Kabirde Kafirin Sorgusu
110- Kabirde Kafirin Sorgusu
2063- Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Kul, kabrine konulup yakınları oradan ayrılınca onların ayak seslerini duyar. İki melek gelir onu oturturlar ve: Muhammed denilen adam hakkında ne dersin? Diye sorarlar. Mü’min kimse: Şahadet ederim ki o Allah’ın kulu ve Rasûlüdur. Diye cevap verir. Bunun üzerine melekler ona:
(Cehennemdeki yerine bak! Allah o yeri senin için Cennetten hayırlı bir makamla değiştirdi.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle devam etti:
(O kimse Cennet ve Cehennemdeki her iki yerini de görür. Ölen kimse kafir ve münafık ise Bu Muhammed denilen kimse hakkında ne dersin?) diye sorulur. O kimse de şöyle der:
(Onun hakkında bir şey bilmiyorum. İnsanların O’na (peygamber) dediklerini duyardım) diye cevap verir. Bu iki melek ona derler ki: Anlamaz olaydın söylemez olaydın derler sonra iki kulağı arasında (ensesine) vurulur o kişi o anda öyle bir çığlık atar ki, bu sesi insanlar ve cinlerden başka her şey duyar. (Ebû Dâvûd, Sünnet: 27; Buhârî, Cenaiz: 86)
١١٠ - باب مَسْأَلَةِ الْكَافِرِ
٢٠٦٣ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِي عُبَيْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ، عَنْ سَعِيدٍ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ أَنَسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( إِنَّ الْعَبْدَ إِذَا وُضِعَ فِي قَبْرِهِ وَتَوَلَّى عَنْهُ أَصْحَابُهُ إِنَّهُ لَيَسْمَعُ قَرْعَ نِعَالِهِمْ أَتَاهُ مَلَكَانِ فَيُقْعِدَانِهِ فَيَقُولاَنِ لَهُ مَا كُنْتَ تَقُولُ فِي هَذَا الرَّجُلِ مُحَمَّدٍ فَأَمَّا الْمُؤْمِنُ فَيَقُولُ أَشْهَدُ أَنَّهُ عَبْدُ اللَّهِ وَرَسُولُهُ فَيُقَالُ لَهُ انْظُرْ إِلَى مَقْعَدِكَ مِنَ النَّارِ قَدْ أَبْدَلَكَ اللَّهُ بِهِ مَقْعَدًا خَيْرًا مِنْهُ ) . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( فَيَرَاهُمَا جَمِيعًا وَأَمَّا الْكَافِرُ أَوِ الْمُنَافِقُ فَيُقَالُ لَهُ مَا كُنْتَ تَقُولُ فِي هَذَا الرَّجُلِ فَيَقُولُ لاَ أَدْرِي كُنْتُ أَقُولُ كَمَا يَقُولُ النَّاسُ . فَيُقَالُ لَهُ لاَ دَرَيْتَ وَلاَ تَلَيْتَ . ثُمَّ يُضْرَبُ ضَرْبَةً بَيْنَ أُذُنَيْهِ فَيَصِيحُ صَيْحَةً يَسْمَعُهَا مَنْ يَلِيهِ غَيْرُ الثَّقَلَيْنِ ) .