Kadınların Giymesi Mekruh Olan Elbiseler
4. Kadınların Giymesi Mekruh Olan Elbiseler
2673. Ebû Alkame oğlu Alkame'nin anası şöyle anlattı: «Abdurrahman’ın kızı Hafsa (saçlarını gösteren) ince bir baş örtüsüyle Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Hazret-i Aişe (radıyallahü anh)'ın yanına girince, ince baş örtüsünü yırtıp Hafsa'ya kalın bir baş örtüsü giydirdi.»
2674. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'dan: «Vücudlarını gösteren ince elbiseler giyinip salınarak yürüyen kadınlar cennete giremezler ve kokusunu da alamazlar. Halbuki cennetin kokusu beşyüz senelik mesafeden alınır.» Yahya'nın ve Abdullah b. Nafı dışındaki Malik'in ravileri bu şekilde mevkuf Rivâyet ederler.
Müslim'de, cerir - Süheyl b. Ebî Salih -babası-Ebu Hureyre senediyle Rivâyet edilir: Müslim, Libas, 37/34, no: 125.
2675. İbn Şihab'dan: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gece kalkıp ufuklara bakarak: «Bu gece nice hazineler açıldı, ne kadar fitneler meydana geldi. Dünyada nice giyinik kadınlar var ki ahirette çıplaktırlar. Hanımları namaza kaldırınız» buyurdu. Mürseldir. Buharî'de (İlm, 3/40), Ma'mer - Zührî- Hind bintu el-Haris -Ummu Seleme yoluyla mevsuldür.
٤ - باب مَا يُكْرَهُ لِلنِّسَاءِ لُبْسُهُ مِنَ الثِّيَابِ
٢٦٧٣ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ أَبِي عَلْقَمَةَ، عَنْ أُمِّهِ، أَنَّهَا قَالَتْ : دَخَلَتْ حَفْصَةُ بِنْتُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَلَى عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَعَلَى حَفْصَةَ خِمَارٌ رَقِيقٌ، فَشَقَّتْهُ عَائِشَةُ، وَكَسَتْهَا خِمَاراً كَثِيفاً(٤٧٨).
٢٦٧٤ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ مُسْلِمِ بْنِ أبِي مَرْيَمَ، عَنْ أبِي صَالِحٍ، عَنْ أبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّهُ قَالَ : نِسَاءٌ كَاسِيَاتٌ عَارِيَاتٌ، مَائِلاَتٌ مُمِيلاَتٌ، لاَ يَدْخُلْنَ الْجَنَّةَ وَلاَ يَجِدْنَ رِيحَهَا، وَرِيحُهَا يُوجَدُ مِنْ مَسِيرَةِ خَمْسِ مِئَةِ سَنَةٍ(٤٧٩).
٢٦٧٥ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَامَ مِنَ اللَّيْلِ، فَنَظَرَ فِي أُفُقِ السَّمَاءِ فَقَالَ : ( مَاذَا فُتِحَ اللَّيْلَةَ مِنَ الْخَزَائِنِ، وَمَاذَا وَقَعَ مِنَ الْفِتَنِ، كَمْ مِنْ كَاسِيَةٍ فِي الدُّنْيَا عَارِيَةٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ، أَيْقِظُوا صَوَاحِبَ الْحُجَرِ )(٤٨٠).