Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2. Bayram Namazlarının Hutbe Okunmadan Önce Kılınması

491. İbn Şihab'dan: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Kurban ve Ramazan bayramı namazlarını hutbeden önce kılardı. İbn Ömer'den merfu olarak gelmiştir.

Buharî, îdeyn, 13/7; Müslim, Salâtu'l-îdeyn, 8/8. Ayrıca bkz. Şeybanî, 232. Bayram namazı, vaciptir, iki rekatlıdır. Birinci rekatta, Subhaneke'den; ikincide zamm-ı sureden sonra üçer defa eller bağlanmadan tekbir alınır.

492. İmâm-ı Mâlik'ten: Duyduğuma göre Hazret-i Ebû Bekir'le Hazret-i Ömer de Hazret-i Peygamber gibi bayram namazlarını hutbeden önce kılarlarmış. İbn Abbas'tan merfu olarak gelmiştir. Buharî, îdeyn, 13/8; Müslim, Salâtu'l-îdeyn, 8/1.

493. İbn Ezher'in azatlısı Ebû Ubeyd'den: Ömer b. Hattab'la beraber bir bayram namazında bulundum. Bayram namazını kıldıktan sonra cemaate hutbe okudu ve şöyle dedi:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) senede iki gün oruç tutmanızı yasakladı. Bunlardan biri Ramazan bayramı günü, diğeri de Kurban bayramının ilk günüdür.» Buharî, Savm, 30/66; Müslim, Siyam, 13/138.

Ebû Ubeyd demiştir ki: Bir bayram da Osman b. Affanla beraber bulundum. O da gelip bayram namazını kıldı, sonra da hutbeyi okudu. Hutbede:

« Bugün iki bayram bir araya geldi: Çevreden gelenlerden isteyen cuma namazı vaktine kadar beklesin, istemeyen dönsün.» dedi. Ebu Hureyre'den manaca merfu olarak gelmiştir.

Ebu Davud, Salât, 2/219; İbn Mace, Îkametu's-Salât, 5/166

Hazret-i Osman'ın muhasara edildiği senede Ali b. Ebî Talib'le beraberdim. O da aynı şekilde geldi, bayram namazını kıldıktan sonra hutbe irad etti. Şeybanî, 232.

٢ - باب الأَمْرِ بِالصَّلاَةِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ فِي الْعِيدَيْنِ

٤٩١ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم كَانَ يُصَلِّي يَوْمَ الْفِطْرِ وَيَوْمَ الأَضْحَى قَبْلَ الْخُطْبَةِ(٣٠٢).

٤٩٢ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، أَنَّهُ بَلَغَهُ : أَنَّ أَبَا بَكْرٍ وَعُمَرَ كَانَا يَفْعَلاَنِ ذَلِكَ(٣٠٣).

٤٩٣ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ أبِي عُبَيْدٍ مَوْلَى ابْنِ أَزْهَرَ، أنَّهُ قَالَ : شَهِدْتُ الْعِيدَ مَعَ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّاب، فَصَلَّى ثُمَّ انْصَرَفَ، فَخَطَبَ النَّاسَ فَقَالَ : إِنَّ هَذَيْنِ يَوْمَانِ، نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم عَنْ صِيَامِهِمَا، يَوْمُ فِطْرِكُمْ مِنْ صِيَامِكُمْ، وَالآخَرُ يَوْمٌ تَأْكُلُونَ فِيهِ مِنْ نُسُكِكُمْ(٣٠٤).

قَالَ أَبُو عُبَيْدٍ : ثُمَّ شَهِدْتُ الْعِيدَ مَعَ عُثْمَانَ بْنِ عَفَّان، فَجَاءَ فَصَلَّى، ثُمَّ انْصَرَفَ فَخَطَبَ وَقَالَ : إِنَّهُ قَدِ اجْتَمَعَ لَكُمْ فِي يَوْمِكُمْ هَذَا عِيدَانِ، فَمَنْ أَحَبَّ مِنْ أَهْلِ الْعَالِيَةِ أَنْ يَنْتَظِرَ الْجُمُعَةَ فَلْيَنْتَظِرْهَا، وَمَنْ أَحَبَّ أَنْ يَرْجِعَ فَقَدْ أَذِنْتُ لَهُ(٣٠٥).

قَالَ أَبُو عُبَيْدٍ : ثُمَّ شَهِدْتُ الْعِيدَ مَعَ عَلِيِّ بْنِ أبِي طَالِبٍ، وَعُثْمَانُ مَحْصُورٌ، فَجَاءَ فَصَلَّى، ثُمَّ انْصَرَفَ فَخَطَبَ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 1. Bayramlarda Gusül, Ezan Ve Kamet

489. İmâm-ı Mâlik'den: Alimlerimizin çoğundan duyduğuma göre şöyle demişlerdir: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zamanından beri Ramazan ve Kurban bayramı namazları için ezan okunmaz ve kaamet getirilmez.» İbn Abbas ve Cabir b. Abdillah'tan merfu olarak gelmiştir. Buhârî, îdeyn, 13/7; Müslim, Salâtu'l-îdeyn, 8/5.

İmâm-ı Mâlik bu konuda şunu da ilave eder: Bu, tatbikatında aramızda ihtilaf olmayan bir sünnettir.

490. Nâfi'den: Abdullah b. Ömer, Ramazan bayramı günü namaza gitmeden önce guslederdi. Şeybanî, 69, 70.

١ - باب الْعَمَلِ فِي غُسْلِ الْعِيدَيْنِ وَالنِّدَاءِ فِيهِمَا وَالإِقَامَةِ.

٤٨٩ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، أَنَّهُ سَمِعَ غَيْرَ وَاحِدٍ مِنْ عُلَمَائِهِمْ يَقُولُ : لَمْ يَكُنْ فِي عِيدِ الْفِطْرِ، وَلاَ فِي الأَضْحَى نِدَاءٌ، وَلاَ إِقَامَةٌ، مُنْذُ زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم إِلَى الْيَوْمِ(٣٠١).

قَالَ مَالِكٌ : وَتِلْكَ السُّنَّةُ الَّتِى لاَ اخْتِلاَفَ فِيهَا عِنْدَنَا.

٤٩٠ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَغْتَسِلُ يَوْمَ الْفِطْرِ قَبْلَ أَنْ يَغْدُوَ إِلَى الْمُصَلَّى.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 25. Namaza Teşvikle İlgili Çeşitli Rivâyetler

487. Talha b. Ubeydillah anlatıyor: Necid ahalisinden saçı başı dağınık bir adam Hazret-i Peygamber'e geldi. Çok yüksek sesle konuşuyor, fakat ne dediğini anlayamıyorduk. Yaklaşınca anladık ki îslâmın şartlarının ne olduğunu soruyormuş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)«Günde beş vakit namaz!» buyurdu. Adam:

« Onlardan başka kılmam gereken namaz var mı?» diye sordu. Peygamberimiz:

« Farz olanı bu, istersen nafile de kılabilirsin.» dedi. Daha sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Ramazanda oruç tutmak.» buyurdu. Adam:

« Üzerime farz olan başka oruç var mı?» deyince Peygamberimiz:

«Hayır, istersen nafile de tutabilirsin.» buyurdu.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Bir de zekât var.» dedi. Adam:

« Üzerime zekâttan başka farz olarak vermem gereken bişey var mı?» diye sorunca Peygamberimiz:

« Hayır, ancak eğer istersen sadaka verebilirsin» buyurdu. Bunun üzerine adam dönüp giderken şöyle diyordu:

« Vallahi bu söylediklerinden ne fazla ne de eksik yaparım.» Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) adamın bu sözünü duyunca:

       Sözünde durursa felaha erer. buyurdu. Buhârî, İman, 2/34; Müslim, 3/8; Şafiî, Risale, no: 344.

488. Ebû Hüreyre'den; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: «Sizden biri uyuduğu zaman şeytan kafasına üç düğüm atar ve her düğüm de bütün gece derin bir uyku uyumasına sebep olur. Eğer gece uyanır da Allah'ı zikrederse, düğümlerden biri çözülür, kalkar abdest alırsa, ikincisi çözülür, namaz da kılarsa, üçüncü düğüm çözülür dinç ve huzurlu olur. Şayet ne uyanıp Allah'ı zikreder, ne abdest alır, ne de namaz kılarsa, tembel ve bitkin bir vaziyette sabahlar» Buhârî, Teheccüd, 19/12; Müslim, Salâtu'l-Musafîrîn, 6/207

٢٥ - باب جَامِعِ التَّرْغِيبِ فِي الصَّلاَةِ

٤٨٧ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَمِّهِ أبِي سُهَيْلِ بْنِ مَالِكٍ، عَنْ أَبِيهِ, أَنَّهُ سَمِعَ طَلْحَةَ بْنَ عُبَيْدِ اللَّهِ يَقُولُ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم مِنْ أَهْلِ نَجْدٍ، ثَائِرُ الرَّأْسِ يُسْمَعُ دَوِيُّ صَوْتِه، وَلاَ نَفْقَهُ مَا يَقُولُ، حَتَّى دَنَا، فَإِذَا هُوَ يَسْأَلُ عَنِ الإِسْلاَمِ، فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : ( خَمْسُ صَلَوَاتٍ فِي الْيَوْمِ وَاللَّيْلَةِ ). قَالَ : هَلْ عَلَىَّ غَيْرُهُنَّ ؟ قَالَ : ( لاَ، إِلاَّ أَنْ تَطَّوَّعَ ). قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : ( وَصِيَامُ شَهْرِ رَمَضَانَ ). قَالَ : هَلْ عَلَىَّ غَيْرُهُ ؟ قَالَ : ( لاَ، إِلاَّ أَنْ تَطَّوَّعَ ). قَالَ وَذَكَرَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم الزَّكَاةَ. فَقَالَ : هَلْ عَلَىَّ غَيْرُهَا ؟ قَالَ : ( لاَ، إِلاَّ أَنْ تَطَّوَّعَ ). قَالَ : فَأَدْبَرَ الرَّجُلُ وَهُوَ يَقُولُ : وَاللَّهِ لاَ أَزِيدُ عَلَى هَذَا وَلاَ أَنْقُصُ مِنْهُ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم ( أَفْلَحَ الرَّجُلُ إِنْ صَدَقَ )(٢٩٩).

٤٨٨ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أبِي هُرَيْرَةَ, أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم قَالَ : ( يَعْقِدُ الشَّيْطَانُ عَلَى قَافِيَةِ رَأْسِ أَحَدِكُمْ، إِذَا هُوَ نَامَ ثَلاَثَ عُقَدٍ، يَضْرِبُ مَكَانَ كُلِّ عُقْدَةٍ، عَلَيْكَ لَيْلٌ طَوِيلٌ فَارْقُدْ، فَإِنِ اسْتَيْقَظَ فَذَكَرَ اللَّهَ انْحَلَّتْ عُقْدَةٌ، فَإِنْ تَوَضَّأَ انْحَلَّتْ عُقْدَةٌ، فَإِنْ صَلَّى انْحَلَّتْ عُقَدُهُ، فَأَصْبَحَ نَشِيطاً طَيِّبَ النَّفْسِ، وَإِلاَّ أَصْبَحَ خَبِيثَ النَّفْسِ كَسْلاَنَ )(٣٠٠).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget