Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 69- Münafıklar Üzerine Namaz Kılınır Mı?

1978- Ömer b. Hattab (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Übey b. Selûl öldüğünde namazını kılması için Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) çağırılmıştı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazı kıldırmak için kalktığında önüne atıldım ve şöyle dedim:

(Ey Allah’ın Rasûlü! İbn Ubey’in namazını kılıyorsun!) Bu adam falan gün şöyle dedi, falan gün şöyle böyle yaptı diyerek yaptıklarını saymaya başladım.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) tebessüm etti ve şöyle buyurdu:

(Beni bırak Ya Ömer!) buyurdu. Ben sözlerimi sürdürünce dedi ki:

(Ben Muhayyerim, şimdi de namaz kılmayı münasip gördüm. Eğer yetmişten fazla istiğfar edince bağışlanacağını bilsem onu bile yaparım.) Cenaze namazını kıldı sonra döndü. Aradan az bir zaman geçmişti ki Tevbe Sûresi 84. ayeti nazil oldu:

(Ey Peygamber, o münafıklardan olan kimsenin asla namazını kılma, mezarı başındada ne maksatla olursa olsun sakın durma, çünkü onlar, Allah’ı ve onun elçisini inkar ettiler ve ilâhi buyrukları hiçe sayarak çiğneyip can verdiler.) Ben daha sonra bu konuda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e karşı gösterdiğim cesaretten dolayı kendi kendime hayret ettim. Allah ve Rasûlü daha iyi bilir. (Buhârî, Tefsir: 147; İbn Mâce, Cenaiz: 31)

٦٩ - باب الصَّلاَةِ عَلَى الْمُنَافِقِينَ

١٩٧٨ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ، قَالَ حَدَّثَنَا حُجَيْنُ بْنُ الْمُثَنَّى، قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنْ عُقَيْلٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ، قَالَ لَمَّا مَاتَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أُبَىِّ ابْنِ سَلُولَ دُعِي لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لِيُصَلِّيَ عَلَيْهِ فَلَمَّا قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَثَبْتُ إِلَيْهِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ تُصَلِّي عَلَى ابْنِ أُبَىٍّ وَقَدْ قَالَ يَوْمَ كَذَا وَكَذَا كَذَا وَكَذَا أُعَدِّدُ عَلَيْهِ فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَقَالَ ‏(‏ أَخِّرْ عَنِّي يَا عُمَرُ ‏)‏ ‏.‏ فَلَمَّا أَكْثَرْتُ عَلَيْهِ قَالَ ‏(‏ إِنِّي قَدْ خُيِّرْتُ فَاخْتَرْتُ فَلَوْ عَلِمْتُ أَنِّي لَوْ زِدْتُ عَلَى السَّبْعِينَ غُفِرَ لَهُ لَزِدْتُ عَلَيْهَا ‏)‏ ‏.‏ فَصَلَّى عَلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ثُمَّ انْصَرَفَ فَلَمْ يَمْكُثْ إِلاَّ يَسِيرًا حَتَّى نَزَلَتِ الآيَتَانِ مِنْ بَرَاءَةَ ‏{‏ وَلاَ تُصَلِّ عَلَى أَحَدٍ مِنْهُمْ مَاتَ أَبَدًا وَلاَ تَقُمْ عَلَى قَبْرِهِ إِنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَمَاتُوا وَهُمْ فَاسِقُونَ ‏}‏ فَعَجِبْتُ بَعْدُ مِنْ جُرْأَتِي عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَوْمَئِذٍ وَاللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 68- İntihar Edenin Namazı Kılınır Mı?

1976- İbn Semure (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, bir adam okuyla kendisini öldürmüştü. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Ben bunun cenaze namazını kılmam) buyurdular. (Tirmizî, Cenaiz: 68; Müslim, Cenaiz: 37)

1977- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Kim kendini bir dağdan atarak öldürürse, o kimse ebedi olarak kendisini Cehennem ateşine atar. Kim de zehir içerek kendisini öldürürse, zehir kabı elinde Cehennemde ebedi olarak zehir içer. Kim de keskin bir aletle kendini öldürürse, o alet elinde olarak Cehennem içinde o aleti karnına saplayarak azâb olunur.) (Tirmizî, Tıb: 7; Dârimi, Diyet: 10)

٦٨ - باب تَرْكِ الصَّلاَةِ عَلَى مَنْ قَتَلَ نَفْسَهُ

١٩٧٦ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا أَبُو الْوَلِيدِ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ، زُهَيْرٌ قَالَ حَدَّثَنَا سِمَاكٌ، عَنِ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، أَنَّ رَجُلاً، قَتَلَ نَفْسَهُ بِمَشَاقِصَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ أَمَّا أَنَا فَلاَ أُصَلِّي عَلَيْهِ ‏)‏ ‏.‏

١٩٧٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ سُلَيْمَانَ، سَمِعْتُ ذَكْوَانَ، يُحَدِّثُ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ مَنْ تَرَدَّى مِنْ جَبَلٍ فَقَتَلَ نَفْسَهُ فَهُوَ فِي نَارِ جَهَنَّمَ يَتَرَدَّى خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا وَمَنْ تَحَسَّى سُمًّا فَقَتَلَ نَفْسَهُ فَسُمُّهُ فِي يَدِهِ يَتَحَسَّاهُ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا وَمَنْ قَتَلَ نَفْسَهُ بِحَدِيدَةٍ - ثُمَّ انْقَطَعَ عَلَىَّ شَىْءٌ خَالِدٌ يَقُولُ - كَانَتْ حَدِيدَتُهُ فِي يَدِهِ يَجَأُ بِهَا فِي بَطْنِهِ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 67- Borçlu Kimsenin Namazı Kılınır Mı?

1972- Abdullah b. Ebu Katade (radıyallahü anh), babasından naklediyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e Ensardan bir adam cenaze namazı kılınması için getirilmişti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Arkadaşınızın namazını siz kıldırın çünkü onun borcu vardı) buyurdu. Ebu Katade onun borcunu ödemek bana aittir deyince, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Hepsini ödeyecek misin?) buyurdu. O da:

(Evet hepsini ödeyeceğim) deyince onun namazını kıldırdı. (Tirmizî, Cenaiz: 69; Dârimi, Büyü’: 53)

1973- Seleme b. Ekva (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bir cenaze getirildi ve:

(Ey Allah’ın Rasûlü! bu kimsenin cenaze namazını kılıver) dediler Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Bu kimsenin borcu var mı?) diye sordu. (Evet var) dediler. (Borcuna karşılık bir şeyler bıraktı mı?) diye sordu. (Hayır bırakmadı) dediler. (Öyleyse arkadaşınızın namazını siz kılınız) buyurdu. Ensardan Ebu Katade adında biri:

(Siz namazını kılın, borcunu ben ödeyeceğim) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de namazını kıldı. (Tirmizî, Cenaiz: 69; Dârimi, Büyü’: 53)

1974- Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) borcu olan kimsenin namazını kılmıyordu. Bir cenaze getirildi, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Bu kimsenin borcu var mıdır?) diye sordu. (Evet iki dinar borcu vardır) dediler. (Öyleyse arkadaşınızın namazını siz kılın) buyurdu. Ebu Katade:

(O iki dinar borcu ben ödeyeceğim) dedi ve onun namazını kıldı. Allah, fetihler nasib edip bolluklar ihsan edince, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Ben her mü’mine kendi canından daha yakınım. Kim borçlu olarak ölürse, onun borcunu ödemek bana aittir. Kim de mal bırakırsa, o varislerine aittir) buyurdu. (Tirmizî, Cenaiz: 69; Dârimi, Büyü’: 53)

1975- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), herhangi bir Mü’min borçlu olarak öldüğünde:

(Borcuna karşılık bir şeyler bıraktı mı?) diye sorardı. (Evet bıraktı derlerse) namazını kılar. (Hayır bırakmadı) derlerse:

(Arkadaşınızın namazını siz kılınız) derdi. Allah fetihler nasib edip ganimetler çoğalınca:

(Ben mü’minlere kendilerinden daha yakınım. Kim borçlu olarak vefat ederse, borcunu ödemek Bana aittir. Kim de mal bırakırsa, o malı mirasçılarına aittir.) (Tirmizî, Cenaiz: 69; Dârimi, Büyü’: 53)

٦٧ - باب الصَّلاَةِ عَلَى مَنْ عَلَيْهِ دَيْنٌ

١٩٧٢ - أَخْبَرَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عُثْمَانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَوْهَبٍ، سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِي قَتَادَةَ، يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أُتِيَ بِرَجُلٍ مِنَ الأَنْصَارِ لِيُصَلِّيَ عَلَيْهِ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ صَلُّوا عَلَى صَاحِبِكُمْ فَإِنَّ عَلَيْهِ دَيْنًا ‏)‏ ‏.‏ قَالَ أَبُو قَتَادَةَ هُوَ عَلَىَّ ‏.‏ قَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ بِالْوَفَاءِ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ بِالْوَفَاءِ ‏.‏ فَصَلَّى عَلَيْهِ ‏.‏

١٩٧٣ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ أَبِي عُبَيْدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سَلَمَةُ، - يَعْنِي ابْنَ الأَكْوَعِ - قَالَ أُتِيَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِجَنَازَةٍ فَقَالُوا يَا نَبِيَّ اللَّهِ صَلِّ عَلَيْهَا ‏.‏ قَالَ ‏(‏ هَلْ تَرَكَ عَلَيْهِ دَيْنًا ‏)‏ ‏.‏ قَالُوا نَعَمْ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ هَلْ تَرَكَ مِنْ شَىْءٍ ‏)‏ ‏.‏ قَالُوا لاَ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ صَلُّوا عَلَى صَاحِبِكُمْ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ يُقَالُ لَهُ أَبُو قَتَادَةَ صَلِّ عَلَيْهِ وَعَلَىَّ دَيْنُهُ ‏.‏ فَصَلَّى عَلَيْهِ ‏.‏

١٩٧٤ - أَخْبَرَنَا نُوحُ بْنُ حَبِيبٍ الْقُومِسِيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، قَالَ أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ كَانَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم لاَ يُصَلِّي عَلَى رَجُلٍ عَلَيْهِ دَيْنٌ فَأُتِيَ بِمَيِّتٍ فَسَأَلَ ‏(‏ أَعَلَيْهِ دَيْنٌ ‏)‏ ‏.‏ قَالُوا نَعَمْ عَلَيْهِ دِينَارَانِ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ صَلُّوا عَلَى صَاحِبِكُمْ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ أَبُو قَتَادَةَ هُمَا عَلَىَّ يَا رَسُولَ اللَّهِ ‏.‏ فَصَلَّى عَلَيْهِ فَلَمَّا فَتَحَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ أَنَا أَوْلَى بِكُلِّ مُؤْمِنٍ مِنْ نَفْسِهِ مَنْ تَرَكَ دَيْنًا فَعَلَىَّ وَمَنْ تَرَكَ مَالاً فَلِوَرَثَتِهِ ‏)‏ ‏.‏

١٩٧٥ - أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ أَنْبَأَنَا ابْنُ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي يُونُسُ، وَابْنُ أَبِي ذِئْبٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ إِذَا تُوُفِّيَ الْمُؤْمِنُ وَعَلَيْهِ دَيْنٌ سَأَلَ ‏(‏ هَلْ تَرَكَ لِدَيْنِهِ مِنْ قَضَاءٍ ‏)‏ ‏.‏ فَإِنْ قَالُوا نَعَمْ صَلَّى عَلَيْهِ وَإِنْ قَالُوا لاَ قَالَ ‏(‏ صَلُّوا عَلَى صَاحِبِكُمْ ‏)‏ ‏.‏ فَلَمَّا فَتَحَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ عَلَى رَسُولِهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ أَنَا أَوْلَى بِالْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنْفُسِهِمْ فَمَنْ تُوُفِّيَ وَعَلَيْهِ دَيْنٌ فَعَلَىَّ قَضَاؤُهُ وَمَنْ تَرَكَ مَالاً فَهُوَ لِوَرَثَتِهِ ‏)‏ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget