Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 52- Ebeveynlerden Biri Müslüman Olursa Çocuk Kime Aittir

3508- Abdulhamid b. Seleme el Ensarî (radıyallahü anh) babasından ve dedesinden aktarıyor. Kendisi Müslüman olmuş fakat hanımı İslâm’ı kabul etmemişti. Onların küçük bir erkek çocukları da vardı, henüz akıl baliğ olmamıştı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) anneyi bir tarafa babayı da bir tarafa oturttu sonra çocuğu dilediğini seçmekte serbest bıraktı ve şöyle dua etti:

(Allah’ım ona doğruyu göster.) Çocukta babasını seçti. (Ebû Dâvûd, Talak: 32; Müslim, Lian: 1)

3509- Ebu Meymune (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir gün Ebu Hureyre’nin yanındaydım şunları anlattı:

(Bir kadın Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek; (Anam babam Senin yoluna feda olsun, kocam oğlumu götürmek istiyor, bana da içmek ve kullanmak üzere Ebu Inebe kuyusunu bıraktı) dedi. Daha sonra kadının kocası geldi ve:

(Oğlum konusunda kim benimle kavga ediyor?) dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) çocuğa:

(Ey çocuk işte baban ve işte annen hangisiyle birlikte yaşamak istiyorsan tut elini) buyurdu. Çocuk ta annesinin elinden tuttu, annesi de onu alıp gitti. (Ebû Dâvûd, Talak: 32; Müslim, Lian: 1)

٥٢ - باب إِسْلاَمِ أَحَدِ الزَّوْجَيْنِ وَتَخْيِيرِ الْوَلَدِ

٣٥٠٨ - أَخْبَرَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عُثْمَانَ الْبَتِّيِّ، عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ سَلَمَةَ الأَنْصَارِيِّ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، أَنَّهُ أَسْلَمَ وَأَبَتِ امْرَأَتُهُ أَنْ تُسْلِمَ فَجَاءَ ابْنٌ لَهُمَا صَغِيرٌ لَمْ يَبْلُغِ الْحُلُمَ فَأَجْلَسَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم الأَبَ هَا هُنَا وَالأُمَّ هَا هُنَا ثُمَّ خَيَّرَهُ فَقَالَ ‏(‏ اللَّهُمَّ اهْدِهِ ‏)‏ ‏.‏ فَذَهَبَ إِلَى أَبِيهِ ‏.‏

٣٥٠٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي زِيَادٌ، عَنْ هِلاَلِ بْنِ أُسَامَةَ، عَنْ أَبِي مَيْمُونَةَ، قَالَ بَيْنَا أَنَا عِنْدَ أَبِي هُرَيْرَةَ، فَقَالَ إِنَّ امْرَأَةً جَاءَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَتْ فَدَاكَ أَبِي وَأُمِّي إِنَّ زَوْجِي يُرِيدُ أَنْ يَذْهَبَ بِابْنِي وَقَدْ نَفَعَنِي وَسَقَانِي مِنْ بِئْرِ أَبِي عِنَبَةَ ‏.‏ فَجَاءَ زَوْجُهَا وَقَالَ مَنْ يُخَاصِمُنِي فِي ابْنِي فَقَالَ ‏(‏ يَا غُلاَمُ هَذَا أَبُوكَ وَهَذِهِ أُمُّكَ فَخُذْ بِيَدِ أَيِّهِمَا شِئْتَ ‏)‏ ‏.‏ فَأَخَذَ بِيَدِ أُمِّهِ فَانْطَلَقَتْ بِهِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 51- El ve Yüze Bakarak Nesebi Belirlemek

3506- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yüzünde şimşekler çakar gibi nurlar saçarak güler yüzle yanıma geldi ve şöyle dedi:

(Görmedin mi? Mücezziz, Zeyd b. Harise ile Usameye baktı ve: Şu ayakların bazısı bazısındandır dedi.) (Ebû Dâvûd, Talak: 31; Müslim, Rada: 11)

3507- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün yanıma sevinçli bir halde girdi ve şöyle dedi:

(Ey Âişe görmedin mi? Mücezziz el Müdlicî yanıma gelmişti. Üsâme b. Zeyd’te yanımdaydı. Üsâme b. Zeyd ile Zeyd b. Harise başlarına bir kadife örtüp uyumuşlardı, ayakları dışarıdaydı. Mücezziz onların ayaklarına baktı ve şu ayakların bir kısmı diğerinden olmuştur dedi.) (Ebû Dâvûd, Talak: 31; Müslim, Rada: 11)

٥١ - باب الْقَافَةِ

٣٥٠٦ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم دَخَلَ عَلَىَّ مَسْرُورًا تَبْرُقُ أَسَارِيرُ وَجْهِهِ فَقَالَ ‏(‏ أَلَمْ تَرَىْ أَنَّ مُجَزِّزًا نَظَرَ إِلَى زَيْدِ بْنِ حَارِثَةَ وَأُسَامَةَ فَقَالَ إِنَّ بَعْضَ هَذِهِ الأَقْدَامِ لَمِنْ بَعْضٍ ‏)‏ ‏.‏

٣٥٠٧ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا سُفْيَانُ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، رضى اللّه عنها قَالَتْ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ذَاتَ يَوْمٍ مَسْرُورًا فَقَالَ ‏(‏ يَا عَائِشَةُ أَلَمْ تَرَىْ أَنَّ مُجَزِّزًا الْمُدْلِجِيَّ دَخَلَ عَلَىَّ وَعِنْدِي أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ فَرَأَى أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ وَزَيْدًا وَعَلَيْهِمَا قَطِيفَةٌ وَقَدْ غَطَّيَا رُءُوسَهُمَا وَبَدَتْ أَقْدَامُهُمَا فَقَالَ هَذِهِ أَقْدَامٌ بَعْضُهَا مِنْ بَعْضٍ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 50- Çocuk Kimindir Konusunda Kur’a Çekilir Mi?

3501- Zeyd b. Erkam (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali, Yemende iken kendisine üç kişi geldi. Bunlar bir temizlik süresi içersinde bir kadınla cinsel ilişkide bulunmuşlardı ve doğan çocuğun kime ait olduğu konusunda ihtilaf etmişlerdi. Ali, o iki kimseye:

(Çocuğun bu üçüncü kişiye ait olmasını kabul eder misiniz?) diye sordu. O ikisi (Hayır kabul etmeyiz) dediler. Ali, daha sonra diğer iki kişiye:

(Çocuğun bu üçüncü şahsa ait olduğunu kabul eder misiniz?) diye sordu. Yine ikisi birden:

(Hayır) dediler. Bunun üzerine Ali aralarında Kur’a çekti, çocuğu Kur’ayı kazanana verdi ve kadının diyetinin üçte ikisini ona yükledi. Bu olay Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’e hatırlatılınca azı dişleri görününceye kadar güldü. (İbn Mâce, Ahkam: 20; Ebû Dâvûd, Talak: 32)

3502-

3503- Zeyd b. Erkam (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir defasında biz Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanındaydık. O günlerde Ali Yemendeydi. Yemenden bir adam geldi ve anlatmaya başladı. Ey Allah’ın Rasûlü! Ali’ye üç kişi geldi ve temizlik halindeki bir kadınla ilişki kurduklarını ve bir çocuk olduğunu söylediler çocuğun kime ait olduğunda anlaşamadılar. Ali onlardan birine dedi ki:

(Çocuğu ona bırak!) Bunu kabul etmediler. (Peki öyleyse buna bırakınız) dedi. Yine kabul etmediler, yine:

(Üçüncüye bırakınız) dedi. Yine de kabul etmediler. Ali de demişti ki:

(Siz anlaşamayan üç ortaksınız, aranızda kura çekeceğim kura kime çıkarsa çocuk onun olacaktır ve o kimse üçte iki diyet ödeyecektir) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bunu duyunca azı dişleri görününceye kadar güldü. (İbn Mâce, Ahkam: 20; Ebû Dâvûd, Talak: 32)

3504-

3505-

٥٠ - باب الْقُرْعَةِ فِي الْوَلَدِ إِذَا تَنَازَعُوا فِيهِ وَذِكْرِ الاِخْتِلاَفِ عَلَى الشَّعْبِيِّ فِيهِ فِي حَدِيثِ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ

٣٥٠١ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ، خُشَيْشُ بْنُ أَصْرَمَ قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، قَالَ أَنْبَأَنَا الثَّوْرِيُّ، عَنْ صَالِحٍ الْهَمْدَانِيِّ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ عَبْدِ خَيْرٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ، قَالَ أُتِيَ عَلِيٌّ رضى اللّه عنه بِثَلاَثَةٍ وَهُوَ بِالْيَمَنِ وَقَعُوا عَلَى امْرَأَةٍ فِي طُهْرٍ وَاحِدٍ فَسَأَلَ اثْنَيْنِ أَتُقِرَّانِ لِهَذَا بِالْوَلَدِ قَالاَ لاَ ‏.‏ ثُمَّ سَأَلَ اثْنَيْنِ أَتُقِرَّانِ لِهَذَا بِالْوَلَدِ قَالاَ لاَ ‏.‏ فَأَقْرَعَ بَيْنَهُمْ فَأَلْحَقَ الْوَلَدَ بِالَّذِي صَارَتْ عَلَيْهِ الْقُرْعَةُ وَجَعَلَ عَلَيْهِ ثُلُثَىِ الدِّيَةِ فَذُكِرَ ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَضَحِكَ حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ ‏.‏

٣٥٠٢ - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُسْهِرٍ، عَنِ الأَجْلَحِ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، قَالَ أَخْبَرَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِي الْخَلِيلِ الْحَضْرَمِيُّ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ، قَالَ بَيْنَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِذْ جَاءَهُ رَجُلٌ مِنَ الْيَمَنِ فَجَعَلَ يُخْبِرُهُ وَيُحَدِّثُهُ وَعَلِيٌّ بِهَا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَى عَلِيًّا ثَلاَثَةُ نَفَرٍ يَخْتَصِمُونَ فِي وَلَدٍ وَقَعُوا عَلَى امْرَأَةٍ فِي طُهْرٍ ‏.‏ وَسَاقَ الْحَدِيثَ ‏.‏

٣٥٠٣ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، عَنِ الأَجْلَحِ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي الْخَلِيلِ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ، قَالَ كُنْتُ عِنْدَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَعَلِيٌّ رضى اللّه عنه يَوْمَئِذٍ بِالْيَمَنِ فَأَتَاهُ رَجُلٌ فَقَالَ شَهِدْتُ عَلِيًّا أُتِيَ فِي ثَلاَثَةِ نَفَرٍ ادَّعَوْا وَلَدَ امْرَأَةٍ فَقَالَ عَلِيٌّ لأَحَدِهِمْ تَدَعُهُ لِهَذَا ‏.‏ فَأَبَى وَقَالَ لِهَذَا تَدَعُهُ لِهَذَا ‏.‏ فَأَبَى وَقَالَ لِهَذَا تَدَعُهُ لِهَذَا ‏.‏ فَأَبَى قَالَ عَلِيٌّ رضى اللّه عنه أَنْتُمْ شُرَكَاءُ مُتَشَاكِسُونَ وَسَأُقْرِعُ بَيْنَكُمْ فَأَيُّكُمْ أَصَابَتْهُ الْقُرْعَةُ فَهُوَ لَهُ وَعَلَيْهِ ثُلُثَا الدِّيَةِ ‏.‏ فَضَحِكَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ ‏.‏

٣٥٠٤ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ شَاهِينَ، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، عَنِ الشَّيْبَانِيِّ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ رَجُلٍ، مِنْ حَضْرَمَوْتَ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ، قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَلِيًّا عَلَى الْيَمَنِ فَأُتِيَ بِغُلاَمٍ تَنَازَعَ فِيهِ ثَلاَثَةٌ ‏.‏ وَسَاقَ الْحَدِيثَ ‏.‏ خَالَفَهُمْ سَلَمَةُ بْنُ كُهَيْلٍ ‏.‏

٣٥٠٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ سَلَمَةَ بْنِ كُهَيْلٍ، قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِيَّ، يُحَدِّثُ عَنْ أَبِي الْخَلِيلِ، أَوِ ابْنِ أَبِي الْخَلِيلِ أَنَّ ثَلاَثَةَ، نَفَرٍ اشْتَرَكُوا فِي طُهْرٍ فَذَكَرَ نَحْوَهُ وَلَمْ يَذْكُرْ زَيْدَ بْنَ أَرْقَمَ وَلَمْ يَرْفَعْهُ ‏.‏ قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ هَذَا صَوَابٌ وَاللَّهُ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى أَعْلَمُ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget