Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 5. Ümmü Veled Cariyeleri Azat Etmek Ve Azat Konusundaki Diğer Hükümler

2264. Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'den: Ömer b. el-Hattab şöyle dedi: «Bir cariye efendisinden çocuk doğurursa, efendisi onu satamaz, bağışlayamaz ve ona miras bırakamaz. Ondan faydalanır. Efendi ölünce cariye hür olur.»

2265. İmâm-ı Mâlik'den şöyle Rivâyet edildi: Efendisinin ateşle işkence ettiği bir cariye, Hazret-i Ömer'e şikâyete gelince onu azat etti.

2266. İmâm-ı Mâlik der ki: Bizce ittifak edilen hüküm şöyledir: Borcu malının tamamını kaplayan bir kişinin köle azat etmesi caiz değildir. Bir çocuğun buluğ çağına gelinceye kadar köle azat etmesi caiz değildir. Mal üzerine veli tayin edilen çocuk buluğa erse de malını idare edinceye kadar köle azat etmesi caiz olmaz.

٥ - باب عِتْقِ أُمَّهَاتِ الأَوْلاَدِ وَجَامِعِ الْقَضَاءِ فِي الْعَتَاقَةِ

٢٢٦٤ - حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَالَ : أَيُّمَا وَلِيدَةٍ وَلَدَتْ مِنْ سَيِّدِهَا، فَإِنَّهُ لاَ يَبِيعُهَا، وَلاَ يَهَبُهَا، وَلاَ يُوَرِّثُهَا, وَهُوَ يَسْتَمْتِعُ بِهَا، فَإِذَا مَاتَ فَهِيَ حُرَّةٌ(٢٦٦).

٢٢٦٥ - وَحَدَّثَنِي مَالِكٌ، أَنَّهُ بَلَغَهُ : أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ أَتَتْهُ وَلِيدَةٌ قَدْ ضَرَبَهَا سَيِّدُهَا بِنَارٍ، أَوْ أَصَابَهَا بِهَا، فَأَعْتَقَهَا.

٢٢٦٦ - قَالَ مَالِكٌ : الأَمْرُ الْمُجْتَمَعُ عَلَيْهِ عِنْدَنَا : أَنَّهُ لاَ تَجُوزُ عَتَاقَةُ رَجُلٍ وَعَلَيْهِ دَيْنٌ يُحِيطُ بِمَالِهِ، وَأَنَّهُ لاَ تَجُوزُ عَتَاقَةُ الْغُلاَمِ حَتَّى يَحْتَلِمَ، أَوْ يَبْلُغَ مَبْلَغَ الْمُحْتَلِمِ، وَأَنَّهُ لاَ تَجُوزُ عَتَاقَةُ الْمُوَلَّى عَلَيْهِ فِي مَالِهِ، وَإِنْ بَلَغَ الْحُلُمَ حَتَّى يَلِيَ مَالَهُ(٢٦٧).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 4. Azat Edilen Kölenin Malları

2259. İbn Şihab der ki: Köle azat edilince, malı da kendinin olur. Tatbikat böyledir.

2260. İmâm-ı Mâlik der ki: Köle azat olunca malı da kendisinin olacağı konusunu şu mesele açıklar: Mükatep, Kitabet, lügatta toplamak demektir. Fıkıh dilinde, kölenin efendisine azatbedelini serbest çalışıp ödemek üzere akit yapmak demektir. Mükatep demek, kazanması bakımından hür, kendisi köle olan kişinin adıdır. Anlaşmadaki karşılığı sağlayınca, azat olur. akid yapılınca malı da kendisinin olur. Bunu şart koşmasa bile. Çünkü mükatebe (kitabet) akdi kesinleşince, velâ akdi yerine geçer. Mükateb ile kölenin malları, kendi çocukları gibi değildir. Çocukları hâlâ köle sayılır, diğer malları gibi değildir. Çünkü ittifakla amel edildiğine göre, köle azat olunca malı kendisine tabi olur, çocuğu kendisine tabi olmaz. Aynı şekilde mükâtep, kitabet anlaşması yapılınca malı kendisine tabi olur, çocuğu kendisine tabi olmaz. Yani çocukları azat edilmiş olmaz ya da olmuş sayılmaz.

2261. İmâm-ı Mâlik der ki: Bunu şu mesele açıklar: Köle ve mükâtep iflas edince malları ve ümmü veled cariyeleri ellerinden alınır. Çocukları ellerinden alınmaz. Çünkü çocukları, onların malı değildir.

2262. İmâm-ı Mâlik der ki: Yine bunu açıklayıcı bir mesele de şudur: Köle satılsa, köleyi satın alan köleyle beraber malını da almayı şart koşsa kölenin çocuğu malının içersine girmez.

2263. İmâm-ı Mâlik der ki: Açıklayıcı başka mesele de şudur: Köle birini yaralasa, karşılığında kendisi ve malı alınır, çocuğu alınamaz.

٤ - باب الْقَضَاءِ فِي مَالِ الْعَبْدِ إِذَا عَتَقَ

٢٢٥٩ - حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ : مَضَتِ السُّنَّةُ أَنَّ الْعَبْدَ إِذَا عَتَقَ تَبِعَهُ مَالُهُ.

٢٢٦٠ - قَالَ مَالِكٌ : وَمِمَّا يُبَيِّنُ ذَلِكَ أَنَّ الْعَبْدَ إِذَا عَتَقَ تَبِعَهُ مَالُهُ : أَنَّ الْمُكَاتَبَ إِذَا كُوتِبَ تَبِعَهُ مَالُهُ، وَإِنْ لَمْ يَشْتَرِطْهُ، وَذَلِكَ أَنَّ عَقْدَ الْكِتَابَةِ هُوَ عَقْدُ الْوَلاَءِ إِذَا تَمَّ ذَلِكَ، وَلَيْسَ مَالُ الْعَبْدِ وَالْمُكَاتَبِ بِمَنْزِلَةِ مَا كَانَ لَهُمَا مِنْ وَلَدٍ، إِنَّمَا أَوْلاَدُهُمَا بِمَنْزِلَةِ رِقَابِهِمَا، لَيْسُوا بِمَنْزِلَةِ أَمْوَالِهِمَا، لأَنَّ السُّنَّةَ الَّتِي لاَ اخْتِلاَفَ فِيهَا، أَنَّ الْعَبْدَ إِذَا عَتَقَ تَبِعَهُ مَالُهُ وَلَمْ يَتْبَعْهُ وَلَدُهُ، وَأَنْ الْمُكَاتَبَ إِذَا كُوتِبَ تَبِعَهُ مَالُهُ، وَلَمْ يَتْبَعْهُ وَلَدُهُ(٢٦٥).

٢٢٦١ - قَالَ مَالِكٌ : وَمِمَّا يُبَيِّنُ ذَلِكَ أَيْضاً : أَنَّ الْعَبْدَ وَالْمُكَاتَبَ إِذَا أَفْلَسَا أُخِذَتْ أَمْوَالُهُمَا وَأُمَّهَاتُ أَوْلاَدِهِمَا، وَلَمْ تُؤْخَذْ أَوْلاَدُهُمَا، لأَنَّهُمْ لَيْسُوا بِأَمْوَالٍ لَهُمَا.

٢٢٦٢ - قَالَ مَالِكٌ : وَمِمَّا يُبَيِّنُ ذَلِكَ أَيْضاً : أَنَّ الْعَبْدَ إِذَا بِيعَ وَاشْتَرَطَ الَّذِي ابْتَاعَهُ مَالَهُ، لَمْ يَدْخُلْ وَلَدُهُ فِي مَالِهِ.

٢٢٦٣ - قَالَ مَالِكٌ : وَمِمَّا يُبَيِّنُ ذَلِكَ أَيْضاً : أَنَّ الْعَبْدَ إِذَا جَرَحَ أُخِذَ هُوَ وَمَالُهُ، وَلَمْ يُؤْخَذْ وَلَدُهُ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 3. Azat Ettiği Kölelerden Başka Malı Olmayan Kimse

2257. Muhammed b. Şirin (radıyallahü anh)'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bir adam, ölürken altı kölesini azat etti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) köleler arasında kura çekerek bu kölelerden ikisinin azadını kabul etti.

İmâm-ı Mâlik der ki: Bu adamın kölelerden başka malı yoktu.

2258. Rabia b. Ebi Abdurrahman'dan: Ebân b. Osman'ın valiliğinde bir adam, kölelerin hepsini azat etti. Bunlardan başka malı da yoktu. Ebân'ın emri üzerine, bu köleler üç bölük yapıldı. Hangi gurubun ölenin malının üçte biri sayılıp azat olacağını öğrenmek için kura çektirdi. Bu üç bölükten birine kura isabet etti ve kuranın isabet ettiği köleler hürriyetlerine kavuştu.

٣ - باب مَنْ أَعْتَقَ رَقِيقاً لاَ يْمَلِكُ مَالاً غَيْرَهُمْ

٢٢٥٧ - حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، وَعَنْ غَيْرِ وَاحِدٍ، عَنِ الْحَسَنِ بْنِ أبِي الْحَسَنِ الْبَصْرِيِّ، وَعَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ : أَنَّ رَجُلاً فِي زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَعْتَقَ عَبِيداً لَهُ سِتَّةً عِنْدَ مَوْتِهِ، فَأَسْهَمَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بَيْنَهُمْ، فَأَعْتَقَ ثُلُثَ تِلْكَ الْعَبِيدِ(٢٦٤).

قَالَ مَالِكٌ : وَبَلَغَنِي أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ لِذَلِكَ الرَّجُلِ مَالٌ غَيْرُهُمْ.

٢٢٥٨ - وَحَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ : أَنَّ رَجُلاً فِي إِمَارَةِ أَبَانَ بْنِ عُثْمَانَ أَعْتَقَ رَقِيقاً لَهُ كُلَّهُمْ جَمِيعاً، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ مَالٌ غَيْرُهُمْ، فَأَمَرَ أَبَانُ بْنُ عُثْمَانَ بِتِلْكَ الرَّقِيقِ فَقُسِمَتْ أَثْلاَثاً، ثُمَّ أَسْهَمَ عَلَى أَيِّهِمْ يَخْرُجُ سَهْمُ الْمَيِّتِ فَيَعْتِقُونَ، فَوَقَعَ السَّهْمُ عَلَى أَحَدِ الأَثْلاَثِ، فَعَتَقَ الثُّلُثُ الَّذِي وَقَعَ عَلَيْهِ السَّهْمُ.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget