Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 41- Mülaane Yapılırken Yetkili Kimse Erkek ve Kadına Nasihat Eder

3486- Said b. Cübeyr (radıyallahü anh) şöyle anlatıyor: İbn Zübeyr’in valiliği zamanında bana lanetleşen iki kişinin araları ayrılır mı? diye sordular. Ne diyeceğimi bilemedim ve hemen kalkıp İbn Ömer’in evine gittim ve ona:

(Ey Ebu Abdurrahman, lanetleşen iki kişinin araları ayrılır mı?) diye sordum. İbn Ömer:

(Evet, Sübhanallah bunu ilk soran falan oğlu falandır. O şöyle demişti:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Ne dersiniz? Bizden birisi karısını fahişe durumunda bulsa ne yapmalı? Eğer karısının zina ettiğini söylese dört şahitle ispatlanması gereken büyük bir şey iddia etmiş olacak. Eğer susmuş olsa yine büyük bir iş karşısında susmuş olacak.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona cevap vermedi. Daha sonra o adam tekrar gelerek:

(Ey Allah’ın Rasûlü! Sana sorduğum mesele ile imtihan olunuyorum başıma geldi) dedi. Bunun üzerine Allah (celle celâluhu), Nur sûresinin 6-9 ayetlerini indirdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de o iki kimse arasında karşılıklı lanetleşme yaptıracağında önce erkekten başladı ve ona bu ayetleri okudu, öğüt verdi, dünya azabının ahiret azabından daha hafif olduğunu söyledi. O adam:

(Seni hak din ile gönderen Allah’a yemin olsun ki yalan söylemiyorum) dedi. İkinci olarak kadını çağırtıp ona da nasihat etti ve öğüt verdi. Bu sefer kadın:

(Seni hak din ile gönderen Allah’a yemin olsun ki, O yalancıdır) dedi. Bunun üzerine mülaane yapılmak için önce erkekten başlandı. O erkek dört defa doğru söylediğine dair Allah adına yemin etti. Beşincide de:

(Yalan söylüyorsam Allah’ın laneti benim üzerime olsun) dedi. İkinci olarak kadın çağrıldı. O da, dört defa kocasının yalan söylediğine dair Allah’a yemin etti, beşincide de kocası doğru söylüyorsa Allah’ın gazabının kendisi üzerine olmasını isteyerek yemin etti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de onları ayırdı. (Müslim, Lian: 1; Ebû Dâvûd, Talak: 27)

٤١ - باب عِظَةِ الإِمَامِ الرَّجُلَ وَالْمَرْأَةَ عِنْدَ اللِّعَانِ

٣٤٨٦ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ أَبِي سُلَيْمَانَ، قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ جُبَيْرٍ، يَقُولُ سُئِلْتُ عَنِ الْمُتَلاَعِنَيْنِ، فِي إِمَارَةِ ابْنِ الزُّبَيْرِ أَيُفَرَّقُ بَيْنَهُمَا فَمَا دَرَيْتُ مَا أَقُولُ فَقُمْتُ مِنْ مَقَامِي إِلَى مَنْزِلِ ابْنِ عُمَرَ فَقُلْتُ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمُتَلاَعِنَيْنِ أَيُفَرَّقُ بَيْنَهُمَا قَالَ نَعَمْ ‏.‏ سُبْحَانَ اللَّهِ إِنَّ أَوَّلَ مَنْ سَأَلَ عَنْ ذَلِكَ فُلاَنُ بْنُ فُلاَنٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ - وَلَمْ يَقُلْ عَمْرٌو أَرَأَيْتَ - الرَّجُلَ مِنَّا يَرَى عَلَى امْرَأَتِهِ فَاحِشَةً إِنْ تَكَلَّمَ فَأَمْرٌ عَظِيمٌ - وَقَالَ عَمْرٌو أَتَى أَمْرًا عَظِيمًا - وَإِنْ سَكَتَ سَكَتَ عَلَى مِثْلِ ذَلِكَ ‏.‏ فَلَمْ يُجِبْهُ فَلَمَّا كَانَ بَعْدَ ذَلِكَ أَتَاهُ فَقَالَ إِنَّ الأَمْرَ الَّذِي سَأَلْتُكَ ابْتُلِيتُ بِهِ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ هَؤُلاَءِ الآيَاتِ فِي سُورَةِ النُّورِ ‏{‏ وَالَّذِينَ يَرْمُونَ أَزْوَاجَهُمْ ‏}‏ حَتَّى بَلَغَ ‏{‏ وَالْخَامِسَةَ أَنَّ غَضَبَ اللَّهِ عَلَيْهَا إِنْ كَانَ مِنَ الصَّادِقِينَ ‏}‏ فَبَدَأَ بِالرَّجُلِ فَوَعَظَهُ وَذَكَّرَهُ وَأَخْبَرَهُ أَنَّ عَذَابَ الدُّنْيَا أَهْوَنُ مِنْ عَذَابِ الآخِرَةِ فَقَالَ وَالَّذِي بَعَثَكَ بِالْحَقِّ مَا كَذَبْتُ ‏.‏ ثُمَّ ثَنَّى بِالْمَرْأَةِ فَوَعَظَهَا وَذَكَّرَهَا فَقَالَتْ وَالَّذِي بَعَثَكَ بِالْحَقِّ إِنَّهُ لَكَاذِبٌ فَبَدَأَ بِالرَّجُلِ فَشَهِدَ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ وَالْخَامِسَةُ أَنَّ لَعْنَةَ اللَّهِ عَلَيْهِ إِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِبِينَ ثُمَّ ثَنَّى بِالْمَرْأَةِ فَشَهِدَتْ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الْكَاذِبِينَ وَالْخَامِسَةَ أَنَّ غَضَبَ اللَّهِ عَلَيْهَا إِنْ كَانَ مِنَ الصَّادِقِينَ فَفَرَّقَ بَيْنَهُمَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 40- Mülââne'de Beşinci Yeminde Dikkat Edilmeli

3485- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), lanetleşecek çiftlere karşılıklı lanetleşme emrini verdikten sonra beşinci de elini ağzına kapamasını emreder ve beşinci yemin azabı gerektirir) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Talak: 27)

٤٠ - باب الأَمْرِ بِوَضْعِ الْيَدِ عَلَى فِي الْمُتَلاَعِنَيْنِ عِنْدَ الْخَامِسَةِ

٣٤٨٥ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ مَيْمُونٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم أَمَرَ رَجُلاً حِينَ أَمَرَ الْمُتَلاَعِنَيْنِ أَنْ يَتَلاَعَنَا أَنْ يَضَعَ يَدَهُ عِنْدَ الْخَامِسَةِ عَلَى فِيهِ وَقَالَ ‏(‏ إِنَّهَا مُوجِبَةٌ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 39- Hâkim Karar Verirken Allah’ım Gerçeği Ortaya Çıkar Diye Dua Etmeli

3483- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzurunda karşılıklı lanetleşmeden bahsedilince Asım b. Adiy bu konuda bir şey söyleyip çıkıp gitti. Sonra kendi kavminden bir adam gelerek karısıyla beraber bir erkeği yakaladığını söyledi. Asım: O söylediğim sözden dolayı imtihan olunuyorum başıma bu iş geldi diyor. O kimseyi doğru Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e götürdü. O adam karısının durumunu anlattı. Bu adam sarışın, az etli ve düz saçlı idi. Karısıyla birlikte gördüğü adam ise buğday tenli, kalın baldırlı, şişman biriydi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Allah’ım bu konuda gerçeği ortaya çıkar diye dua) etti. Daha sonra o kadın kocasının yakaladığını iddia ettiği adama benzeyen bir çocuk doğurdu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o iki kişi arasında lanetleşme yaptırdı sonra orada bulunanlardan birisi İbn Abbâs’a: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in (Eğer ben delilsiz bir kimseyi recm etmiş olsaydım bu kadını recm ederdim) dediği kadın bu mudur? diye sordu. İbn Abbâs:

(Hayır o kadın İslâm da kötülükler ortaya koyan biriydi) dedi. (Müslim, Lian: 1; Buhârî, Talak: 30)

3484- Abdullah b. Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzurunda karşılıklı lanetleşmeden bahsedildiğinde Asım b. Adiy’de o konuda bir şeyler söyleyip çıkıp gitmişti. Çok geçmeden kendi kavminden bir adam onunla karşılaşıp karısıyla başka bir adamı yakaladığını söyledi. Asım b. Adiy o kimseyle birlikte Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi. O adam onun karısını hangi halde bulunduğunu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e haber verdi. Bu adam yani kadının kocası sarışın, zayıf ve düz saçlı idi karısıyla birlikte yakaladığı adam ise esmer, kalın baldırlı ve kıvırcık saçlı idi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Allah’ım gerçeği ortaya çıkar) diye dua etti. Daha sonra kadın zina eden erkeğe benzer bir çocuk doğurdu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de bu kadınla kocası arasında mülaane yaptırdı. O toplantıda olanlardan biri İbn Abbâs’a: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in (Eğer ben delilsiz bir kimseyi recm edecek olsaydım bu kadını recm ederdim) dediği kadın bu mudur? diye sordu. İbn Abbâs’ta:

(Hayır o İslâm da ilk kötülükleri ortaya çıkaran biriydi diye cevap verdi.) (Müslim, Lian: 1; Buhârî, Talak: 30)

٣٩ - باب قَوْلِ الإِمَامِ اللَّهُمَّ بَيِّنْ

٣٤٨٣ - أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ حَمَّادٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ، عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّهُ قَالَ ذُكِرَ التَّلاَعُنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ عَاصِمُ بْنُ عَدِيٍّ فِي ذَلِكَ قَوْلاً ثُمَّ انْصَرَفَ فَأَتَاهُ رَجُلٌ مِنْ قَوْمِهِ يَشْكُو إِلَيْهِ أَنَّهُ وَجَدَ مَعَ امْرَأَتِهِ رَجُلاً قَالَ عَاصِمٌ مَا ابْتُلِيتُ بِهَذَا إِلاَّ بِقَوْلِي فَذَهَبَ بِهِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَخْبَرَهُ بِالَّذِي وَجَدَ عَلَيْهِ امْرَأَتَهُ وَكَانَ ذَلِكَ الرَّجُلُ مُصْفَرًّا قَلِيلَ اللَّحْمِ سَبِطَ الشَّعَرِ وَكَانَ الَّذِي ادَّعَى عَلَيْهِ أَنَّهُ وَجَدَهُ عِنْدَ أَهْلِهِ آدَمَ خَدْلاً كَثِيرَ اللَّحْمِ ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ اللَّهُمَّ بَيِّنْ ‏)‏ ‏.‏ فَوَضَعَتْ شَبِيهًا بِالرَّجُلِ الَّذِي ذَكَرَ زَوْجُهَا أَنَّهُ وَجَدَهُ عِنْدَهَا فَلاَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَيْنَهُمَا ‏.‏ فَقَالَ رَجُلٌ لاِبْنِ عَبَّاسٍ فِي الْمَجْلِسِ أَهِيَ الَّتِي قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لَوْ رَجَمْتُ أَحَدًا بِغَيْرِ بَيِّنَةٍ رَجَمْتُ هَذِهِ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ لاَ تِلْكَ امْرَأَةٌ كَانَتْ تُظْهِرُ فِي الإِسْلاَمِ الشَّرَّ ‏.‏

٣٤٨٤ - أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ السَّكَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَهْضَمٍ، عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ جَعْفَرٍ، عَنْ يَحْيَى، قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ الْقَاسِمِ، يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّهُ قَالَ ذُكِرَ التَّلاَعُنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ عَاصِمُ بْنُ عَدِيٍّ فِي ذَلِكَ قَوْلاً ثُمَّ انْصَرَفَ فَلَقِيَهُ رَجُلٌ مِنْ قَوْمِهِ فَذَكَرَ أَنَّهُ وَجَدَ مَعَ امْرَأَتِهِ رَجُلاً فَذَهَبَ بِهِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَخْبَرَهُ بِالَّذِي وَجَدَ عَلَيْهِ امْرَأَتَهُ وَكَانَ ذَلِكَ الرَّجُلُ مُصْفَرًّا قَلِيلَ اللَّحْمِ سَبِطَ الشَّعْرِ وَكَانَ الَّذِي ادَّعَى عَلَيْهِ أَنَّهُ وَجَدَ عِنْدَ أَهْلِهِ آدَمَ خَدْلاً كَثِيرَ اللَّحْمِ جَعْدًا قَطَطًا ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ اللَّهُمَّ بَيِّنْ ‏)‏ ‏.‏ فَوَضَعَتْ شَبِيهًا بِالَّذِي ذَكَرَ زَوْجُهَا أَنَّهُ وَجَدَهُ عِنْدَهَا فَلاَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَيْنَهُمَا فَقَالَ رَجُلٌ لاِبْنِ عَبَّاسٍ فِي الْمَجْلِسِ أَهِيَ الَّتِي قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لَوْ رَجَمْتُ أَحَدًا بِغَيْرِ بَيِّنَةٍ رَجَمْتُ هَذِهِ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ لاَ تِلْكَ امْرَأَةٌ كَانَتْ تُظْهِرُ الشَّرَّ فِي الإِسْلاَمِ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget