لَنَا ‏.‏ فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَدَيْهِ وَمَا نَرَى فِي السَّمَاءِ قَزَعَةً وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ مَا وَضَعَهَا حَتَّى ثَارَ سَحَابٌ أَمْثَالُ الْجِبَالِ ثُمَّ لَمْ يَنْزِلْ عَنْ مِنْبَرِهِ حَتَّى رَأَيْتُ الْمَطَرَ يَتَحَادَرُ عَلَى لِحْيَتِهِ فَمُطِرْنَا يَوْمَنَا ذَلِكَ وَمِنَ الْغَدِ وَالَّذِي يَلِيهِ حَتَّى الْجُمُعَةِ الأُخْرَى فَقَامَ ذَلِكَ الأَعْرَابِيُّ أَوْ قَالَ غَيْرَهُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَهَدَّمَ الْبِنَاءُ وَغَرِقَ الْمَالُ فَادْعُ اللَّهَ لَنَا ‏.‏ فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَدَيْهِ فَقَالَ ‏(‏ اللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَ عَلَيْنَا ‏)‏ ‏.‏ فَمَا يُشِيرُ بِيَدِهِ إِلَى نَاحِيَةٍ مِنَ السَّحَابِ إِلاَّ انْفَرَجَتْ حَتَّى صَارَتِ الْمَدِينَةُ مِثْلَ الْجَوْبَةِ وَسَالَ الْوَادِي وَلَمْ يَجِئْ أَحَدٌ مِنْ نَاحِيَةٍ إِلاَّ أَخْبَرَ بِالْجَوْدِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 17- Yağmur Zarar Verirse Durması İçin Dua Edilir

1538- Enes (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir yıl kuraklık olmuştu. Cuma günü bir Müslüman, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) giderek:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Yağmurlar yağmaz oldu, topraklar kuraklıktan yarıldı, hayvanlar mahvoldu) diye yakındı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hemen ellerini kaldırdı -gökte hiçbir bulut görmüyorduk- koltuk altlarının beyazlığını bile gördüm. Allah’tan yağmur istedi. Enes diyor ki:

(Biz daha cumayı kılmadan evleri yakın olan gençler bile evlerine nasıl döneceklerini düşünmeye başladılar. Yağmur tam bir hafta boyu yağdı.) Ertesi Cuma cemaat:

(Ey Allah’ın Rasûlü! çok yağmurdan dolayı evler yıkıldı binitler bile yola çıkamaz hale geldi) dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): İnsan oğlunun ne çabuk usanıp bıktığını görerek tebessüm etti ve ellerini kaldırarak şöyle dua etti:

(Allah’ım, bize değil çevremize…) bunun üzerine Medine’den yağmur derhal kesildi. (Muvatta', İstiska: 2; Buhârî, İstiska: 9)

١٧ - باب مَسْأَلَةِ الإِمَامِ رَفْعَ الْمَطَرِ إِذَا خَافَ ضَرَرَهُ

١٥٣٨ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ، قَالَ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ قُحِطَ الْمَطَرُ عَامًا فَقَامَ بَعْضُ الْمُسْلِمِينَ إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي يَوْمِ جُمُعَةٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَحَطَ الْمَطَرُ وَأَجْدَبَتِ الأَرْضُ وَهَلَكَ الْمَالُ ‏.‏ قَالَ فَرَفَعَ يَدَيْهِ وَمَا نَرَى فِي السَّمَاءِ سَحَابَةً فَمَدَّ يَدَيْهِ حَتَّى رَأَيْتُ بَيَاضَ إِبْطَيْهِ يَسْتَسْقِي اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ - قَالَ - فَمَا صَلَّيْنَا الْجُمُعَةَ حَتَّى أَهَمَّ الشَّابَّ الْقَرِيبَ الدَّارِ الرُّجُوعُ إِلَى أَهْلِهِ فَدَامَتْ جُمُعَةٌ فَلَمَّا كَانَتِ الْجُمُعَةُ الَّتِي تَلِيهَا قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ تَهَدَّمَتِ الْبُيُوتُ وَاحْتَبَسَ الرُّكْبَانُ ‏.‏ قَالَ فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لِسُرْعَةِ مَلاَلَةِ ابْنِ آدَمَ وَقَالَ بِيَدَيْهِ ‏(‏ اللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَ عَلَيْنَا ‏)‏ ‏.‏ فَتَكَشَّطَتْ عَنِ الْمَدِينَةِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 16- Yıldızlardan Bir Şey Beklenir Mi?

1535- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurdu:

(Kullarıma verdiğim nimetlerle bazı kullarım küfre düşerler. Onlar bu nimeti bize yıldız gönderdi derler.) (Müslim, İman: 32; Müsned: 9085)

1536- Zeyd b. Halid el Cühenî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında yağmur yağmıştı bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Rabbinizin bu gece ne dediğini duymadınız mı? Kullarıma her nimet verişimde mutlaka bir gurubu o nimet yüzünden küfre girerler ve şöyle derler: Bu yağmuru bize falan yıldız gönderdi derler. ve kafir olmuş olurlar. Ama bana inanan ve verdiğim yağmurdan dolayı bana hamd edenler işte onlar bana iman edip yıldızlarda yağmur verme gücü olmadığını ikrar edenlerdir. Kim bize yıldız yağmur verdi derse işte o beni inkar edip yıldızın yağmur yağdırma gücü olduğuna iman eden kafir kimsedir.) (Müslim, İman: 32; Muvatta', İstiska: 2)

1537- Ebu Said el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Aziz ve Celil olan Allah, beş yıl yağmur yağdırmasaydı ve beş yıl sonra yağdırdığında insanlardan bir kısmı micdah yıldızı bize yağmur yağdırdı diyerek kafir olurlar.) (Dârimi, Rıkak: 49; Müsned: 10620)

١٦ - باب كَرَاهِيَةِ الاِسْتِمْطَارِ بِالْكَوْكَبِ

١٥٣٥ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ سَوَّادِ بْنِ الأَسْوَدِ بْنِ عَمْرٍو، قَالَ أَنْبَأَنَا ابْنُ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي يُونُسُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ مَا أَنْعَمْتُ عَلَى عِبَادِي مِنْ نِعْمَةٍ إِلاَّ أَصْبَحَ فَرِيقٌ مِنْهُمْ بِهَا كَافِرِينَ يَقُولُونَ الْكَوْكَبُ وَبِالْكَوْكَبِ ‏)‏ ‏.‏

١٥٣٦ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ صَالِحِ بْنِ كَيْسَانَ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِيِّ، قَالَ مُطِرَ النَّاسُ عَلَى عَهْدِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ‏(‏ أَلَمْ تَسْمَعُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمُ اللَّيْلَةَ قَالَ مَا أَنْعَمْتُ عَلَى عِبَادِي مِنْ نِعْمَةٍ إِلاَّ أَصْبَحَ طَائِفَةٌ مِنْهُمْ بِهَا كَافِرِينَ يَقُولُونَ مُطِرْنَا بِنَوْءِ كَذَا وَكَذَا فَأَمَّا مَنْ آمَنَ بِي وَحَمِدَنِي عَلَى سُقْيَاىَ فَذَلِكَ الَّذِي آمَنَ بِي وَكَفَرَ بِالْكَوْكَبِ وَمَنْ قَالَ مُطِرْنَا بِنَوْءِ كَذَا وَكَذَا فَذَاكَ الَّذِي كَفَرَ بِي وَآمَنَ بِالْكَوْكَبِ ‏)‏ ‏.‏

١٥٣٧ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْجَبَّارِ بْنُ الْعَلاَءِ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ عَمْرٍو، عَنْ عَتَّابِ بْنِ حُنَيْنٍ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لَوْ أَمْسَكَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ الْمَطَرَ عَنْ عِبَادِهِ خَمْسَ سِنِينَ ثُمَّ أَرْسَلَهُ لأَصْبَحَتْ طَائِفَةٌ مِنَ النَّاسِ كَافِرِينَ يَقُولُونَ سُقِينَا بِنَوْءِ الْمِجْدَحِ ‏)‏ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget