Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2. Yağmur Duasıyla İlgili Diğer Rivâyetler

515. Amr b. Şuayb'dan: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yağmur duasına çıktığı zaman şöyle dua ederdi: «Allah'ım, kullarına ve hayvanlara yağmur ver. Rahmetini etrafa saç, ölü topraklarını dirilt.»  İbn Abdilber der ki: "Malik, bu şekilde Yahya -Amr senediyle mürsel olarak Rivâyet etmiştir."

Başkaları, Yahya-Amr b. Şuayb -babası- dedesi senediyle müsned olarak Rivâyet etmiştir. Sevrî de bunlardandır. Ebu Davud, Salâtu'l-İstiska, 3/2.

516. Enes b. Malik anlatıyor: Adamın biri Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelerek:

« Ya Resûlallah! Hayvanlar oralarda açlıktan mahvoluyorlar, yollardan kuş uçmaz kervan geçmez oldu. Dua edin de artık yağmur yağsın!» diye ricada bulundu. Bunun üzerine peygamberimiz dua etti, öteki cumaya kadar yağmur yağdı. Ertesi cuma tekrar bir adam gelerek Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem):

« Ya Resûlallah! Yağmurdan evler yıkıldı, yollar yürünmez hale geldi, hayvanlar otluğa gidemedikleri için açlıktan helak oluyorlar!» dedi. Bu durum üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

« Allahım, yağmuru dağların, tepelerin üzerlerine, vadilerin içlerine ve ormanlık yerlere şevket» diye dua etti. Yağmur, elbisenin üstten çıkarılışı gibi derhal Medine'den çekildi, gitti. Buharî, Istiska, 15/6; Müslim, Salâtu’l-İstiska, 9/8.

517. İmâm-ı Mâlik'e «yağmur duası namazına yetişemeyip hutbeye yetişen ve bu namazı kılmak isteyen kimsenin namazı evinde mi, yoksa mescidde mi kılması gerektiği» soruldu. İmâm-ı Mâlik: istediği yerde kılabileceği gibi, istemezse kılmayabilir de» cevabını verdi.

٢ - باب مَا جَاءَ فِي الاِسْتِسْقَاءِ

٥١٥ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم كَانَ إِذَا اسْتَسْقَى قَالَ : ( اللَّهُمَّ اسْقِ عِبَادَكَ وَبَهِيمَتَكَ، وَانْشُرْ رَحْمَتَكَ، وَأَحْي بَلَدَكَ الْمَيِّتَ )(٣١٩).

٥١٦ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ شَرِيكِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أبِي نَمِرٍ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّهُ قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الْمَوَاشِي، وَتَقَطَّعَتِ السُّبُل، فَادْعُ اللَّهَ. فَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم، فَمُطِرْنَا مِنَ الْجُمُعَةِ إِلَى الْجُمُعَةِ. قَالَ : فَجَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم فَقَال :َ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَهَدَّمَتِ الْبُيُوتُ، وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ، وَهَلَكَتِ الْمَوَاشِي. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : ( اللَّهُمَّ ظُهُورَ الْجِبَالِ وَالآكَامِ، وَبُطُونَ الأَوْدِيَةِ، وَمَنَابِتَ الشَّجَرِ ). قَالَ : فَانْجَابَتْ عَنِ الْمَدِينَةِ انْجِيَابَ الثَّوْبِ(٣٢٠).

٥١٧ - قَالَ يَحْيَى : قَالَ مَالِكٌ فِي رَجُلٍ فَاتَتْهُ صَلاَةُ الاِسْتِسْقَاءِ، وَأَدْرَكَ الْخُطْبَةَ، فَأَرَادَ أَنْ يُصَلِّيَهَا فِي الْمَسْجِدِ، أَوْ فِي بَيْتِهِ إِذَا رَجَعَ، قَالَ مَالِكٌ : هُوَ مِنْ ذَلِكَ فِي سَعَةٍ، إِنْ شَاءَ فَعَلَ أَوْ تَرَكَ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 1. Yağmur Duasında Yapılacak İşler

513. Abdullah b. Zeyd el-Mâzinî anlatıyor: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazgaha çıkarak yağmur yağması için dua etti. Kıbleye döndüğü zaman cübbesini ters çevirmişti. Buhârî, Istiska, 15/4; Müslim, Salâtu'l-İstiska, 9/1.

514. İmâm-ı Mâlik'e yağmur duasında kılınan namazın kaç rekât olduğu sorulmuştu: «İki rekâttır.» dedi ve şunları da ilâve etti:

İmam hutbeden önce iki rekât namaz kıldırır, sonra da ayağa kalkarak cübbesini ters çevirir ve kıbleye karşı dönerek dua etmeye başlar. Namazda sesli okur, cüppesini ters çevirdiği zaman sağ taraf sola, sol taraf sağa gelir. Cemaat de aynı şeyi yapar. Daha sonra da yüzleri kıbleye dönük olarak otururlar.»  Şeybanî, 294.

Hanefî Mezhebine göre, yağmur duası namazı, tıpkı cuma gibi kılınır, iki rekattır, namazdan sonra hutbe okunur. Daha sonra yağmur için dua edilir.

١ - باب الْعَمَلِ فِي الاِسْتِسْقَاءِ.

٥١٣ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أبِي بَكْرِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ، أَنَّهُ سَمِعَ عَبَّادَ بْنَ تَمِيمٍ يَقُولُ : سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ زَيْدٍ الْمَازِنِيَّ يَقُولُ : خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم إِلَى الْمُصَلَّى فَاسْتَسْقَى وَحَوَّلَ رِدَاءَهُ حِينَ اسْتَقْبَلَ الْقِبْلَةَ(٣١٨).

٥١٤ - قَالَ يَحْيَى : وَسُئِلَ مَالِكٌ عَنْ صَلاَةِ الاِسْتِسْقَاءِ كَمْ هِيَ ؟ فَقَالَ : رَكْعَتَانِ، وَلَكِنْ يَبْدَأُ الإِمَامُ بِالصَّلاَةِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ فَيُصَلِّي رَكْعَتَيْنِ، ثُمَّ يَخْطُبُ قَائِماً وَيَدْعُو، وَيَسْتَقْبِلُ الْقِبْلَةَ وَيُحَوِّلُ رِدَاءَهُ حِينَ يَسْتَقْبِلُ الْقِبْلَةَ، وَيَجْهَرُ فِي الرَّكْعَتَيْنِ بِالْقِرَاءَةِ، وَإِذَا حَوَّلَ رِدَاءَهُ، جَعَلَ الَّذِي عَلَى يَمِينِهِ عَلَى شِمَالِهِ، وَالَّذِي عَلَى شِمَالِهِ عَلَى يَمِينِهِ، وَيُحَوِّلُ النَّاسُ أَرْدِيَتَهُمْ إِذَا حَوَّلَ الإِمَامُ رِدَاءَهُ، وَيَسْتَقْبِلُونَ الْقِبْلَةَ وَهُمْ قُعُودٌ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2. Küsuf Namazıyla İlgili Diğer Rivâyetler

512. Hazret-i Ebû Bekir es-Sıddîk'in kızı Esma anlatıyor: Güneş tutulduğu zaman peygamberimizin hanımı Hazret-i Aişe'ye gitmiştim. Bir de baktım ki herkes namaz kılıyor, o da kılıyordu!

« Bunlara ne oldu?» dedim. Hazret-i Âişe eliyle göğü işaret ederek:

« Suphanallah!» dedi.

« (Allah'ın kudretini gösteren) bir işaret mi?» dedim. Başıyla «evet» anlamında bir işaret yaptı. Kalktığında güneş açılmıştı. Ben başımdan su dökmeye başlamıştım. Resûlüllah, Allah'a hamdü senadan sonra şöyle buyurdu:

«Bu gördüğümü, daha önce hiç görmemiştim! Cenneti ve cehennemi gördüm. Bana vahyedildiğine göre sizler kabirde Deccalin imtihanı gibi imtihan edileceksiniz: Siz getirilir 'bu adam hakkında neler biliyorsun?' diye sorulursunuz. Getirilen eğer mü'minse 'o, Allah'ın Resulü Muhammed'dir, bize apaçık deliller ve hidayet getirdi biz de ona uyup iman ettik, ona tabi olduk' der. Bunun üzerine kendisine: 'Rahatça uyu, biz zaten senin mü'min olduğunu biliyorduk' denir. Getirilen kimse şayet münafıksa bu soruya: 'Bilmiyorum, halk onun hakkında bir şeyler söyler, ben de onlar gibi derdim' cevabını verir.» Buharî, Vudû, 4/37; Müslim, Salâtu'l-Kusûf, 10/11.

٢ - باب مَا جَاءَ فِي صَلاَةِ الْكُسُوفِ

٥١٢ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ فَاطِمَةَ بِنْتِ الْمُنْذِر، عَنْ أَسْمَاءَ بِنْتِ أبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ، أَنَّهَا قَالَتْ : أَتَيْتُ عَائِشَةَ زَوْجَ النَّبِيِّ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم حِينَ خَسَفَتِ الشَّمْسُ، فَإِذَا النَّاسُ قِيَامٌ يُصَلُّون، وَإِذَا هِيَ قَائِمَةٌ تُصَلِّي، فَقُلْتُ : مَا لِلنَّاسِ ؟ فَأَشَارَتْ بِيَدِهَا نَحْوَ السَّمَاءِ وَقَالَتْ : سُبْحَانَ اللَّهِ، فَقُلْتُ : آيَةٌ ؟ فَأَشَارَتْ بِرَأْسِهَا أَنْ نَعَمْ، قَالَتْ : فَقُمْتُ حَتَّى تَجَلاَّنِي الْغَشْيُ، وَجَعَلْتُ أَصُبُّ فَوْقَ رَأْسِي الْمَاءَ، فَحَمِدَ اللَّهَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم وَأَثْنَى عَلَيْهِ، ثُمَّ قَالَ : ( مَا مِنْ شَيْءٍ كُنْتُ لَمْ أَرَهُ إِلاَّ قَدْ رَأَيْتُهُ فِي مَقَامِى هَذَا، حَتَّى الْجَنَّةُ وَالنَّارُ، وَلَقَدْ أُوحِيَ إِلَيَّ أَنَّكُمْ تُفْتَنُونَ فِي الْقُبُورِ مِثْلَ، أَوْ قَرِيباً، مِنْ فِتْنَةِ الدَّجَّالِ - لاَ أَدْرِي أَيَّتَهُمَا قَالَتْ أَسْمَاءُ - يُؤْتَى أَحَدُكُمْ فَيُقَالُ لَهُ : مَا عِلْمُكَ بِهَذَا الرَّجُل، فَأَمَّا الْمُؤْمِنُ، أَوِ الْمُوقِنُ - لاَ أَدْرِي أَيَّ ذَلِكَ قَالَتْ أَسْمَاءُ – فَيَقُولُ : هُوَ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ، جَاءَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَالْهُدَى، فَأَجَبْنَا وَآمَنَّا وَاتَّبَعْنَا، فَيُقَالُ لَهُ : نَمْ صَالِحاً، قَدْ عَلِمْنَا إِنْ كُنْتَ لَمُؤْمِناً، وَأَمَّا الْمُنَافِقُ، أَوِ الْمُرْتَابُ - لاَ أَدْرِي أَيَّتَهُمَا قَالَتْ أَسْمَاءُ - فَيَقُولُ : لاَ أَدْرِي سَمِعْتُ النَّاسَ يَقُولُونَ شَيْئاً فَقُلْتُهُ )(٣١٧).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget