Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 21- Hâkime Dilekçe vererek Hakkını Aramak

5426- Abbad b. Şurahbil (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Amcalarımla Medine’ye gelmiştim. Medine bahçelerinden bir bahçeye girerek başaklarından bir miktar ufalayıp aldım. Bahçe sahibi geldi elimdeki torbamı aldı ve beni dövdü. Ben de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzuruna çıkarak onu şikayet ettim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hemen bir adam gönderdi ve bahçe sahibi getirildi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bahçe sahibine:

(Bu adama neden böyle yaptın) dedi. Bahçe sahibi de:

(Ey Allah'ın Rasûlü! Bahçeme girdi başaklardan bir miktar alıp ufaladı) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Bilmiyorsa cahilse, öğretmen gerekirdi. Aç ise, doyurman gerekliydi. Bunları yapmadığına göre ver adamın torbasını buyurarak bir ölçek veya yarım ölçek buğday vermemi emretti.) (Ebû Dâvûd, Cihad: 93; İbn Mâce, Ticarat: 67)

٢١ - باب الاِسْتِعْدَاءِ

٥٤٢٦ - أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مَنْصُورِ بْنِ جَعْفَرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا مُبَشِّرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ رَزِينٍ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ حُسَيْنٍ، عَنْ أَبِي بِشْرٍ، جَعْفَرِ بْنِ إِيَاسٍ عَنْ عَبَّادِ بْنِ شَرَاحِيلَ، قَالَ قَدِمْتُ مَعَ عُمُومَتِي الْمَدِينَةَ فَدَخَلْتُ حَائِطًا مِنْ حِيطَانِهَا فَفَرَكْتُ مِنْ سُنْبُلِهِ فَجَاءَ صَاحِبُ الْحَائِطِ فَأَخَذَ كِسَائِي وَضَرَبَنِي فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَسْتَعْدِي عَلَيْهِ فَأَرْسَلَ إِلَى الرَّجُلِ فَجَاءُوا بِهِ فَقَالَ ‏(‏ مَا حَمَلَكَ عَلَى هَذَا ‏)‏ ‏.‏ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ دَخَلَ حَائِطِي فَأَخَذَ مِنْ سُنْبُلِهِ فَفَرَكَهُ ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ مَا عَلَّمْتَهُ إِذْ كَانَ جَاهِلاً وَلاَ أَطْعَمْتَهُ إِذْ كَانَ جَائِعًا ارْدُدْ عَلَيْهِ كِسَاءَهُ ‏)‏ ‏.‏ وَأَمَرَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِوَسْقٍ أَوْ نِصْفِ وَسْقٍ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 20- Hâkim Evinden Hüküm Verebilir

5425- Abdullah b. Ka’b (radıyallahü anh), babasından naklederek şöyle diyor: İbn Ebî Hadret’in Ka’b’a borcu vardı. Bu borcunu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kapısının önünde istemişti ve ikisinin de sesleri yükselmişti, o derece ki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bile evinden işitmiş ve odalarından perdeyi açarak:

(Ey Ka’b!) diye seslendi. Ka’b:

(Emret Ey Allah'ın Rasûlü!) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de, eliyle borcun yarısını işaret ederek indir deyince, Ka’b:

(İndirdim) dedi. Bu sefer Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ensarî’ye:

(Haydi borcunu öde öyleyse) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Akdıye: 12; Müslim, Akdıye: 7)

٢٠ - باب حُكْمِ الْحَاكِمِ فِي دَارِهِ

٥٤٢٥ - أَخْبَرَنَا أَبُو دَاوُدَ، قَالَ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ، قَالَ أَنْبَأَنَا يُونُسُ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّهُ تَقَاضَى ابْنَ أَبِي حَدْرَدٍ دَيْنًا كَانَ عَلَيْهِ فَارْتَفَعَتْ أَصْوَاتُهُمَا حَتَّى سَمِعَهُمَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهُوَ فِي بَيْتِهِ فَخَرَجَ إِلَيْهِمَا فَكَشَفَ سِتْرَ حُجْرَتِهِ فَنَادَى ‏(‏ يَا كَعْبُ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ ضَعْ مِنْ دَيْنِكَ هَذَا ‏)‏ ‏.‏ وَأَوْمَأَ إِلَى الشَّطْرِ قَالَ قَدْ فَعَلْتُ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ قُمْ فَاقْضِهِ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 19- Hâkimin Öfke İle Hüküm Vermesi

5424- Urve b. Zübeyr (radıyallahü anh) anlatıyor: Zübeyr b. Avvam ensardan Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Bedir savaşına katılan bir adamla bahçe sulama konusunda münakaşa ettiler. Her ikisi de hurmalıklarını o su ile suluyorlardı. Ensarî diyordu ki:

(Suyu bırak benim bahçeye aksın!) Zübeyr de bırakmak istemedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Ey Zübeyr, bahçeni suladıktan sonra suyu bırak komşun da sulasın) buyurdu. Ensarî kızarak şöyle dedi:

(Ey Allah'ın Rasûlü! Halanın oğlu olduğu için mi Zübeyr’i kayırıyorsun?) Bu söz üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in rengi değişti ve şöyle buyurdu:

(Ey Zübeyr! bahçeni suladıktan sonra göl gibi oluncaya kadar ve su duvardan taşıncaya kadar suyu bırakma.) Böylece Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Zübeyr’in hakkını fazlasıyla verdi. Halbuki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) daha önce hem Zübeyr’e hem de ensari’ye uygun olan hükmü ortaya koymuştu. Ensarî, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i kızdırınca Zübeyr’in hakkını tamamen verdi. Zübeyr der ki: Nisâ sûresi 65. ayeti bu olay hakkında indirildi sanırım:

(Hayır hayır Rabbine andolsun ki onlar aralarında anlaşmazlığa düştükleri her konuda Sen Peygamberi hakem yapmadıkça ve sonra Senin kararına kalblerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle uymuş olmadıkça gerçekten inanmış olmazlar.) (Ebû Dâvûd, Akdıye: 31; Tirmizî, Ahkam: 26)

١٩ - باب الرُّخْصَةِ لِلْحَاكِمِ الأَمِينِ أَنْ يَحْكُمَ وَهُوَ غَضْبَانُ

٥٤٢٤ - أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، عَنِ ابْنِ وَهْبٍ، قَالَ أَخْبَرَنِي يُونُسُ بْنُ يَزِيدَ، وَاللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّ عُرْوَةَ بْنَ الزُّبَيْرِ، حَدَّثَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ حَدَّثَهُ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ، أَنَّهُ خَاصَمَ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ قَدْ شَهِدَ بَدْرًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي شِرَاجِ الْحَرَّةِ كَانَا يَسْقِيَانِ بِهِ كِلاَهُمَا النَّخْلَ فَقَالَ الأَنْصَارِيُّ سَرِّحِ الْمَاءَ يَمُرَّ عَلَيْهِ ‏.‏ فَأَبَى عَلَيْهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ اسْقِ يَا زُبَيْرُ ثُمَّ أَرْسِلِ الْمَاءَ إِلَى جَارِكَ ‏)‏ ‏.‏ فَغَضِبَ الأَنْصَارِيُّ وَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَنْ كَانَ ابْنَ عَمَّتِكَ فَتَلَوَّنَ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ثُمَّ قَالَ ‏(‏ يَا زُبَيْرُ اسْقِ ثُمَّ احْبِسِ الْمَاءَ حَتَّى يَرْجِعَ إِلَى الْجَدْرِ ‏)‏ ‏.‏ فَاسْتَوْفَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لِلزُّبَيْرِ حَقَّهُ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَبْلَ ذَلِكَ أَشَارَ عَلَى الزُّبَيْرِ بِرَأْىٍ فِيهِ السَّعَةُ لَهُ وَلِلأَنْصَارِيِّ فَلَمَّا أَحْفَظَ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الأَنْصَارِيُّ اسْتَوْفَى لِلزُّبَيْرِ حَقَّهُ فِي صَرِيحِ الْحُكْمِ ‏.‏ قَالَ الزُّبَيْرُ لاَ أَحْسَبُ هَذِهِ الآيَةَ أُنْزِلَتْ إِلاَّ فِي ذَلِكَ ‏{‏ فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ‏}‏ وَأَحَدُهُمَا يَزِيدُ عَلَى صَاحِبِهِ فِي الْقِصَّةِ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget