بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
7- Hucurât Suresi 14. Ayetinin Yorumu
(Bedeviler İnandık Dediler De Ki Siz Henüz İman Etmediniz Fakat Müslüman Olduk Deyin) Ayetinin Yorumu.
5009- Sa’d b. Ebî Vakkas (radıyallahü anh), babasından rivâyet ederek şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ganimet mallarından bazı kimselere verdi, ondan bir adama hiç bir şey vermedi. Sa’d:
(Ey Allah'ın Rasûlü falan ve filan kimselere bir şeyler verdin fakat Mü’min olmasına rağmen filan kimseye bir şey vermedin) dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Bari Müslüman olan kimseye deseydin) dedi. Sa’d üç sefer tekrar etti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de üç sefer:
(Bari Müslüman olan kimseye deseydin) buyurdu ve sözünü şöyle sürdürdü:
(Bir kısım kimselere veriyorum onlardan daha çok sevdiğim kimseleri bırakıyordum. Onların ateşe yüz üstü atılmalarından korktuğum için onlara bir şey vermiyorum) buyurdu. (Buhârî, İman: 18; Müslim, İman: 68)
5010- Sa’d (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir ganimet taksiminde insanlardan bir kısmına verdi diğerlerine vermedi. Ben de dedim ki:
(Ey Allah'ın Rasûlü! Falan kimseye verdin filana vermedin halbuki o Mü’min idi.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Mü’min deme Müslüman de.) (Buhârî, İman: 18; Müslim, İman: 68)
5011- Beşir b. Suhaym (radıyallahü anh) den rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Teşrik (Kurban bayramı) günlerinde:
(Mü’min olmayan Cennete giremez, bu günler yeme içme günleridir) diye ilân edilmesini emir buyurdu.) (İbn Mâce, Sıyam: 35; Dârimi, Savm: 13)
٧ - باب تَأْوِيلِ قَوْلِهِ عَزَّ وَجَلَّ { قَالَتِ الأَعْرَابُ آمَنَّا قُلْ لَمْ تُؤْمِنُوا وَلَكِنْ قُولُوا أَسْلَمْنَا }
٥٠٠٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ، - وَهُوَ ابْنُ ثَوْرٍ - قَالَ مَعْمَرٌ وَأَخْبَرَنِي الزُّهْرِيُّ، عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدِ بْنِ أَبِي وَقَّاصٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ أَعْطَى النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم رِجَالاً وَلَمْ يُعْطِ رَجُلاً مِنْهُمْ شَيْئًا قَالَ سَعْدٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَعْطَيْتَ فُلاَنًا وَفُلاَنًا وَلَمْ تُعْطِ فُلاَنًا شَيْئًا وَهُوَ مُؤْمِنٌ . فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ( أَوْ مُسْلِمٌ ) . حَتَّى أَعَادَهَا سَعْدٌ ثَلاَثًا وَالنَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم يَقُولُ ( أَوْ مُسْلِمٌ ) . ثُمَّ قَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ( إِنِّي لأُعْطِي رِجَالاً وَأَدَعُ مَنْ هُوَ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْهُمْ لاَ أُعْطِيهِ شَيْئًا مَخَافَةَ أَنْ يُكَبُّوا فِي النَّارِ عَلَى وُجُوهِهِمْ ) .
٥٠١٠ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ مَنْصُورٍ، قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ، قَالَ حَدَّثَنَا سَلاَّمُ بْنُ أَبِي مُطِيعٍ، قَالَ سَمِعْتُ مَعْمَرًا، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدٍ، عَنْ سَعْدٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَسَمَ قَسْمًا فَأَعْطَى نَاسًا وَمَنَعَ آخَرِينَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَعْطَيْتَ فُلاَنًا وَمَنَعْتَ فُلاَنًا وَهُوَ مُؤْمِنٌ . قَالَ ( لاَ تَقُلْ مُؤْمِنٌ وَقُلْ مُسْلِمٌ ) . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ { قَالَتِ الأَعْرَابُ آمَنَّا } .
٥٠١١ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ، عَنْ عَمْرٍو، عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ، عَنْ بِشْرِ بْنِ سُحَيْمٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم أَمَرَهُ أَنْ يُنَادِيَ أَيَّامَ التَّشْرِيقِ ( أَنَّهُ لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ إِلاَّ مُؤْمِنٌ وَهِيَ أَيَّامُ أَكْلٍ وَشُرْبٍ ) .