Geceleri Değerlendirme İle Alakalı Diğer Rivâyetler
17- Geceleri Değerlendirme İle Alakalı Diğer Rivâyetler
1650- Mesruk (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Âişe (radıyallahü anha) şöyle demiştir:
(Ramazan’ın son on günü girince, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleri iyi değerlendirmeye çalışır aile fertlerini de uyandırır ve geceyi değerlendirmede işi sıkı tutardı.) (Buhârî, Teravih: 6; İbn Mâce, Sıyam: 57)
1651- Ebu İshak (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Samimi bir arkadaşım olan Esved b. Yezid’e vardım ve; Ey Ebu Amr, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in namazı ile ilgili Mü’minlerin anası Âişe’nin sana anlattıklarını bana da anlat dedim. O da onun söylediğini söyledi:
(Gecenin ilk kısmında uyur son kısmını ise değerlendirirdi.) (Müslim, Salatül Müsafirin: 21; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 182)
1652- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir gecede Kur’an’ı hatmettiğini bilmiyorum. Sabaha kadar namaz kıldığını da bilmiyorum. Ramazan ayı dışında hiçbir ayın tamamını oruçla geçirdiğini de bilmiyorum. (Müslim, Salatül Müsafirin: 18; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 178)
1653- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma geldi, o sırada yanımda bir kadın vardı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Bu kimdir?) diye sordu. Bu falan kadındır, hiç uyumadan sabahlara kadar namaz kılar dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Sus! gücünüz yettiğince ibadet edin. Allah’a yemin olsun ki siz ibadetten usanmadıkça Allah sevap vermekten usanmaz. Fakat Allah katında en değerli ibadet sahibinin (az da olsa) devamlı yaptığı ibadettir.) (Buhârî, Savm: 51; İbn Mâce, Zühd: 28)
1654- Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mescide girdi ve iki sütün arasında gerilmiş bir ip gördü ve:
(Bu ip nedir?) dedi. Zeyneb’in ipidir dediler. Namaz kılarken ayakta duramayacak kadar yorulunca o ipe tutunur dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Çözün onu, sizden biri dinç olduğu zamanlarda namazını ayakta kılsın, yorulunca da oturarak kılsın.) (Buhârî, Teheccüd: 18; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 184)
1655- Muğire b. Şu’be (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geceleri ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Kendisine şöyle denildi:
(Allah yaptığın ve yapacağın günahları affetmesine rağmen bu şekilde niçin namaz kılıyorsun?) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Şükreden bir kul olmayayım mı?) buyurdu. (Buhârî, Teheccüd: 6; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 200)
1656- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) ayakları yarılıncaya kadar namaz kılardı.) (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 200)
١٧ - باب الاِخْتِلاَفِ عَلَى عَائِشَةَ فِي إِحْيَاءِ اللَّيْلِ
١٦٥٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ أَبِي يَعْفُورٍ، عَنْ مُسْلِمٍ، عَنْ مَسْرُوقٍ، قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ رضى اللّه عنها كَانَ إِذَا دَخَلَتِ الْعَشْرُ أَحْيَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم اللَّيْلَ وَأَيْقَظَ أَهْلَهُ وَشَدَّ الْمِئْزَرَ .
١٦٥١ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، قَالَ أَتَيْتُ الأَسْوَدَ بْنَ يَزِيدَ وَكَانَ لِي أَخًا صَدِيقًا فَقُلْتُ يَا أَبَا عَمْرٍو حَدِّثْنِي مَا حَدَّثَتْكَ بِهِ أُمُّ الْمُؤْمِنِينَ عَنْ صَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم . قَالَ قَالَتْ كَانَ يَنَامُ أَوَّلَ اللَّيْلِ وَيُحْيِي آخِرَهُ .
١٦٥٢ - أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ إِسْحَاقَ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ سَعِيدٍ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى، عَنْ سَعْدِ بْنِ هِشَامٍ، عَنْ عَائِشَةَ، - رضى اللّه عنها - قَالَتْ لاَ أَعْلَمُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَرَأَ الْقُرْآنَ كُلَّهُ فِي لَيْلَةٍ وَلاَ قَامَ لَيْلَةً حَتَّى الصَّبَاحِ وَلاَ صَامَ شَهْرًا كَامِلاً قَطُّ غَيْرَ رَمَضَانَ .
١٦٥٣ - أَخْبَرَنَا شُعَيْبُ بْنُ يُوسُفَ، عَنْ يَحْيَى، عَنْ هِشَامٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي أَبِي، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم دَخَلَ عَلَيْهَا وَعِنْدَهَا امْرَأَةٌ فَقَالَ ( مَنْ هَذِهِ ) . قَالَتْ فُلاَنَةُ لاَ تَنَامُ . فَذَكَرَتْ مِنْ صَلاَتِهَا فَقَالَ ( مَهْ عَلَيْكُمْ بِمَا تُطِيقُونَ فَوَاللَّهِ لاَ يَمَلُّ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ حَتَّى تَمَلُّوا وَلَكِنَّ أَحَبَّ الدِّينِ إِلَيْهِ مَا دَاوَمَ عَلَيْهِ صَاحِبُهُ ) .
١٦٥٤ - أَخْبَرَنَا عِمْرَانُ بْنُ مُوسَى، عَنْ عَبْدِ الْوَارِثِ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم دَخَلَ الْمَسْجِدَ فَرَأَى حَبْلاً مَمْدُودًا بَيْنَ سَارِيَتَيْنِ فَقَالَ ( مَا هَذَا الْحَبْلُ ) . فَقَالُوا لِزَيْنَبَ تُصَلِّي فَإِذَا فَتَرَتْ تَعَلَّقَتْ بِهِ . فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ( حُلُّوهُ لِيُصَلِّ أَحَدُكُمْ نَشَاطَهُ فَإِذَا فَتَرَ فَلْيَقْعُدْ ) .
١٦٥٥ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ، وَمُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، - وَاللَّفْظُ لَهُ - عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ، قَالَ سَمِعْتُ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ، يَقُولُ قَامَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم حَتَّى تَوَرَّمَتْ قَدَمَاهُ فَقِيلَ لَهُ قَدْ غَفَرَ اللَّهُ لَكَ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ . قَالَ ( أَفَلاَ أَكُونُ عَبْدًا شَكُورًا ) .
١٦٥٦ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ مِهْرَانَ، - وَكَانَ ثِقَةً - قَالَ حَدَّثَنَا النُّعْمَانُ بْنُ عَبْدِ السَّلاَمِ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يُصَلِّي حَتَّى تَزْلَعَ يَعْنِي تَشَقَّقُ قَدَمَاهُ .