Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 4. «Güneşin Dönmesi Ve Gecenin Karanlığı» Âyetinin Tefsiri 

[21] îsrâ sûresinin 78. âyetinde: «Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl. Bir de sabah namazını.. Çünkü sabah namazı şahidlidir.» buyurulur. Ayetteki «Güneşin dönmesi, ile gecenin karanlığı bastırıncaya kadar.» bölümünün tefsirinde ihtilaf edilmiştir. 19 ve 20 numaralı Rivâyetlerde, bu konu açıklanmaktadır.

19. Abdullah b. Ömer der ki: «Güneşin dönmesi, batıya doğru yönelmesidir.»

20. Abdullah b. Abbas (radıyallahü anh) der ki: «Güneşin dönmesi,» gölgenin batıdan güneye dönmesidir. Gecenin karanlığı, gecenin başlaması ve karanlığın tamamen basmasıdır. Abdullah (radıyallahü anh) bu sözü ile, îsrâ sûresinin (78.) ayetini kastediyor. Bu âyeti kerîme işaret yolu ile beş vakit namazı ifade etmektedir:

Güneşin meyli, öğle ve ikindi namazlarına; karanlığın basması, akşam ve yatsı namazlarına; Fecr Kur'an'ı (Kur'ane’l-Fecr) da, sabah namazına işarettir.

٤ - باب مَا جَاءَ فِي دُلُوكِ الشَّمْسِ وَغَسَقِ اللَّيْلِ

١٩ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَقُولُ: دُلُوكُ الشَّمْسِ مَيْلُهَا (١٧).

٢٠ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ دَاوُدَ بْنِ الْحُصَيْنِ، قَالَ : أَخْبَرَنِي مُخْبِرٌ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ كَانَ يَقُولُ : دُلُوكُ الشَّمْسِ إِذَا فَاءَ الْفَيْءُ، وَغَسَقُ اللَّيْلِ اجْتِمَاعُ اللَّيْلِ وَظُلْمَتُهُ (١٨).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 3. Farz Namazın Bir Rek'atına Yetişmek

15. Ebû Hureyre'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)«(Cemaatle Kılınan) Namazın bir rek'atına yetişen, cemaata yetişmiş olur» buyurdu. Buhari, Mevakîtu's-Salât, 9/29; Müslim, Mesacid, 5/161

16. Abdullah b. Ömer şöyle derdi: (İmamla) rukûa yetişemezsen, secdeye de (dolayısıyle o rekata) yetişememiş olursun.

17. Abdullah b. Ömer ve Zeyd b. Sabit: «Kim imamla rukûa yetişirse secdeye, (dolayısıyle o rekata) yetişmiş olur.» derlerdi.

18. Ebû Hureyre der ki: Bir rek'ata yetişen secdeye (namaza) yetişmiş olur. Fatiha'yı kaçıran kimse ise, birçok hayrı kaçırmış olur.

٣ - باب مَنْ أَدْرَكَ رَكْعَةً مِنَ الصَّلاَةِ

١٥ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم قَالَ : ( مَنْ أَدْرَكَ   رَكْعَةً مِنَ الصَّلاَةِ، فَقَدْ أَدْرَكَ الصَّلاَةَ )(١٦).

١٦ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ كَانَ يَقُولُ : إِذَا فَاتَتْكَ الرَّكْعَةُ، فَقَدْ فَاتَتْكَ السَّجْدَةُ.

١٧ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، أَنَّهُ بَلَغَهُ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ، وَزَيْدَ بْنَ ثَابِتٍ كَانَا يَقُولاَنِ : مَنْ أَدْرَكَ الرَّكْعَةَ فَقَدْ أَدْرَكَ السَّجْدَةَ.

١٨ - وَحَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، أَنَّهُ بَلَغَهُ، أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ كَانَ يَقُولُ : مَنْ أَدْرَكَ الرَّكْعَةَ فَقَدْ أَدْرَكَ السَّجْدَةَ، وَمَنْ فَاتَهُ قِرَاءَةُ أُمِّ الْقُرْآنِ، فَقَدْ فَاتَهُ خَيْرٌ كَثِيرٌ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2. Cuma Namazının Vakti

13. Ebû Süheyl, babası Malik’ten Rivâyet eder: Cuma günü Akü b. Ebî Talib'in keçesi mescidin batı duvarının dibine konuyordu. Duvarın gölgesi keçeyi tamamen kaplayınca, Hazret-i Ömer gelip Cuma namazını kıldırıyordu.

Ebû Süheyl'in babası Malik devam ederek der ki:

Cuma namazından sonra gidip öğle uykusuna yatıyorduk. Şeybanî, 223.

Ashab-ı kiram geceleri az uyuyorlardı. Öğle sıcağında namazdan önce biraz yatıyorlardı. Bu uykuya «Kaylule» deniliyordu. Cuma günleri gusül ve sair temizlik işleriyle meşgul oldukları için öğle Uykusuna namazdan sonra yatıyorlardı

14. Ebû Selit'in oğlu Rivâyet eder: Osman b. Affan (radıyallahü anh) Cuma namazını Medine'de, ikindi namazını da «Melel»'de kıldı. Meleî, Medine'ye 17 mil mesafededir. Bu hadis, Hazret-i Osman'ın cuma namazını geciktirmeden vaktinde kıldığını ve Melel'e çok süratli gittiğini ifade eder. Diğer günlerde sıcakların şiddetinden öğle namazını biraz geç kılıyorlardı. Fakat cuma namazını hangi mevsim ve hangi memlekette olursa olsun vaktinde kılmak efdâldir.

İmâm-ı Mâlik der ki: Bu, Cuma namazının zevalden sonra ilk vaktinde hemen kılındığını ve sür'atlice Melel'e gelindiğini ifade eder.

٢ - باب وَقْتِ الْجُمُعَةِ

١٣ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَمِّهِ أبِي سُهَيْلِ بْنِ مَالِكٍ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّهُ قَالَ : كُنْتُ أَرَى طِنْفِسَةً لِعَقِيلِ بْنِ أبِي طَالِبٍ يَوْمَ الْجُمُعَةِ تُطْرَحُ إِلَى جِدَارِ الْمَسْجِدِ الْغَرْبِىِّ، فَإِذَا غَشِيَ الطِّنْفِسَةَ كُلَّهَا ظِلُّ الْجِدَارِ خَرَجَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ وَصَلَّى الْجُمُعَةَ، قَالَ مَالِكٌ (وَالِدُ أبِي سُهَيْلٍ) : ثُمَّ نَرْجِعُ بَعْدَ صَلاَةِ الْجُمُعَةِ فَنَقِيلُ قَائِلَةَ الضَّحَاءِ(١٤).

١٤ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى الْمَازِنِيِّ، عَنِ ابْنِ أَبِي سَلِيطٍ : أَنَّ عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ صَلَّى الْجُمُعَةَ بِالْمَدِينَةِ، وَصَلَّى الْعَصْرَ بِمَلَلٍ.

قَالَ مَالِكٌ : : وَذَلِكَ لِلتَّهْجِيرِ وَسُرْعَةِ السَّيْرِ(١٥).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget