Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 53- Büyük Kimseler De Emzirilir Mi?

3332- Zeyneb binti ebu Seleme (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

(Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımlarından Âişe’den işittim şöyle diyordu. Süheylin kızı Sehle Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Evlatlık edindiğimiz Sâlim benim yanıma girince, kocam Ebu Huzeyfe’nin yüzünde öfke izleri görüyorum ne yapmalıyım?) diye sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:

(Onu emzir) buyurdu. Sehre diyor ki:

(O Sâlim sakalı çıkmış genç bir delikanlıdır.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Onu emzir Ebu Huzeyfe’nin öfkesi kaybolur) buyurdu. Sehle diyor ki:

(Vallahi onu emzirdikten sonra Ebu Huzeyfe’nin yüzünde öfke izi görmedim.) (Müslim, Rada: 7; İbn Mâce, Nikah: 36)

3333- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Sehle binti Süheyl, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek, Sâlim yanıma geldiğinde Ebu Huzeyfe’nin kızdığını görüyorum dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Onu emzir) buyurdu. Sehle binti Süheyl, (O kocaman bir adamdır) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Onun kocaman bir adam olduğunu bilmiyor muyum?) buyurdu. Sehle daha sonra geldiğinde, seni hak Peygamber olarak gönderen Allah’a yemin olsun ki, Ebu Huzeyfe ondan sonra artık hiçbir şeyi kötü görmüyor dedi. (Müslim, Rada: 7; İbn Mâce, Nikah: 36)

3334- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebu Huzeyfe’nin karısına kocasının öfke ve kıskançlığının gitmesi için kölesi Sâlim’i emzirmesini emretti, o da onu emzirdi. o koskoca bir adamdı. Rabia diyor ki:

(Bu olay sadece Sâlim için verilen bir ruhsat idi.) (Müslim, Rada: 7; İbn Mâce, Nikah: 36)

3335- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Sehle, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Sâlim bizim yanımıza girip çıkıyor, yetişkin duruma geldi, erkeğin bilmesi gereken şeyleri biliyor artık ne yapmalıyız) diye sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Onu emzir böylece ona haram olursun) buyurdu. Sehle diyor ki:

(Bir yıl bekledim bu olaydan kimseye bir şeyler söylemedim sonunda Kasım ile karşılaştım, onu söyle ve korkma dedi. (Müslim, Rada: 7; İbn Mâce, Nikah: 36)

3336- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Ebu Huzeyfe’nin kölesi Sâlim onların evinde kalıyordu. Sühey’lin kızı Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek, şöyle dedi:

(Sâlim artık erginlik çağına erişti, erkeklerin bildiği şeyleri o da bilmeye başladı ve yanımıza da girip çıkıyor. Ebu Huzeyfe’nin de buna kızdığını sanıyorum) dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:

(Onu emzir böylece sen ona haram olursun) buyurdu. Ben onu emzirince Ebu Huzeyfe’nin kıskançlığı kayboldu sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim ve Sâlim’i emzirdim ve Ebu Huzeyfe’nin öfkesi de kayboldu dedim. (Müslim, Rada: 7; İbn Mâce, Nikah: 36)

3337- Urve (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımları bir sefer emzirme ile bir erkeğin hanımların yanına girmesi durumunu pek hoş karşılamayıp uzak durdular ve büyük kimsenin emzirmesi durumunu Âişe’ye sordular. O da şöyle dedi:

(Vallahi bu durumu sadece Sehte binti Süheyl’de görüyoruz, o da sadece Sâlim için Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in verdiği bir ruhsattır. Vallahi böyle bir emzirme olayı ile kimse bizim yanımıza giremez ve biz Peygamber hanımları böyle bir şeyi de hoş görmeyiz.) (Ebû Dâvûd, Nikah: 11)

3338- Ümmü Seleme (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Biz Peygamber hanımları yaşlı kimseyi emzirmek sûretiyle o kimseyi kişinin kendisine haram kılmasını hoş karşılamayıp bundan uzak kalıyoruz ve bu konuyu Âişe’ye sormuştuk, o da şöyle demişti:

(Vallahi bu durumu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sadece Sâlim için verdiği bir ruhsat olarak görüyorum, hiçbir kimse böyle bir emzirme modeliyle bizim yanımıza giremez. Biz Peygamber hanımları olarak böyle bir şeyi de hoş karşılamıyoruz.) (Ebû Dâvûd, Nikah: 11)

٥٣ - باب رَضَاعِ الْكَبِيرِ

٣٣٣٢ - أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي مَخْرَمَةُ بْنُ بُكَيْرٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ سَمِعْتُ حُمَيْدَ بْنَ نَافِعٍ، يَقُولُ سَمِعْتُ زَيْنَبَ بِنْتَ أَبِي سَلَمَةَ، تَقُولُ سَمِعْتُ عَائِشَةَ، زَوْجَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم تَقُولُ جَاءَتْ سَهْلَةُ بِنْتُ سُهَيْلٍ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي لأَرَى فِي وَجْهِ أَبِي حُذَيْفَةَ مِنْ دُخُولِ سَالِمٍ عَلَىَّ ‏.‏ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ أَرْضِعِيهِ ‏)‏ ‏.‏ قُلْتُ إِنَّهُ لَذُو لِحْيَةٍ ‏.‏ فَقَالَ ‏(‏ أَرْضِعِيهِ يَذْهَبْ مَا فِي وَجْهِ أَبِي حُذَيْفَةَ ‏)‏ ‏.‏ قَالَتْ وَاللَّهِ مَا عَرَفْتُهُ فِي وَجْهِ أَبِي حُذَيْفَةَ بَعْدُ ‏.‏

٣٣٣٣ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، قَالَ سَمِعْنَاهُ مِنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، - وَهُوَ ابْنُ الْقَاسِمِ - عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ جَاءَتْ سَهْلَةُ بِنْتُ سُهَيْلٍ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَتْ إِنِّي أَرَى فِي وَجْهِ أَبِي حُذَيْفَةَ مِنْ دُخُولِ سَالِمٍ عَلَىَّ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ فَأَرْضِعِيهِ ‏)‏ ‏.‏ قَالَتْ وَكَيْفَ أُرْضِعُهُ وَهُوَ رَجُلٌ كَبِيرٌ فَقَالَ ‏(‏ أَلَسْتُ أَعْلَمُ أَنَّهُ رَجُلٌ كَبِيرٌ ‏)‏ ‏.‏ ثُمَّ جَاءَتْ بَعْدُ فَقَالَتْ وَالَّذِي بَعَثَكَ بِالْحَقِّ نَبِيًّا مَا رَأَيْتُ فِي وَجْهِ أَبِي حُذَيْفَةَ بَعْدُ شَيْئًا أَكْرَهُ ‏.‏

٣٣٣٤ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ الْوَزِيرِ، قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي سُلَيْمَانُ، عَنْ يَحْيَى، وَرَبِيعَةَ، عَنِ الْقَاسِمِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ أَمَرَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم امْرَأَةَ أَبِي حُذَيْفَةَ أَنْ تُرْضِعَ سَالِمًا مَوْلَى أَبِي حُذَيْفَةَ حَتَّى تَذْهَبَ غَيْرَةُ أَبِي حُذَيْفَةَ فَأَرْضَعَتْهُ وَهُوَ رَجُلٌ ‏.‏ قَالَ رَبِيعَةُ فَكَانَتْ رُخْصَةً لِسَالِمٍ ‏.‏

٣٣٣٥ - أَخْبَرَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ، عَنْ سُفْيَانَ، - وَهُوَ ابْنُ حَبِيبٍ - عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، عَنِ ابْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ، عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ جَاءَتْ سَهْلَةُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ سَالِمًا يَدْخُلُ عَلَيْنَا وَقَدْ عَقَلَ مَا يَعْقِلُ الرِّجَالُ وَعَلِمَ مَا يَعْلَمُ الرِّجَالُ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ أَرْضِعِيهِ تَحْرُمِي عَلَيْهِ بِذَلِكَ ‏)‏ ‏.‏ فَمَكَثْتُ حَوْلاً لاَ أُحَدِّثُ بِهِ وَلَقِيتُ الْقَاسِمَ فَقَالَ حَدِّثْ بِهِ وَلاَ تَهَابُهُ ‏.‏

٣٣٣٦ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، عَنْ عَبْدِ الْوَهَّابِ، قَالَ أَنْبَأَنَا أَيُّوبُ، عَنِ ابْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ، عَنِ الْقَاسِمِ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ سَالِمًا، مَوْلَى أَبِي حُذَيْفَةَ كَانَ مَعَ أَبِي حُذَيْفَةَ وَأَهْلِهِ فِي بَيْتِهِمْ فَأَتَتْ بِنْتُ سُهَيْلٍ إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَتْ إِنَّ سَالِمًا قَدْ بَلَغَ مَا يَبْلُغُ الرِّجَالُ وَعَقَلَ مَا عَقَلُوهُ وَإِنَّهُ يَدْخُلُ عَلَيْنَا وَإِنِّي أَظُنُّ فِي نَفْسِ أَبِي حُذَيْفَةَ مِنْ ذَلِكَ شَيْئًا ‏.‏ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ أَرْضِعِيهِ تَحْرُمِي عَلَيْهِ ‏)‏ ‏.‏ فَأَرْضَعْتُهُ فَذَهَبَ الَّذِي فِي نَفْسِ أَبِي حُذَيْفَةَ فَرَجَعْتُ إِلَيْهِ فَقُلْتُ إِنِّي قَدْ أَرْضَعْتُهُ فَذَهَبَ الَّذِي فِي نَفْسِ أَبِي حُذَيْفَةَ ‏.‏

٣٣٣٧ - أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ أَنْبَأَنَا ابْنُ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي يُونُسُ، وَمَالِكٌ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُرْوَةَ، قَالَ أَبَى سَائِرُ أَزْوَاجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنْ يَدْخُلَ عَلَيْهِنَّ بِتِلْكَ الرَّضْعَةِ أَحَدٌ مِنَ النَّاسِ - يُرِيدُ رَضَاعَةَ الْكَبِيرِ - وَقُلْنَ لِعَائِشَةَ وَاللَّهِ مَا نُرَى الَّذِي أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم سَهْلَةَ بِنْتَ سُهَيْلٍ إِلاَّ رُخْصَةً فِي رَضَاعَةِ سَالِمٍ وَحْدَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَاللَّهِ لاَ يَدْخُلُ عَلَيْنَا أَحَدٌ بِهَذِهِ الرَّضْعَةِ وَلاَ يَرَانَا ‏.‏

٣٣٣٨ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ اللَّيْثِ، قَالَ أَخْبَرَنِي أَبِي، عَنْ جَدِّي، قَالَ حَدَّثَنِي عُقَيْلٌ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَخْبَرَنِي أَبُو عُبَيْدَةَ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ زَمْعَةَ، أَنَّ أُمَّهُ، زَيْنَبَ بِنْتَ أَبِي سَلَمَةَ أَخْبَرَتْهُ أَنَّ أُمَّهَا أُمَّ سَلَمَةَ زَوْجَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَتْ تَقُولُ أَبَى سَائِرُ أَزْوَاجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنْ يُدْخَلَ عَلَيْهِنَّ بِتِلْكَ الرَّضَاعَةِ وَقُلْنَ لِعَائِشَةَ وَاللَّهِ مَا نُرَى هَذِهِ إِلاَّ رُخْصَةً رَخَّصَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم خَاصَّةً لِسَالِمٍ فَلاَ يَدْخُلْ عَلَيْنَا أَحَدٌ بِهَذِهِ الرَّضَاعَةِ وَلاَ يَرَانَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 52- Süt Babalığı Nasıl Olur?

3326- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Âişe’nin yanında iken, Âişe Hafsa’nın yanına girmek için izin isteyen bir adamın sesini duydu. Âişe dedi ki: Ey Allah’ın Rasûlü! Bu adam senin evine girmek için izin istiyor dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Sanıyorum ki o adam Hafsa’nın süt amcası falan kimsedir) buyurdu. Âişe diyor ki:

(Süt amcam falan kimse hayatta olsaydı benim yanıma girebilecek miydi?) diye sordum. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Evet girebilirdi çünkü süt emmek veladetin (Kan yönüyle akrabalığın) haram kıldığı herşeyi haram kılar.) (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)

3327- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Süt amcam Ebu’l Ca’d geldi ben içeri almadım. (Hişam diyor ki: Bu kimse Ebul Kuaystır.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gelince durumu Ona aktardım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:

(Ona izin ver ve içeri alabilirsin) buyurdu. (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)

3328- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, örtünme ayeti nazil olduktan sonra Ebu’l Kuays’ın kardeşi Âişe’nin yanına girmek için izin istedi. Âişe ona izin vermedi. Bu durum Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e haber verilince şöyle buyurdular:

(Onun girmesine izin ver, o senin amcandır.) Âişe:

(Fakat beni kadın emzirmiştir o adam emzirmemiştir) dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(O senin amcandır yanına girsin) buyurdu. (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)

3329- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu’l Kuays’ın kardeşi ve süt amcam olan Eflah yanıma girmek için izin istedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gelinceye kadar onu içeriye almadım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gelince durumu O’na naklettim. O da buyurdu ki:

(Ona izin ver çünkü o amcandır.) Âişe diyor ki:

(Bu olay örtünme ayeti indikten sonra olmuştu.) (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)

3330- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Amcam Eflah örtünme ayeti indikten sonra yanıma girmek için izin istedi. Ben ona izin vermedim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) geldiğinde durumu kendisine haber verip sordum. O da şöyle buyurdu:

(Ona izin ver çünkü o amcandır) Ben de dedim ki:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Beni kadın emzirdi adam emzirmedi. Yine buyurdular ki:

(Allah iyiliğini versin ona izin ver o amcandır.) (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)

3331- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu’l Kuays’ın kardeşi Eflah evime gelip içeri girmek için izin istedi. Ben de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e danışmadan ona izin vermem dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gelince; Ebu’l Kuays’ın kardeşi Eflah geldi içeri girmek için izin istedi. Ben de:

(Bundan uzak durdum) dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular:

(Ona izin ver girsin o senin amcandır) Ben:

(Beni Ebu’l Kuays’ın karısı emzirdi adam değil ki) dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Ona izin, ver o senin amcandır) buyurdu. (Buhârî, Nikah: 21; Dârimi, Nikah: 48)

٥٢ - باب لَبَنِ الْفَحْلِ

٣٣٢٦ - أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا مَعْنٌ، قَالَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي بَكْرٍ، عَنْ عَمْرَةَ، أَنَّ عَائِشَةَ، أَخْبَرَتْهَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ عِنْدَهَا وَأَنَّهَا سَمِعَتْ رَجُلاً يَسْتَأْذِنُ فِي بَيْتِ حَفْصَةَ قَالَتْ عَائِشَةُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا رَجُلٌ يَسْتَأْذِنُ فِي بَيْتِكَ ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ أُرَاهُ فُلاَنًا ‏)‏ ‏.‏ لِعَمِّ حَفْصَةَ مِنَ الرَّضَاعَةِ ‏.‏ قَالَتْ عَائِشَةُ فَقُلْتُ لَوْ كَانَ فُلاَنٌ حَيًّا - لِعَمِّهَا مِنَ الرَّضَاعَةِ - دَخَلَ عَلَىَّ ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ إِنَّ الرَّضَاعَةَ تُحَرِّمُ مَا يُحَرَّمُ مِنَ الْوِلاَدَةِ ‏)‏ ‏.‏

٣٣٢٧ - أَخْبَرَنِي إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، قَالَ أَنْبَأَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي عَطَاءٌ، عَنْ عُرْوَةَ، أَنَّ عَائِشَةَ، قَالَتْ جَاءَ عَمِّي أَبُو الْجَعْدِ مِنَ الرَّضَاعَةِ فَرَدَدْتُهُ - قَالَ وَقَالَ هِشَامٌ هُوَ أَبُو الْقُعَيْسِ - فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ ائْذَنِي لَهُ ‏)‏ ‏.‏

٣٣٢٨ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ بْنُ عَبْدِ الصَّمَدِ بْنِ عَبْدِ الْوَارِثِ، قَالَ حَدَّثَنِي أَبِي، ‏{‏ عَنْ أَبِيهِ، ‏}‏ عَنْ أَيُّوبَ، عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ أَخَا أَبِي الْقُعَيْسِ، اسْتَأْذَنَ عَلَى عَائِشَةَ بَعْدَ آيَةِ الْحِجَابِ فَأَبَتْ أَنْ تَأْذَنَ لَهُ فَذُكِرَ ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ‏(‏ ائْذَنِي لَهُ فَإِنَّهُ عَمُّكِ ‏)‏ ‏.‏ فَقُلْتُ إِنَّمَا أَرْضَعَتْنِي الْمَرْأَةُ وَلَمْ يُرْضِعْنِي الرَّجُلُ ‏.‏ فَقَالَ ‏(‏ إِنَّهُ عَمُّكِ فَلْيَلِجْ عَلَيْكِ ‏)‏ ‏.‏

٣٣٢٩ - أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، أَنْبَأَنَا مَعْنٌ، قَالَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ أَفْلَحُ أَخُو أَبِي الْقُعَيْسِ يَسْتَأْذِنُ عَلَىَّ وَهُوَ عَمِّي مِنَ الرَّضَاعَةِ فَأَبَيْتُ أَنْ آذَنَ لَهُ حَتَّى جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ ‏(‏ ائْذَنِي لَهُ فَإِنَّهُ عَمُّكِ ‏)‏ ‏.‏ قَالَتْ عَائِشَةُ وَذَلِكَ بَعْدَ أَنْ نَزَلَ الْحِجَابُ ‏.‏

٣٣٣٠ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْجَبَّارِ بْنُ الْعَلاَءِ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، وَهِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتِ اسْتَأْذَنَ عَلَىَّ عَمِّي أَفْلَحُ بَعْدَ مَا نَزَلَ الْحِجَابُ فَلَمْ آذَنْ لَهُ فَأَتَانِي النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ ‏(‏ ائْذَنِي لَهُ فَإِنَّهُ عَمُّكِ ‏)‏ ‏.‏ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّمَا أَرْضَعَتْنِي الْمَرْأَةُ وَلَمْ يُرْضِعْنِي الرَّجُلُ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ ائْذَنِي لَهُ تَرِبَتْ يَمِينُكِ فَإِنَّهُ عَمُّكِ ‏)‏ ‏.‏

٣٣٣١ - أَخْبَرَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ بْنِ دَاوُدَ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَسْوَدِ، وَإِسْحَاقُ بْنُ بَكْرٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا بَكْرُ بْنُ مُضَرَ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ رَبِيعَةَ، عَنْ عِرَاكِ بْنِ مَالِكٍ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ جَاءَ أَفْلَحُ أَخُو أَبِي الْقُعَيْسِ يَسْتَأْذِنُ فَقُلْتُ لاَ آذَنُ لَهُ حَتَّى أَسْتَأْذِنَ نَبِيَّ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَلَمَّا جَاءَ نَبِيُّ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قُلْتُ لَهُ جَاءَ أَفْلَحُ أَخُو أَبِي الْقُعَيْسِ يَسْتَأْذِنُ فَأَبَيْتُ أَنْ آذَنَ لَهُ ‏.‏ فَقَالَ ‏(‏ ائْذَنِي لَهُ فَإِنَّهُ عَمُّكِ ‏)‏ ‏.‏ قُلْتُ إِنَّمَا أَرْضَعَتْنِي امْرَأَةُ أَبِي الْقُعَيْسِ وَلَمْ يُرْضِعْنِي الرَّجُلُ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ ائْذَنِي لَهُ فَإِنَّهُ عَمُّكِ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 51- Ne Kadar Süt Emmek Haramlığı Gerektirir?

3320- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Allah’ın indirdiği ayetlerde malum ve bilinen on defa emzirme nikahı haram kılar buyuruluyordu. Sonradan bu ayet beş defa emzirme nikahı haram kılar ayetiyle neshedildi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat ettiğinde o ayet Kur’an olarak okunuyordu. (İbn Mâce, Nikah: 35; Müslim, Rada: 6)

3321- Ümmül Fadl (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e süt emmenin miktarı soruldu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Bir veya iki defa emmek nikahı haram kılmaz) buyurdu. Katade ise:

(Bir veya iki defa sormak) dedi. (İbn Mâce, Nikah: 35; Müslim, Rada: 6)

3322- Abdullah b. Zübeyr (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Bir veya iki defa emmek nikahı haram kılmaz.) (İbn Mâce, Nikah: 35; Müslim, Rada: 6)

3323- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Bir ve iki sefer emmek haramlık meydana getirmez.) (İbn Mâce, Nikah: 35; Müslim, Rada: 6)

3324- Katade (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbrahim b. Yezid en Nehai’ye mektup yazarak süt emmede nikahı haram kılacak miktarın ne kadar olduğunu sorduk. O da şu cevabı verdi:

(Şüreyh’in bize bildirdiğine göre, Ali ve İbn Mes’ud:

(Sütün azı da çoğu da nikahı haram kılar) diyorlardı. Mektubunda şu ifadeler de vardı:

(Ebu-ş Şa’sa el Muharibî, Âişe’den şöyle aktarmıştır: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Bir veya iki defa emmek nikahı haram kılmaz.) (İbn Mâce, Nikah: 35; Müslim, Rada: 6)

3325- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Odamda birisi otururken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma geldi. İkimizin birlikte oluşuna kızmıştı, yüzünde öfke hali gördüm ve dedim ki:

(Ey Allah’ın Rasûlü! O benim süt kardeşimdir) bunun üzerine buyurdular ki:

(Süt kardeşinin kim olduğuna iyi dikkat edin! Başka bir defa da süt kardeşliğin nasıl olduğuna iyice dikkat edin! Süt kardeşliği açlığını emdiği sütle gideren emme çağındaki çocuğun emmesiyle gerçekleşir.) (İbn Mâce, Nikah: 37; Dârimi, Nikah: 48)

٥١ - باب الْقَدْرِ الَّذِي يُحَرِّمُ مِنَ الرَّضَاعَةِ

٣٣٢٠ - أَخْبَرَنِي هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا مَعْنٌ، قَالَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ، قَالَ حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي بَكْرٍ، عَنْ عَمْرَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ فِيمَا أَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ - وَقَالَ الْحَارِثُ فِيمَا أُنْزِلَ مِنَ الْقُرْآنِ - عَشْرُ رَضَعَاتٍ مَعْلُومَاتٍ يُحَرِّمْنَ ثُمَّ نُسِخْنَ بِخَمْسٍ مَعْلُومَاتٍ فَتُوُفِّيَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهِيَ مِمَّا يُقْرَأُ مِنَ الْقُرْآنِ ‏.‏

٣٣٢١ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الصَّبَّاحِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَوَاءٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ، عَنْ قَتَادَةَ، وَأَيُّوبَ، عَنْ صَالِحٍ أَبِي الْخَلِيلِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ نَوْفَلٍ، عَنْ أُمِّ الْفَضْلِ، أَنَّ نَبِيَّ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم سُئِلَ عَنِ الرَّضَاعِ فَقَالَ ‏(‏ لاَ تُحَرِّمُ الإِمْلاَجَةُ وَلاَ الإِمْلاَجَتَانِ ‏)‏ ‏.‏ وَقَالَ قَتَادَةُ ‏(‏ الْمَصَّةُ وَالْمَصَّتَانِ ‏)‏ ‏.‏

٣٣٢٢ - أَخْبَرَنَا شُعَيْبُ بْنُ يُوسُفَ، عَنْ يَحْيَى، عَنْ هِشَامٍ، قَالَ حَدَّثَنِي أَبِي، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ لاَ تُحَرِّمُ الْمَصَّةُ وَالْمَصَّتَانِ ‏)‏ ‏.‏

٣٣٢٣ - أَخْبَرَنَا زِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عُلَيَّةَ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنِ ابْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ تُحَرِّمُ الْمَصَّةُ وَالْمَصَّتَانِ ‏)‏ ‏.‏

٣٣٢٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بَزِيعٍ، قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ، - يَعْنِي ابْنَ زُرَيْعٍ - قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ، عَنْ قَتَادَةَ، قَالَ كَتَبْنَا إِلَى إِبْرَاهِيمَ بْنِ يَزِيدَ النَّخَعِيِّ نَسْأَلُهُ عَنِ الرَّضَاعِ، فَكَتَبَ أَنَّ شُرَيْحًا، حَدَّثَنَا أَنَّ عَلِيًّا وَابْنَ مَسْعُودٍ كَانَا يَقُولاَنِ يُحَرِّمُ مِنَ الرَّضَاعِ قَلِيلُهُ وَكَثِيرُهُ ‏.‏ وَكَانَ فِي كِتَابِهِ أَنَّ أَبَا الشَّعْثَاءِ الْمُحَارِبِيَّ حَدَّثَنَا أَنَّ عَائِشَةَ حَدَّثَتْهُ أَنَّ نَبِيَّ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم كَانَ يَقُولُ ‏(‏ لاَ تُحَرِّمُ الْخَطْفَةُ وَالْخَطْفَتَانِ ‏)‏ ‏.‏

٣٣٢٥ - أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، فِي حَدِيثِهِ عَنْ أَبِي الأَحْوَصِ، عَنْ أَشْعَثَ بْنِ أَبِي الشَّعْثَاءِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ مَسْرُوقٍ، قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَعِنْدِي رَجُلٌ قَاعِدٌ فَاشْتَدَّ ذَلِكَ عَلَيْهِ وَرَأَيْتُ الْغَضَبَ فِي وَجْهِهِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ أَخِي مِنَ الرَّضَاعَةِ ‏.‏ فَقَالَ ‏(‏ انْظُرْنَ مَا إِخْوَانُكُنَّ - وَمَرَّةً أُخْرَى - انْظُرْنَ مَنْ إِخْوَانُكُنَّ مِنَ الرَّضَاعَةِ فَإِنَّ الرَّضَاعَةَ مِنَ الْمَجَاعَةِ ‏)‏ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget