بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
172- Safa Tepesinde Allah’ı Zikretmek ve Dua Etmek
2987- Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kâbe’yi yedi şaft olarak tavaf etti; bunlardan ilk üçünde hervele yaptı, diğerlerini normal yürüyüşle bitirdi sonra gelip İbrahim makamında iki rekat namaz kıldı ve insanların duyabilecekleri şekilde yüksek bir sesle Bakara 125. ayetini okudu:
(…öyleyse vaktiyle İbrahime ayarlanan yeri siz de kendinize ibadet yeri edinin…) namazını bitirince Hacer’ül-Esved’i istilâm edip Allah’ın başladığı gibi biz de Safa tepesinden başlayalım diyerek Sa’y yapmaya Safa’dan başladı. Safa tepesinde Kâbe görülecek bir yere gelince üç sefer (Allah’tan başka gerçek ilâh yoktur. O tektir O’nun ortağı da yoktur her türlü mülk otorite ve saltanatta O’na mahsustur övgüler O’na yapılır hayat veren de öldürende O’dur. Onun her şeye gücü yeter) dedi. Sonra tekbir getirip, Allah’a hamdetti. Gereği kadar dua etti ve yürüyerek aşağı indi. Batnı Mesîl denilen yere inince hızlıca yürüdü sonra tekrar Merve’ye kadar normal bir şekilde yürüdü. Merve’ye gelince Kâbe’yi görebilecek bir yere çıkıp üç sefer:
(Allah’tan başka gerçek ilâh yoktur O tektir. O’nun ortağı da yoktur her türlü otorite mülk saltanat O’nundur. Övgüler O’na mahsustur. Onun gücü her şeye yeter.) Dedikten sonra, biraz daha Allah’ı zikredip, tesbih edip hamdettikten ve dilediği kadar dua ettikten sonra Sa’y’ını bitirinceye kadar böylece devam etti. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
١٧٢ - باب الذِّكْرِ وَالدُّعَاءِ عَلَى الصَّفَا
٢٩٨٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ، { عَبْدِ } الْحَكَمِ عَنْ شُعَيْبٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ، عَنِ ابْنِ الْهَادِ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ طَافَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِالْبَيْتِ سَبْعًا رَمَلَ مِنْهَا ثَلاَثًا وَمَشَى أَرْبَعًا ثُمَّ قَامَ عِنْدَ الْمَقَامِ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ وَقَرَأَ { وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ إِبْرَاهِيمَ مُصَلًّى } وَرَفَعَ صَوْتَهُ يُسْمِعُ النَّاسَ ثُمَّ انْصَرَفَ فَاسْتَلَمَ ثُمَّ ذَهَبَ فَقَالَ ( نَبْدَأُ بِمَا بَدَأَ اللَّهُ بِهِ ) . فَبَدَأَ بِالصَّفَا فَرَقِيَ عَلَيْهَا حَتَّى بَدَا لَهُ الْبَيْتُ وَقَالَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ( لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ يُحْيِي وَيُمِيتُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ ) . وَكَبَّرَ اللَّهَ وَحَمِدَهُ ثُمَّ دَعَا بِمَا قُدِّرَ لَهُ ثُمَّ نَزَلَ مَاشِيًا حَتَّى تَصَوَّبَتْ قَدَمَاهُ فِي بَطْنِ الْمَسِيلِ فَسَعَى حَتَّى صَعِدَتْ قَدَمَاهُ ثُمَّ مَشَى حَتَّى أَتَى الْمَرْوَةَ فَصَعِدَ فِيهَا ثُمَّ بَدَا لَهُ الْبَيْتُ فَقَالَ ( لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ ) . قَالَ ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ ذَكَرَ اللَّهَ وَسَبَّحَهُ وَحَمِدَهُ ثُمَّ دَعَا عَلَيْهَا بِمَا شَاءَ اللَّهُ فَعَلَ هَذَا حَتَّى فَرَغَ مِنَ الطَّوَافِ .