Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 26- Müslüman Devlet Başkanını Dinlemek ve Ona İtaat Etmek

4209- Yahya b. Husayn (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ninemi şöyle derken işittim: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i veda haccında işittim şöyle diyordu:

(Sizi Allah’ın Kitab’ı ile idare edecek Habeşli bir köle dahi başınıza getirilmiş olsa onu dinleyin ve ona itaat edin.) (İbn Mâce, Cihad: 39; Tirmizî, Cihad: 27)

٢٦ - باب الْحَضِّ عَلَى طَاعَةِ الإِمَامِ

٤٢٠٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ يَحْيَى بْنِ حُصَيْنٍ، قَالَ سَمِعْتُ جَدَّتِي، تَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقُولُ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ ‏(‏ وَلَوِ اسْتُعْمِلَ عَلَيْكُمْ عَبْدٌ حَبَشِيٌّ يَقُودُكُمْ بِكِتَابِ اللَّهِ فَاسْمَعُوا لَهُ وَأَطِيعُوا ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 25- Biat Edilen Devlet Başkanına İtaat Gerekir

4208- Abdurrahman b. Abdu Rabbil Ka’be (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Kâbe’nin gölgesinde oturan Abdullah b. Amr’ın yanına vardım etrafındakilere şu hadisi anlatıyordu, bizzat ondan işittim:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte bir seferde iken bir yerde konakladık. Bir kısmımız çadır kurmakla meşgul iken bir kısmımız okla atış talimi yapıyor bir kısmımız da hayvanları otlatıyordu. O sırada Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in çağırıcısı (namaz toplayıcıdır) diye seslendi ve toplandık. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kalktı ve şöyle konuştu:

(Benden önce gelen her peygamber ümmetini hayırlı gördüğü şeylere yöneltmiş, kötü ve zararlı gördüğü şeylerden de sakındırmıştır. Siz ümmetimin ilk gelenleri yani sizler daha bahtiyarsınız sonradan gelenler hoşlarına gitmeyen felaketlerle karşılaşacaklardır, ortaya çıkan fitnelere kapılarak birbirlerini zayıflatacaklar. Bir fitne ortaya çıkacak Mü’min’ler diyecekler ki bu fitne beni batırır derler fakat durum düzelir sonra tekrar fitne ortaya çıkınca bu bizi felakete götürür derler sonra ortalık yine düzelir. Sizden kim Cehennem’den uzaklaştırılıp Cennet’e girmek isterse ölüm kendine imanlı olduğu halde Allah’a ve ahirete inanır olduğu halde gelsin. İnsanların kendisine nasıl davranmalarını istiyorsa o da insanlara öyle davransın. Güvenerek seçip biat ettiği devlet reisine gücü yettiği nispette itaat etsin. Eğer biri çıkar da devlet reisine karşı gelirse onun boynunu vurun) Abdullah’a yaklaştım ve:

(Bu söylediklerini Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bizzat sen işittin mi?) dedim. (Evet) dedi ve hadisi anlatmaya devam etti. (Müslim, Imara: 10; İbn Mâce, Fiten: 9)

٢٥ - باب ذِكْرِ مَا عَلَى مَنْ بَايَعَ الإِمَامَ وَأَعْطَاهُ صَفْقَةَ يَدِهِ وَثَمَرَةَ قَلْبِهِ

٤٢٠٨ - أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، عَنْ أَبِي مُعَاوِيَةَ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدِ رَبِّ الْكَعْبَةِ، قَالَ انْتَهَيْتُ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَهُوَ جَالِسٌ فِي ظِلِّ الْكَعْبَةِ وَالنَّاسُ عَلَيْهِ مُجْتَمِعُونَ قَالَ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ بَيْنَا نَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي سَفَرٍ إِذْ نَزَلْنَا مَنْزِلاً فَمِنَّا مَنْ يَضْرِبُ خِبَاءَهُ وَمِنَّا مَنْ يَنْتَضِلُ وَمِنَّا مَنْ هُوَ فِي جَشْرَتِهِ إِذْ نَادَى مُنَادِي النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم الصَّلاَةَ جَامِعَةً فَاجْتَمَعْنَا فَقَامَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَخَطَبَنَا فَقَالَ ‏(‏ إِنَّهُ لَمْ يَكُنْ نَبِيٌّ قَبْلِي إِلاَّ كَانَ حَقًّا عَلَيْهِ أَنْ يَدُلَّ أُمَّتَهُ عَلَى مَا يَعْلَمُهُ خَيْرًا لَهُمْ وَيُنْذِرَهُمْ مَا يَعْلَمُهُ شَرًّا لَهُمْ وَإِنَّ أُمَّتَكُمْ هَذِهِ جُعِلَتْ عَافِيَتُهَا فِي أَوَّلِهَا وَإِنَّ آخِرَهَا سَيُصِيبُهُمْ بَلاَءٌ وَأُمُورٌ يُنْكِرُونَهَا تَجِيءُ فِتَنٌ فَيُدَقِّقُ بَعْضُهَا لِبَعْضٍ فَتَجِيءُ الْفِتْنَةُ فَيَقُولُ الْمُؤْمِنُ هَذِهِ مُهْلِكَتِي ثُمَّ تَنْكَشِفُ ثُمَّ تَجِيءُ فَيَقُولُ هَذِهِ مُهْلِكَتِي ثُمَّ تَنْكَشِفُ فَمَنْ أَحَبَّ مِنْكُمْ أَنْ يُزَحْزَحَ عَنِ النَّارِ وَيُدْخَلَ الْجَنَّةَ فَلْتُدْرِكْهُ مَوْتَتُهُ وَهُوَ مُؤْمِنٌ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَلْيَأْتِ إِلَى النَّاسِ مَا يُحِبُّ أَنْ يُؤْتَى إِلَيْهِ وَمَنْ بَايَعَ إِمَامًا فَأَعْطَاهُ صَفْقَةَ يَدِهِ وَثَمَرَةَ قَلْبِهِ فَلْيُطِعْهُ مَا اسْتَطَاعَ فَإِنْ جَاءَ أَحَدٌ يُنَازِعُهُ فَاضْرِبُوا رَقَبَةَ الآخَرِ ‏)‏ ‏.‏ فَدَنَوْتُ مِنْهُ فَقُلْتُ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقُولُ هَذَا قَالَ نَعَمْ ‏.‏ وَذَكَرَ الْحَدِيثَ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 24- İnsan Yapabileceği Konularda Biat Etmeli

4204- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Dinleyip itaat etmek üzere Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e biat ederdik. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:

(Gücünüz yettiği konularda biat ediniz) buyururdu. (İbn Mâce, Cihad: 41; Tirmizî, Cihad: 18)

4205- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile dinleyip itaat etmek üzere biat ederken Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Gücünün yettiği konularda) ilavesini yapardı. (İbn Mâce, Cihad: 41; Tirmizî, Siyer: 34)

4206- Cerir b. Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e dinleyip itaat etmek üzere biat ettim, bana (Gücün yettiği konularda ve her Müslüman’a samimi olup nasihat etmek üzere dememizi) telkin etti. (İbn Mâce, Cihad: 41; Tirmizî, Siyer: 34)

4207- Umeyme binti Rukayka (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kadınlarla birlikte Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e biat ettik. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de bize:

(Gücünüzün yettiği konularda güç yetirebileceğiniz işlerde biat ediniz) buyurdu. (İbn Mâce, Cihad: 41; Tirmizî, Siyer: 34)

٢٤ - باب الْبَيْعَةِ فِيمَا يَسْتَطِيعُ الإِنْسَانُ

٤٢٠٤ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ، ح وَأَخْبَرَنِي عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ، عَنْ إِسْمَاعِيلَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ كُنَّا نُبَايِعُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَلَى السَّمْعِ وَالطَّاعَةِ ثُمَّ يَقُولُ ‏(‏ فِيمَا اسْتَطَعْتَ ‏)‏ ‏.‏ وَقَالَ عَلِيٌّ ‏(‏ فِيمَا اسْتَطَعْتُمْ ‏)‏ ‏.‏

٤٢٠٥ - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ كُنَّا حِينَ نُبَايِعُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَلَى السَّمْعِ وَالطَّاعَةِ يَقُولُ لَنَا ‏(‏ فِيمَا اسْتَطَعْتُمْ ‏)‏ ‏.‏

٤٢٠٦ - أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ، قَالَ حَدَّثَنَا سَيَّارٌ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ جَرِيرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ بَايَعْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم عَلَى السَّمْعِ وَالطَّاعَةِ فَلَقَّنَنِي ‏(‏ فِيمَا اسْتَطَعْتَ وَالنُّصْحِ لِكُلِّ مُسْلِمٍ ‏)‏ ‏.‏

٤٢٠٧ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ، عَنْ أُمَيْمَةَ بِنْتِ رُقَيْقَةَ، قَالَتْ بَايَعْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي نِسْوَةٍ فَقَالَ لَنَا ‏(‏ فِيمَا اسْتَطَعْتُنَّ وَأَطَقْتُنَّ ‏)‏ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget