بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
211- Müzdelife'de Sabah Namazına Yetişemeyen Ne Yapar?
3052- Urve b. Mudarris (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i Müzdelife’de vakfe yaparken gördüm şöyle diyordu:
(Kim benimle burada bu vakitte sabah namazını kılar sonra benimle birlikte bulunur, bundan önce de Arafat’ta gece ve gündüz bir süre durursa, onun haccı tam olmuş sayılır.) (Ebû Dâvûd, Menasik: 69; Dârimi, Hac: 54)
3053- Urve b. Mudarris (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Kim, bu Müzdelife’de (ve Arafat’ta) benimle ve tüm insanlarla birlikte olur ve buradan ayrılıncaya kadar burada bulunursa, hacca yetişmiş olur. Burada (Müzdelife ve Arafat’ta) kim bulunamaz ise hacca yetişmemiş sayılır. (Ebû Dâvûd, Menasik: 69; Dârimi, Hac: 54)
3054- Urve b. Mudarris (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Müzdelife’de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek:
(Ey Allah’ın Rasûlü! Cebeley Tayyiin denilen yerden geliyorum, buraya gelinceye kadar vakfe yapmadığım hiçbir tepecik kalmadı. (Benim haccım olur mu?) dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de şöyle buyurdu:
(Kim, Şu içinde bulunduğumuz vaktin namazını bizimle kılar daha önce de gündüz ve gece Arafat’ta vakfe durursa, onun haccı tamam olur ve hac borcunu ödemiş olur.) (Ebû Dâvûd, Menasik: 69; Dârimi, Hac: 54)
3055- Urve b. Mudarris b. Evs b. Harise b. Lam (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e, Müzdelife’de iken geldim ve dedim ki:
(Benim haccım oldu mu?) diye sordum. O da şöyle buyurdu:
(Şu içinde bulunduğumuz vaktin namazını bizimle kılan, burada vakfesini yapan bundan önce de Arafat’ta gece ve gündüz vakfesini yapmış olan kimsenin haccı tamam olur ve hac borcunu ödemiş olur.) (Ebû Dâvûd, Menasik: 69; Dârimi, Hac: 54)
3056- Urve b. Mudarris et Tâî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek:
(Cebeley Tayyiin denilen yerden geldim, bineğimi hızlı sürdüm, kendimi çok yordum. Nerede bir tepe gördümse mutlaka orada vakfe yaptım, bu nedenle benim haccım oldu mu?) dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de şöyle buyurdu:
(Kim burada bizimle sabah namazını kılarsa bundan önce de Arafat’ta vakfesini yapmışsa hac borcunu ödemiş sayılır ve haccı tamamdır.) (Ebû Dâvûd, Menasik: 69; Dârimi, Hac: 54)
3057- Bükeyr b. Ata (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdurrahman b. Ya’mer ed Dîlî’den işittim şöyle demişti: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i Arafat’ta gördüm kendisine Necid’ten bir gurup insan gelmişti, içlerinden birinin Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e hacla ilgili sorular sormasını istediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de o sorulara cevaben şöyle buyurdu:
(Hac, Arafat’ta bulunmak demektir. Kim, sabah namazından önce Müzdelife’ye yetişmişse hacca yetişmiş sayılır. Mina’da bulunacak günler üçtür. Kim acele eder iki günde dönerse bir sakınca yoktur. Kim de gecikirse de bir sakınca yoktur. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunları söyledikçe bir kimse de aynen insanlara aktararak bunları duyuruyordu.) (Ebû Dâvûd, Menasik: 69; Dârimi, Hac: 54)
3058- Cafer b. Muhammed (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Babam bana şöyle demişti: Câbir b. Abdullah’ın yanına varmıştık bize şöyle anlattı: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Müzdelife’nin her yerinde vakfe yapılabilir.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
٢١١ - باب فِيمَنْ لَمْ يُدْرِكْ صَلاَةَ الصُّبْحِ مَعَ الإِمَامِ بِالْمُزْدَلِفَةِ
٣٠٥٢ - أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ إِسْمَاعِيلَ، وَدَاوُدَ، وَزَكَرِيَّا، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ بْنِ مُضَرِّسٍ، قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَاقِفًا بِالْمُزْدَلِفَةِ فَقَالَ ( مَنْ صَلَّى مَعَنَا صَلاَتَنَا هَذِهِ هَا هُنَا ثُمَّ أَقَامَ مَعَنَا وَقَدْ وَقَفَ قَبْلَ ذَلِكَ بِعَرَفَةَ لَيْلاً أَوْ نَهَارًا فَقَدْ تَمَّ حَجُّهُ ) .
٣٠٥٣ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ، قَالَ حَدَّثَنِي جَرِيرٌ، عَنْ مُطَرِّفٍ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ بْنِ مُضَرِّسٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( مَنْ أَدْرَكَ جَمْعًا مَعَ الإِمَامِ وَالنَّاسِ حَتَّى يُفِيضَ مِنْهَا فَقَدْ أَدْرَكَ الْحَجَّ وَمَنْ لَمْ يُدْرِكْ مَعَ النَّاسِ وَالإِمَامِ فَلَمْ يُدْرِكْ ) .
٣٠٥٤ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ الْحُسَيْنِ، قَالَ حَدَّثَنَا أُمَيَّةُ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ سَيَّارٍ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ بْنِ مُضَرِّسٍ، قَالَ أَتَيْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِجَمْعٍ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي أَقْبَلْتُ مِنْ جَبَلَىْ طَيِّئٍ لَمْ أَدَعْ حَبْلاً إِلاَّ وَقَفْتُ عَلَيْهِ فَهَلْ لِي مِنْ حَجٍّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( مَنْ صَلَّى هَذِهِ الصَّلاَةَ مَعَنَا وَقَدْ وَقَفَ قَبْلَ ذَلِكَ بِعَرَفَةَ لَيْلاً أَوْ نَهَارًا فَقَدْ تَمَّ حَجُّهُ وَقَضَى تَفَثَهُ ) .
٣٠٥٥ - أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي السَّفَرِ، قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِيَّ، يَقُولُ حَدَّثَنِي عُرْوَةُ بْنُ مُضَرِّسِ بْنِ أَوْسِ بْنِ حَارِثَةَ بْنِ لأْمٍ، قَالَ أَتَيْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِجَمْعٍ فَقُلْتُ هَلْ لِي مِنْ حَجٍّ فَقَالَ ( مَنْ صَلَّى هَذِهِ الصَّلاَةَ مَعَنَا وَوَقَفَ هَذَا الْمَوْقِفَ حَتَّى يُفِيضَ وَأَفَاضَ قَبْلَ ذَلِكَ مِنْ عَرَفَاتٍ لَيْلاً أَوْ نَهَارًا فَقَدْ تَمَّ حَجُّهُ وَقَضَى تَفَثَهُ ) .
٣٠٥٦ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنْ إِسْمَاعِيلَ، قَالَ أَخْبَرَنِي عَامِرٌ، قَالَ أَخْبَرَنِي عُرْوَةُ بْنُ مُضَرِّسٍ الطَّائِيُّ، قَالَ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقُلْتُ أَتَيْتُكَ مِنْ جَبَلَىْ طَيِّئٍ أَكْلَلْتُ مَطِيَّتِي وَأَتْعَبْتُ نَفْسِي مَا بَقِيَ مِنْ حَبْلٍ إِلاَّ وَقَفْتُ عَلَيْهِ فَهَلْ لِي مِنْ حَجٍّ فَقَالَ ( مَنْ صَلَّى صَلاَةَ الْغَدَاةِ هَا هُنَا مَعَنَا وَقَدْ أَتَى عَرَفَةَ قَبْلَ ذَلِكَ فَقَدْ قَضَى تَفَثَهُ وَتَمَّ حَجُّهُ ) .
٣٠٥٧ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، قَالَ حَدَّثَنِي بُكَيْرُ بْنُ عَطَاءٍ، قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ يَعْمَرَ الدِّيلِيَّ، قَالَ شَهِدْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم بِعَرَفَةَ وَأَتَاهُ نَاسٌ مِنْ نَجْدٍ فَأَمَرُوا رَجُلاً فَسَأَلَهُ عَنِ الْحَجِّ فَقَالَ ( الْحَجُّ عَرَفَةُ مَنْ جَاءَ لَيْلَةَ جَمْعٍ قَبْلَ صَلاَةِ الصُّبْحِ فَقَدْ أَدْرَكَ حَجَّهُ أَيَّامُ مِنًى ثَلاَثَةُ أَيَّامٍ { مَنْ تَعَجَّلَ فِي يَوْمَيْنِ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ وَمَنْ تَأَخَّرَ فَلاَ إِثْمَ عَلَيْهِ } ) . ثُمَّ أَرْدَفَ رَجُلاً فَجَعَلَ يُنَادِي بِهَا فِي النَّاسِ .
٣٠٥٨ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي قَالَ، أَتَيْنَا جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ فَحَدَّثَنَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( الْمُزْدَلِفَةُ كُلُّهَا مَوْقِفٌ ) .