بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
10. Namaz Kılan Kimsenin Önünden Geçmenin Yasaklanması
423. Ebû Said el-Hudriden: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: «Herhangi biriniz namaz kılarken önünden başka birini geçmesine elinden geldiği kadar engel olsun. Eğer geçmekte ısrar ederse geçmesini engellesin, çünkü o şeytan gil davranmaktadır.» Buharî, Salât, 8/10; Müslim, Salât, 4/258, 259
424. Büsr b. Said'den: Zeyd b. Halid el-Cühenî beni Ebû Cüheym'e göndererek: «Namaz kılan kimsenin önünden geçenin durumuyla ilgili Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan ne duyduğunu » sordu. Ebû Cüheym, Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakletti: «Eğer namaz kılanın önünden geçen bunun vebalini bilmiş olsaydı kırk (gün) (Râvî Ebu'n-Nadr demiştir ki: bu hadisi bana nakledenin kırk gün mü, kırk ay mı, yoksa kırk yıl mı dediğini hatırlamıyorum) olduğu yerde beklemesinin kendisi için daha hayırlı olduğunu anlardı.» Buhari, Salat,8/101;Müslim Salat 4/261
425. Ka'bül Ahbar'dan: Eğer namaz kılanın önünden geçen bunun vebalini bilmiş olsaydı, yer yarılıp da içine girmesinin geçmesinden daha iyi olduğunu anlardı.
426. İmâm-ı Mâlik'den: Duyduğuma göre Abdullah b. Ömer namaz kılan kadınların önünden geçmeyi kötü görürmüş.
427. Nâfi’ den: Abdullah b. Ömer, ne namaz kılanın önünden geçer, ne de namaz kılarken kimsenin kendisinin önünden geçmesine müsaade ederdi.
١٠ - باب التَّشْدِيدِ فِي أَنْ يَمُرَّ أَحَدٌ بَيْنَ يَدَي الْمُصَلِّى
٤٢٣ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم قَالَ : ( إِذَا كَانَ أَحَدُكُمْ يُصَلِّي، فَلاَ يَدَعْ أَحَداً يَمُرُّ بَيْنَ يَدَيْهِ، وَلْيَدْرَأْهُ مَا اسْتَطَاعَ، فَإِنْ أَبَى فَلْيُقَاتِلْهُ، فَإِنَّمَا هُوَ شَيْطَانٌ )(٢٦٥).
٤٢٤ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ، أَنَّ زَيْدَ بْنَ خَالِدٍ الْجُهَنِيَّ أَرْسَلَهُ إِلَى أبِي جُهَيْمٍ يَسْأَلُهُ : مَاذَا سَمِعَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم فِي الْمَارِّ بَيْنَ يَدَي الْمُصَلِّي ؟ فَقَالَ أَبُو جُهَيْمٍ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : ( لَوْ يَعْلَمُ الْمَارُّ بَيْنَ يَدَي الْمُصَلِّي مَاذَا عَلَيْهِ، لَكَانَ أَنْ يَقِفَ أَرْبَعِينَ، خَيْراً لَهُ مِنْ أَنْ يَمُرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ ). قَالَ أَبُو النَّضْرِ : لاَ أَدْرِي أَقَالَ أَرْبَعِينَ يَوْماً، أَوْ شَهْراً، أَوْ سَنَةً(٢٦٦).
٤٢٥ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ، أَنَّ كَعْبَ الأَحْبَارِ قَالَ : لَوْ يَعْلَمُ الْمَارُّ بَيْنَ يَدَي الْمُصَلِّي، مَاذَا عَلَيْهِ، لَكَانَ أَنْ يُخْسَفَ بِهِ، خَيْراً لَهُ مِنْ أَنْ يَمُرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ.
٤٢٦ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، أَنَّهُ بَلَغَهُ : أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَكْرَهُ، أَنْ يَمُرَّ بَيْنَ أَيْدِي النِّسَاءِ وَهُنَّ يُصَلِّينَ.
٤٢٧ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ لاَ يَمُرُّ بَيْنَ يَدَيْ أَحَدٍ، وَلاَ يَدَعُ أَحَداً يَمُرُّ بَيْنَ يَدَيْهِ.