بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
44- İhramlı Kimse Değişik Boyalar Da Kullanamaz
2721- Safvan b. Ya’la (radıyallahü anh), babasından naklediyor: Umre için ihrama giren bir adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi; Adamın üzerinde dikilmiş bir elbise vardı ve elbisesine de değişik kokular sürmüştü. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e:
(Umre için ihrama girdim ne yapmalıyım?) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(Hac’ta ne yaptıysan onu yap) buyurdu. Adam:
(Bu kokudan sakınır ve kokuyu yıkardım) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(Hac’ta ne yapıyorsan umrede de aynısını yap) buyurdu. (Buhârî, Hac: 17; Müslim, Hac: 1)
2722- Safvan b. Ya’la (radıyallahü anh), babasından naklederek şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Cirane’de iken bir adam geldi, adamın üzerinde bir cübbe vardı, saç ve sakalını da sarıya boyamıştı ve şöyle dedi:
(Ey Allah’ın Rasûlü! Ben gördüğün şu şeklimde umre için ihrama girdim) (ne yapmalıyım) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(Cübbeni çıkar, saç ve sakalındaki boyaları yıka. Haccında ne yaparsan umrende de aynısını yap) buyurdu. (Buhârî, Hac: 17; Müslim, Hac: 1)
٤٤ - باب فِي الْخَلُوقِ لِلْمُحْرِمِ
٢٧٢١ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَمْرٍو، عَنْ عَطَاءٍ، عَنْ صَفْوَانَ بْنِ يَعْلَى، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ رَجُلاً، أَتَى النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَقَدْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ وَعَلَيْهِ مُقَطَّعَاتٌ وَهُوَ مُتَضَمِّخٌ بِخَلُوقٍ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِعُمْرَةٍ فَمَا أَصْنَعُ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ( مَا كُنْتَ صَانِعًا فِي حَجِّكَ ) . قَالَ كُنْتُ أَتَّقِي هَذَا وَأَغْسِلُهُ . فَقَالَ ( مَا كُنْتَ صَانِعًا فِي حَجِّكَ فَاصْنَعْهُ فِي عُمْرَتِكَ ) .
٢٧٢٢ - أَخْبَرَنِي مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي قَالَ، سَمِعْتُ قَيْسَ بْنَ سَعْدٍ، يُحَدِّثُ عَنْ عَطَاءٍ، عَنْ صَفْوَانَ بْنِ يَعْلَى، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم رَجُلٌ وَهُوَ بِالْجِعِرَّانَةِ وَعَلَيْهِ جُبَّةٌ وَهُوَ مُصَفِّرٌ لِحْيَتَهُ وَرَأْسَهُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي أَحْرَمْتُ بِعُمْرَةٍ وَأَنَا كَمَا تَرَى فَقَالَ ( انْزِعْ عَنْكَ الْجُبَّةَ وَاغْسِلْ عَنْكَ الصُّفْرَةَ وَمَا كُنْتَ صَانِعًا فِي حَجَّتِكَ فَاصْنَعْهُ فِي عُمْرَتِكَ ) .