Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 207- Müzdelife'de Akşam İle Yatsı Bir Vakitte Kılınır

3039- Ebu Eyyûb (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) akşamla yatsıyı aynı vakitte kıldı. (Ebû Dâvûd, Menasik: 64; Buhârî, Hac: 94)

3040- İbn Mesud (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) akşamla yatsıyı aynı vakitte birlikte kıldı. (Ebû Dâvûd, Menasik: 64; Buhârî, Hac: 94)

3041- Sâlim (radıyallahü anh)’in babasından rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) akşam ile yatsıyı tek bir kamet getirerek sadece farzlarını kıldı ne ikisi arasında ne de sonunda hiç sünnet kılmadı. (Ebû Dâvûd, Menasik: 65; Buhârî, Hac: 98)

3042- Ubeydullah b. Abdullah (radıyallahü anh), babasından aktararak şöyle diyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), akşamla yatsıyı ikisini bir vakitte kıldı. İkisi arasında sünnet olarak bir şey kılmadı, akşamı üç rekat yatsıyı da iki rekat olarak kıldırdı Abdullah b. Ömer’de ölünceye kadar aynı şekilde bu iki namazı bir arada kıldı. (Ebû Dâvûd, Menasik: 65; Buhârî, Hac: 98)

3043- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) akşamla yatsıyı tek kametle bir vakitte kılmıştı. (Ebû Dâvûd, Menasik: 65; Buhârî, Hac: 98)

3044- Küreyb (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Arafat dönüşü Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in binitinin arkasında olan Üsâme b. Zeyd’e:

(O gün hac menasikini nasıl yapmıştınız?) diye sordum. O da şöyle dedi:

(Yürüyerek Müzdelifeye kadar geldik, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) orada konakladı, akşamı kıldı sonra da cemaate haber göndererek onlarında konaklamalarını söyledi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yatsıyı kılıncaya kadar cemaatin gelmesi devam etti. Cemaatin arkası kesilince hep birlikte orada konakladılar. Sabah olunca Kureyşin ilk çıkanlarıyla birlikte ben de yürüyerek çıktım, o esnada Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in binitinin arkasında Fadl vardı. (Buhârî, Hac: 98; Dârimi, Hac: 52)

٢٠٧ - باب الْجَمْعِ بَيْنَ الصَّلاَتَيْنِ بِالْمُزْدَلِفَةِ

٣٠٣٩ - أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِيٍّ، عَنْ حَمَّادٍ، عَنْ يَحْيَى، عَنْ عَدِيِّ بْنِ ثَابِتٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ، عَنْ أَبِي أَيُّوبَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم جَمَعَ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ بِجَمْعٍ ‏.‏

٣٠٤٠ - أَخْبَرَنَا الْقَاسِمُ بْنُ زَكَرِيَّا، قَالَ حَدَّثَنَا مُصْعَبُ بْنُ الْمِقْدَامِ، عَنْ دَاوُدَ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ عُمَارَةَ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ، عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم جَمَعَ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ بِجَمْعٍ ‏.‏

٣٠٤١ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنِ ابْنِ أَبِي ذِئْبٍ، قَالَ حَدَّثَنِي الزُّهْرِيُّ، عَنْ سَالِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم جَمَعَ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ بِجَمْعٍ بِإِقَامَةٍ وَاحِدَةٍ لَمْ يُسَبِّحْ بَيْنَهُمَا وَلاَ عَلَى إِثْرِ كُلِّ وَاحِدَةٍ مِنْهُمَا ‏.‏

٣٠٤٢ - أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، عَنْ يُونُسَ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّ عُبَيْدَ اللَّهِ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ، أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَاهُ قَالَ جَمَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ لَيْسَ بَيْنَهُمَا سَجْدَةٌ صَلَّى الْمَغْرِبَ ثَلاَثَ رَكَعَاتٍ وَالْعِشَاءَ رَكْعَتَيْنِ ‏.‏ وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ يَجْمَعُ كَذَلِكَ حَتَّى لَحِقَ بِاللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ ‏.‏

٣٠٤٣ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ سَلَمَةَ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الْمَغْرِبَ وَالْعِشَاءَ بِجَمْعٍ بِإِقَامَةٍ وَاحِدَةٍ ‏.‏

٣٠٤٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا حِبَّانُ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُقْبَةَ، أَنَّ كُرَيْبًا، قَالَ سَأَلْتُ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ - وَكَانَ رِدْفَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَشِيَّةَ عَرَفَةَ - فَقُلْتُ كَيْفَ فَعَلْتُمْ قَالَ أَقْبَلْنَا نَسِيرُ حَتَّى بَلَغْنَا الْمُزْدَلِفَةَ فَأَنَاخَ فَصَلَّى الْمَغْرِبَ ثُمَّ بَعَثَ إِلَى الْقَوْمِ فَأَنَاخُوا فِي مَنَازِلِهِمْ فَلَمْ يَحِلُّوا حَتَّى صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الْعِشَاءَ الآخِرَةَ ثُمَّ حَلَّ النَّاسُ فَنَزَلُوا فَلَمَّا أَصْبَحْنَا انْطَلَقْتُ عَلَى رِجْلِي فِي سُبَّاقِ قُرَيْشٍ وَرَدِفَهُ الْفَضْلُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 206- Arafat Dönüşü Akşam Namazı Nerede Kılınır?

3037- Üsâme b. Zeyd (radıyallahü anh) anlatıyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Arafat’tan döndüğü zaman Şib denilen tarafa yönelmişti. Kendisine (Akşam namazını mı kılacaksın?) dedim. (Namaz kılacak yer ileridedir.) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Menasik: 64; Buhârî, Hac: 94)

3038- Üsâme b. Zeyd (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), emirlerin konakladığı yer olan Şib denilen yerde konaklamıştı. Küçük abdestini bozdu. Sonra hafif bir şekilde abdest aldı. Ben de:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Namaz mı kılacaksın?) dedim. (Namaz, ileride kılınacak) buyurdu. Müzdelife’ye geldiğimizde namaz kılmak üzere insanların hepsinin gelmesini bekledik. (Ebû Dâvûd, Menasik: 64; Buhârî, Hac: 94)

٢٠٦ - باب النُّزُولِ بَعْدَ الدَّفْعِ مِنْ عَرَفَةَ

٣٠٣٧ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُقْبَةَ، عَنْ كُرَيْبٍ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم حَيْثُ أَفَاضَ مِنْ عَرَفَةَ مَالَ إِلَى الشِّعْبِ قَالَ فَقُلْتُ لَهُ أَتُصَلِّي الْمَغْرِبَ قَالَ ‏(‏ الْمُصَلَّى أَمَامَكَ ‏)‏ ‏.‏

٣٠٣٨ - أَخْبَرَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ، قَالَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُقْبَةَ، عَنْ كُرَيْبٍ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَزَلَ الشِّعْبَ الَّذِي يَنْزِلُهُ الأُمَرَاءُ فَبَالَ ثُمَّ تَوَضَّأَ وُضُوءًا خَفِيفًا فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ الصَّلاَةَ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ الصَّلاَةُ أَمَامَكَ ‏)‏ ‏.‏ فَلَمَّا أَتَيْنَا الْمُزْدَلِفَةَ لَمْ يَحُلَّ آخِرُ النَّاسِ حَتَّى صَلَّى ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 205- Arafat’tan Dönüş Nasıl Olmalı?

3036- Üsâme b. Zeyd (radıyallahü anh)’e; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in, veda haccında Arafat’tan nasıl döndüğü sorulmuştu da o da şöyle dedi:

(Hızlıya yakın bir şekilde binitini sürer, yol durumu uygun olunca hayvanını tekrar hareket ettirir ve hızlanırdı.) (Ebû Dâvûd, Menasik: 64)

٢٠٥ - باب كَيْفَ السَّيْرُ مِنْ عَرَفَةَ‏

٣٠٣٦ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ هِشَامٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، أَنَّهُ سُئِلَ عَنْ مَسِيرِ النَّبِيِّ، صلّى اللّه عليه وسلّم فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ قَالَ كَانَ يَسِيرُ الْعَنَقَ فَإِذَا وَجَدَ فَجْوَةً نَصَّ وَالنَّصُّ فَوْقَ الْعَنَقِ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget