Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 53- Umre Niyetiyle İhrama Girilirse Hac Yapılır Mı?

2758- Nafi (radıyallahü anh) anlatıyor, Haccac’ın Mekke’de İbn-üz Zübeyr’i kuşattığı zaman İbn Ömer hac yapmak istedi. Bunun üzerine kendisine:

(Onlar orada savaş yapıyorlar senin hac yapmana engel olmalarından korkarım) dedim. O da şu cevabı verdi:

(Allah’ın Rasûlünde sizin için güzel örneklik vardır. Allah’ın Rasûlü ne yapmışsa bizde onu yaparız, umre yapacağıma sizi şahit tutuyorum.) Daha sonra da yola çıktı. Beyda sırtlarına gelince; Hac ta umrede aynı şeydir dolayısıyla hacla umreyi birlikte yapacağım dedi ve Kudeyd’ten satın aldığı kurbanı Mekke’ye gönderdi. Kendisi de umre ve hac yapmak için ihrama girerek yola çıktı. Mekke’ye gelince, Kâbe’yi tavaf etti. Safa ile Merve arasında da sa’y ettikten sonra başka bir şey yapmadı. Ne kurban kesti ne de traş oldu ne de saçlarını kısalttı. Bayram gününe kadar ihramlıya haram olan hiçbir şeyi yapmadı. Bayram günü kurbanını kesti, traş oldu haccın ve umrenin tavafını bir sefer de yaptı. İbn Ömer şöyle dedi:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’de böyle yapmıştı.) (Muvatta', Hac: 12; Ebû Dâvûd, Menasik: 24)

٥٣ - باب إِذَا أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ هَلْ يَجْعَلُ مَعَهَا حَجًّا

٢٧٥٨ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنْ نَافِعٍ، أَنَّ ابْنَ عُمَرَ، أَرَادَ الْحَجَّ عَامَ نَزَلَ الْحَجَّاجُ بِابْنِ الزُّبَيْرِ فَقِيلَ لَهُ إِنَّهُ كَائِنٌ بَيْنَهُمْ قِتَالٌ وَأَنَا أَخَافُ أَنْ يَصُدُّوكَ ‏.‏ قَالَ لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ إِذًا أَصْنَعَ كَمَا صَنَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِنِّي أُشْهِدُكُمْ أَنِّي قَدْ أَوْجَبْتُ عُمْرَةً ‏.‏ ثُمَّ خَرَجَ حَتَّى إِذَا كَانَ بِظَاهِرِ الْبَيْدَاءِ قَالَ مَا شَأْنُ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ إِلاَّ وَاحِدٌ أُشْهِدُكُمْ أَنِّي قَدْ أَوْجَبْتُ حَجًّا مَعَ عُمْرَتِي ‏.‏ وَأَهْدَى هَدْيًا اشْتَرَاهُ بِقُدَيْدٍ ثُمَّ انْطَلَقَ يُهِلُّ بِهِمَا جَمِيعًا حَتَّى قَدِمَ مَكَّةَ فَطَافَ بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَلَمْ يَزِدْ عَلَى ذَلِكَ وَلَمْ يَنْحَرْ وَلَمْ يَحْلِقْ وَلَمْ يُقَصِّرْ وَلَمْ يَحِلَّ مِنْ شَىْءٍ حَرُمَ مِنْهُ حَتَّى كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ فَنَحَرَ وَحَلَقَ فَرَأَى أَنْ قَدْ قَضَى طَوَافَ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ بِطَوَافِهِ الأَوَّلِ وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ كَذَلِكَ فَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 52- İhrama Giren Niyetini Belirtmeli Mi?

2754- Tarık b. Şihab (radıyallahü anh), Ebu Mûsâ’dan naklediyor. Yemen’den yeni gelmiştim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hac için çıktığı yolculukta Batha’da konaklamıştı. Bana:

(Hac için niyet ettin mi?) diye sordu. Ben de:

(Evet) dedim. (Nasıl niyet ettin?) buyurdu. Ben de:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) ne için ihrama girdiyse ben de onun için ihrama girip niyet ettim) dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Kâbe’yi tavaf et, Safa ile Merve arasında sa’y ettikten sonra ihramdan çık.) Dediklerini yaptım, bir kadına uğradım saçlarımı düzeltip tarayıverdi. Ömer’in halifeliği zamanına kadar bana hacla alakalı sorulan sorulara bu şekilde cevap veriyordum. Ömer zamanında adamın biri bana:

(Ey Ebu Mûsâ! Bu konularda biraz ağır ol bakalım. Sen hac konusunda halifenin yeni emirlerini herhalde bilmiyorsun) dedi. Ebu Mûsâ diyor ki:

(Benim size hacla ilgili söylediklerimi uygulamakta acele etmeyiniz. Şimdi halife gelecek onun söylediklerine uyunuz) dedim. Ömer gelerek şöyle dedi:

(Eğer Allah’ın Kitab’ına bakarsak hac ve umrenin tamamlanmasını emrediyor. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetini alırsak Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), sevkettiği kurban yerine varıncaya kadar ihramdan çıkmıyordu.) (Buhârî, Hac: 32; Müslim, Hac: 22)

2755- Cafer b. Muhammed (radıyallahü anh) babasından şöyle aktarıyor: Câbir b. Abdullah’a giderek Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in nasıl hac yaptığını sorduk, şöyle anlattı:

(Ali Yemen’den kurbanlık bir hayvan getirmişti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu Medine’den hediye olarak gönderdi.) Bu sırada Ali’ye:

(Nasıl niyet ederek ihrama girdin?) diye sordu: Ali’de:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) ne niyetle girdiyse ben de o niyetle girdim) diye cevap verdi ve yanımda da kurbanım var. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Öyleyse ihramdan çıkma) buyurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

2756- Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: Ali, vergi toplama görevinden dönmüştü. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:

(Ey Ali! Hangi niyetle ihrama girdin?) diye sordu. (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in girdiği niyetle girdim) diye cevap verdi. (Öyleyse kurban gönder ve ihramlı olarak böylece kal.) Ali’de böylece kurbanını gönderdi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

2757- Ebu İshak (radıyallahü anh), Bera’dan naklederek şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ali’yi Yemen’e emir tayin ettiği zaman bende vardım. Ondan sonra pek çok mal varlığına sahip oldum. Ali, Yemen’den dönünce olanları şöyle anlattı:

(Gelince baktım ki Fatıma evin her yanına güzel kokular püskürtmüş hemen onun üzerine yürüdüm.) O da:

(Sana ne oluyor? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) asabına böyle yapmalarını emretti onlar da böyle yaparak ihramdan çıktılar diyerek bana çıkıştı.) Ben de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in niyetiyle niyetlenip ihrama girdim diyerek, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına geldim. Bana:

(Ne diye niyet etmiştin?) dedi. Ben de:

(Sen ne diye niyet ettinse ben de aynı şekilde niyet ettim) dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:

(Öyleyse ben hedy sevkettim ve haccı kırana niyet ettim.) (Ebû Dâvûd, Menasik: 24)

٥٢ - باب الْحَجِّ بِغَيْرِ نِيَّةٍ يَقْصِدُهُ الْمُحْرِمُ

٢٧٥٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، قَالَ أَخْبَرَنِي قَيْسُ بْنُ مُسْلِمٍ، قَالَ سَمِعْتُ طَارِقَ بْنَ شِهَابٍ، قَالَ قَالَ أَبُو مُوسَى أَقْبَلْتُ مِنَ الْيَمَنِ وَالنَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم مُنِيخٌ بِالْبَطْحَاءِ حَيْثُ حَجَّ فَقَالَ ‏(‏ أَحَجَجْتَ ‏)‏ ‏.‏ قُلْتُ نَعَمْ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ كَيْفَ قُلْتَ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ قُلْتُ لَبَّيْكَ بِإِهْلاَلٍ كَإِهْلاَلِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ فَطُفْ بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَأَحِلَّ ‏)‏ ‏.‏ فَفَعَلْتُ ثُمَّ أَتَيْتُ امْرَأَةً فَفَلَتْ رَأْسِي فَجَعَلْتُ أُفْتِي النَّاسَ بِذَلِكَ حَتَّى كَانَ فِي خِلاَفَةِ عُمَرَ فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ يَا أَبَا مُوسَى رُوَيْدَكَ بَعْضَ فُتْيَاكَ فَإِنَّكَ لاَ تَدْرِي مَا أَحْدَثَ أَمِيرُ الْمُؤْمِنِينَ فِي النُّسُكِ بَعْدَكَ ‏.‏ قَالَ أَبُو مُوسَى يَا أَيُّهَا النَّاسُ مَنْ كُنَّا أَفْتَيْنَاهُ فَلْيَتَّئِدْ فَإِنَّ أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ قَادِمٌ عَلَيْكُمْ فَائْتَمُّوا بِهِ ‏.‏ وَقَالَ عُمَرُ إِنْ نَأْخُذْ بِكِتَابِ اللَّهِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُنَا بِالتَّمَامِ وَإِنْ نَأْخُذْ بِسُنَّةِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَإِنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم لَمْ يَحِلَّ حَتَّى بَلَغَ الْهَدْىُ مَحِلَّهُ ‏.‏

٢٧٥٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي قَالَ، أَتَيْنَا جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ فَسَأَلْنَاهُ عَنْ حَجَّةِ النَّبِيِّ، صلّى اللّه عليه وسلّم فَحَدَّثَنَا أَنَّ عَلِيًّا قَدِمَ مِنَ الْيَمَنِ بِهَدْىٍ وَسَاقَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنَ الْمَدِينَةِ هَدْيًا قَالَ لِعَلِيٍّ ‏(‏ بِمَا أَهْلَلْتَ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ قُلْتُ اللَّهُمَّ إِنِّي أُهِلُّ بِمَا أَهَلَّ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَمَعِيَ الْهَدْىُ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ فَلاَ تَحِلَّ ‏)‏ ‏.‏

٢٧٥٦ - أَخْبَرَنِي عِمْرَانُ بْنُ يَزِيدَ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، قَالَ عَطَاءٌ قَالَ جَابِرٌ قَدِمَ عَلِيٌّ مِنْ سِعَايَتِهِ فَقَالَ لَهُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ بِمَا أَهْلَلْتَ يَا عَلِيُّ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏.‏ قَالَ ‏(‏ فَاهْدِ وَامْكُثْ حَرَامًا كَمَا أَنْتَ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ وَأَهْدَى عَلِيٌّ لَهُ هَدْيًا ‏.‏

٢٧٥٧ - أَخْبَرَنِي أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ جَعْفَرٍ، قَالَ حَدَّثَنِي يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ، قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنِ الْبَرَاءِ، قَالَ كُنْتُ مَعَ عَلِيٍّ حِينَ أَمَّرَهُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم عَلَى الْيَمَنِ فَأَصَبْتُ مَعَهُ أَوَاقِيَ فَلَمَّا قَدِمَ عَلِيٌّ عَلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ عَلِيٌّ وَجَدْتُ فَاطِمَةَ قَدْ نَضَحَتِ الْبَيْتَ بِنَضُوحٍ قَالَ فَتَخَطَّيْتُهُ فَقَالَتْ لِي مَا لَكَ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَدْ أَمَرَ أَصْحَابَهُ فَأَحَلُّوا قَالَ قُلْتُ إِنِّي أَهْلَلْتُ بِإِهْلاَلِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏.‏ قَالَ فَأَتَيْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ لِي ‏(‏ كَيْفَ صَنَعْتَ ‏)‏ ‏.‏ قُلْتُ إِنِّي أَهْلَلْتُ بِمَا أَهْلَلْتَ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ فَإِنِّي قَدْ سُقْتُ الْهَدْىَ وَقَرَنْتُ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 51- İhrama Girerken Besmele Çekmek

2752- Cafer b. Muhammed (radıyallahü anh) babasından naklediyor ve şöyle diyor: Câbir b. Abdullah’a giderek, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in nasıl hac yaptığını sorduk. O da şöyle anlattı:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) Medine’de dokuz sene kaldıktan sonra Müslümanlara hacca gideceğini ilân ettirdi. Bu yüzden peygamberle hacca gitmek üzere çevreden pek çok kişi Medine’ye gelmişti. Böylece Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e uyacak ve onun yaptıklarını yapacaklardı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zilkade ayının bitmesine beş gün kala yola çıktı. Biz de onunla beraber çıktık. Câbir diyor ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) aramızda iken ona Kur’an iniyor o da onun yorum ve sonuçlarını biliyordu. O ne yapıyorsa biz de aynen yapıyorduk. Yola çıkarken niyetimiz sadece hac yapmaktı.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

2753- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Hac yapmak için yola çıkmıştık, Serif denilen yere gelince ben hayız görmeye başladım. Ben ağlarken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma girdi ve (Hayız mı oldun?) dedi. Ben de:

(Evet) dedim. Bunun üzerine:

(Bu hayız görme hali Allah’ın ademin kızları için takdir ettiği bir özelliktir. Bu sebeple ihramlının yaptığı her şeyi yap sadece tavafı yapma) buyurdu. (Müslim, Hac: 17; İbn Mâce, Menasik: 36)

٥١ - باب تَرْكِ التَّسْمِيَةِ عِنْدَ الإِهْلاَلِ

٢٧٥٢ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالَ حَدَّثَنِي أَبِي قَالَ، أَتَيْنَا جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ فَسَأَلْنَاهُ عَنْ حَجَّةِ النَّبِيِّ، صلّى اللّه عليه وسلّم فَحَدَّثَنَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مَكَثَ بِالْمَدِينَةِ تِسْعَ حِجَجٍ ثُمَّ أُذِّنَ فِي النَّاسِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي حَاجِّ هَذَا الْعَامِ فَنَزَلَ الْمَدِينَةَ بَشَرٌ كَثِيرٌ كُلُّهُمْ يَلْتَمِسُ أَنْ يَأْتَمَّ بِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَيَفْعَلُ مَا يَفْعَلُ فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لِخَمْسٍ بَقِينَ مِنْ ذِي الْقَعْدَةِ وَخَرَجْنَا مَعَهُ قَالَ جَابِرٌ وَرَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَيْنَ أَظْهُرِنَا عَلَيْهِ يَنْزِلُ الْقُرْآنُ وَهُوَ يَعْرِفُ تَأْوِيلَهُ وَمَا عَمِلَ بِهِ مِنْ شَىْءٍ عَمِلْنَا فَخَرَجْنَا لاَ نَنْوِي إِلاَّ الْحَجَّ ‏.‏

٢٧٥٣ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، - وَاللَّفْظُ لِمُحَمَّدٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ خَرَجْنَا لاَ نَنْوِي إِلاَّ الْحَجَّ فَلَمَّا كُنَّا بِسَرِفَ حِضْتُ فَدَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَأَنَا أَبْكِي فَقَالَ ‏(‏ أَحِضْتِ ‏)‏ ‏.‏ قُلْتُ نَعَمْ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ إِنَّ هَذَا شَىْءٌ كَتَبَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ عَلَى بَنَاتِ آدَمَ فَاقْضِي مَا يَقْضِي الْمُحْرِمُ غَيْرَ أَنْ لاَ تَطُوفِي بِالْبَيْتِ ‏)‏ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget