Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2. Kurbanlıkların Seçiminde Müstehap Olan Hususlar

1392. Nafî anlatıyor: Abdullah b. Ömer bir defa Medine'de kurban kesmişti. Bana boynuzlan çıkmış bir koç saün alıp gelmemi, bilahare onu kurban bayramı günü halkın namaz için toplandığı yerde kesmemi emretti. Ben de yaptım. Daha sonra koç kendisine götürüldü. Kurban kesilirken, başını tıraş etti. Hasta olduğu için cemaatle beraber bayramda bulunamadı. O şöyle derdi: «Kurban kesenin saçlarını tıraş etmesi vacip değildir.» Halbuki İbn Ömer böyle yapmıştır. Şeybanî,631.

٢ - باب مَا يُسْتَحَبُّ مِنَ الضَّحَايَا

١٣٩٢ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ : أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ ضَحَّى مَرَّةً بِالْمَدِينَةِ. قَالَ نَافِعٌ : فَأَمَرَنِى أَنْ أَشْتَرِيَ لَهُ كَبْشاً فَحِيلاً أَقْرَنَ، ثُمَّ أَذْبَحَهُ يَوْمَ الأَضْحَى فِي مُصَلَّى النَّاسِ. قَالَ نَافِعٌ : فَفَعَلْتُ، ثُمَّ حُمِلَ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ فَحَلَقَ رَأْسَهُ حِينَ ذُبِحَ الْكَبْشُ، وَكَانَ مَرِيضاً لَمْ يَشْهَدِ الْعِيدَ مَعَ النَّاسِ. قَالَ نَافِعٌ : وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ يَقُولُ : لَيْسَ حِلاَقُ الرَّأْسِ بِوَاجِبٍ عَلَى مَنْ ضَحَّى. وَقَدْ فَعَلَهُ ابْنُ عُمَرَ(٨٢٠).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 1. Kurban Edilmesi Yasak Olan Hayvanlar

1390. Bera b. Azip'ten: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a «kurbanlık hayvan seçiminde nelerden kaçınmalıdır?» diye soruldu. Hazret-i Peygamber eliyle işaret ederek:

« Dört şeyden!» buyurdu. Bera da bunu naklederken eliyle işaret ediyor ve: -

« Benim elim Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ınkinden daha kısadır» diye ilâvede bulunuyordu. Daha sonra Hazret-i Peygamberin sözüne devam ederek: «Çok bariz bir şekilde topal olmayacak, gözlerinden biri kör olmayacak, ilk bakışta anlaşılacak şekilde ağır hasta olmayacak ve kendisini toparlayamayacak şekilde zayıf da olmayacak.» diye bitirdi. Hanefi Mezhebi, kurbanlık hayvanların taşıması gerekli şartlar konusunda bu hadisi delil olarak alır.

1391. Nafi'den: Abdullah b. Ömer, kurbanlık sığır ve develeri, organları noksan ve yaşları elverişli hale gelmemiş olanları kesmekten çekinirdi.

İmâm-ı Mâlik'ten: Bu konuda duyup en çok beğendiğim davranış budur. Şeybanî, 630,631.

١ - باب مَا يُنْهَى عَنْهُ مِنَ الضَّحَايَا

١٣٩٠ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ، عَنْ عُبَيْدِ بْنِ فَيْرُوزٍ، عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم سُئِلَ مَاذَا يُتَّقَي مِنَ الضَّحَايَا ؟ فَأَشَارَ بِيَدِهِ وَقَالَ : ( أَرْبَعاً ). وَكَانَ الْبَرَاءُ يُشِيرُ بِيَدِهِ وَيَقُولُ : يَدِي أَقْصَرُ مِنْ يَدِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم  : ( الْعَرْجَاءُ الْبَيِّنُ ظَلْعُهَا، وَالْعَوْرَاءُ الْبَيِّنُ عَوَرُهَا، وَالْمَرِيضَةُ الْبَيِّنُ مَرَضُهَا، وَالْعَجْفَاءُ الَّتِى لاَ تُنْقِى )(٨١٨).

١٣٩١ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ : أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَتَّقِي مِنَ الضَّحَايَا وَالْبُدْنِ الَّتِي لَمْ تُسِنَّ، وَالَّتِي نَقَصَ مِنْ خَلْقِهَا.

قَالَ مَالِكٌ : وَهَذَا أَحَبُّ مَا سَمِعْتُ إِلَيَّ(٨١٩).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 9. Yeminle İlgili Muhtelif Rivâyetler

1385. Abdullah b. Ömer'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ömer b. Hattab'a bir binek üzerinde babası adına yemin ederken yetişti. «Babalarınız adına yemin etmenizi Allah yasakladı. Kim yemin ederse Allah adına yemin etsin, ya da sussun» buyurdu. Buhârî, el-Eymân ve'n-Nuzûr, 83/4; Müslim, Eyman, 27/3

1386. İmâm-ı Mâlik'ten: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle yemin etti: «Hayır! Kalbleri değiştiren Allah'a yemin ederim.» Zürkanî der ki: "Bilindiği üzere belağa ifadeli Rivâyeti sahihtir, belki bu ona, hocası Musa b. Ukbe'den gelmiştir."

Buhârî, el-Eymân ve'n-Nuzûr, 83/3.

Burada kalpleri değiştirmek, fiziki olarak onları bir tarafa çevirmek değil, kalplerin durum ve arzularının yönünü değiştirmektir.

1387. İbn Şihab'dan: Bana gelen Rivâyetlere göre Ebû Lübabe b. Abdulmünzir'in tevbesini Cenabı Allah kabul ettiği zaman Hazret-i Peygamber'e gelerek:

« Ya Resûlallah! Günaha duçar olduğum kabilemin ülkesinden hicret ediyorum, sana komşu olacağım. Allah ve Resulü uğruna mallarımın hepsini tasadduk ederek onlardan vazgeçiyorum» dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:

« Hepsini değil de üçte birini tasadduk etmen yeterlidir» buyurdu.

1388. Mü'minlerin annesi Hazret-i Aişe'den (radıyallahü anh); Hazret-i Aişe'ye: «Malım, Kabe'nin kapısı için feda olsun!» diye yemin eden bir adamın durumu soruldu. Şu cevabı verdi: «Malından yemin kefareti verir.»

1389. İmâm-ı Mâlik'e: «Malım Allah yolunda feda olsun!» diye yemin eden, sonra da yeminini bozan bir adamın durumu soruldu. Şu cevabı verdi:

Malının üçte birini Allah yolunda verir. Bu hüküm, Ebâ Lübabe meselesiyle ilgili olarak Hazret-i Peygamber'den nakledilmiştir.

٩ - باب جَامِعِ الأَيْمَانِ

١٣٨٥ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم أَدْرَكَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رضى اللّه عنه، وَهُوَ يَسِيرُ فِي رَكْبٍ، وَهُوَ يَحْلِفُ بِأَبِيهِ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : ( إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ، فَمَنْ كَانَ حَالِفاً فَلْيَحْلِفْ بِاللَّهِ أَوْ لِيَصْمُتْ )(٨١٤).

١٣٨٦ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم كَانَ يَقُولُ : ( لاَ وَمُقَلِّبِ الْقُلُوبِ )(٨١٥).

١٣٨٧ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عُثْمَانَ بْنِ حَفْصِ بْنِ عُمَرَ بْنِ خَلْدَةَ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّهُ بَلَغَهُ : أَنَّ أَبَا لُبَابَةَ بْنَ عَبْدِ الْمُنْذِرِ حِينَ تَابَ اللَّهُ عَلَيْهِ قَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَهْجُرُ دَارَ قَوْمِي الَّتِي أَصَبْتُ فِيهَا الذَّنْبَ، وَأُجَاوِرُكَ وَأَنْخَلِعُ مِنْ مَالِي صَدَقَةً إِلَى اللَّهِ وَإِلَى رَسُولِهِ, فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم : ( يُجْزِيكَ مِنْ ذَلِكَ الثُّلُثُ )(٨١٦).

١٣٨٨ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أَيُّوبَ بْنِ مُوسَى، عَنْ مَنْصُورِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحَجَبِىِّ، عَنْ أُمِّهِ، عَنْ عَائِشَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ رضي اللّه عنها، أَنَّهَا سُئِلَتْ عَنْ رَجُلٍ قَالَ : مَالِي فِي رِتَاجِ الْكَعْبَةِ ؟ فَقَالَتْ عَائِشَةُ : يُكَفِّرُهُ مَا يُكَفِّرُ الْيَمِينَ(٨١٧).

١٣٨٩ - قَالَ مَالِكٌ فِي الَّذِي يَقُولُ : مَالِي فِي سَبِيلِ اللَّهِ، ثُمَّ يَحْنَثُ، قَالَ : يَجْعَلُ ثُلُثَ مَالِهِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ, وَذَلِكَ لِلَّذِي جَاءَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم فِي أَمْرِ أبِي لُبَابَةَ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget