Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 8. Elbise Giymek

2684. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki çeşit elbise giyme ile iki çeşit satışı yasakladı. (Bunlar) münabeze ve mülamese yoluyla satışla, kilot giymeksizin bir entari giyip dizlerini dikerek oturup avret mahallerinin gözükmesi ve vücudunun bir tarafını kapatıp diğer tarafım açık bırakan elbise giymesidir.» Buhârî, Libas, 77/21.

Münabeze ve mülamese cahiliye devri alış veriş şekillerindendi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu tür alış verişleri yasaklamıştır.

Mülamese: Müşterinin alacağı şeye dürülü olarak veya karanlıkta dokununca onu mutlaka alması gerekirdi. Artık malı görünce geri verme hakkı kalmazdı.

Münabeze ise, satılan şeyi satıcı müşterinin üzerine atıyor, bununla müşteri razı olmasa da satış kesin leşi yordu.

2685. Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'den: Babam Ömer b. Hattab mescidin kapısında satılık ipek kumaştan kaftan görünce:

«Ya Resûlallah! Bu kaftanı alsan da cuma günleri ve yanına elçiler geldiği zaman giysen.» dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'da:

«Bunu ancak ahiretten nasibi olmayan giyer» buyurdu. Daha sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ipek kaftanlardan gelince, Ömer b. Hattab (radıyallahü anh)'e ondan bir kaftan verdi. Hazret-i Ömer (radıyallahü anh)'da:

« Ya Resûlallah! Onu bana mı verdin? Halbuki sen Utarid'in Utarid, Temim oğulları elçisi ile Medine'ye gelip müslüman olmuş biridir ki hadisi şerifin baş tarafında zikredilen ipekli kaftanı mescidin kapısına satmaya getiren kişidir. elbisesi hakkında neler söylemiştin» deyince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

« Onu sana giyinen için vermedim.» buyurdu.

Hazret-i Ömer de (radıyallahü anh) bu elbiseyi Mekke'deki müşrik kardeşine verdi. Buhârî, Cum'a, 11/7; Müslim, Libas, 37/2, no:6; Şeybanî, 870.

2686. Enes b. Malik der ki: Ömer b. Hattab (radıyallahü anh) Halife iken onu Medine'de gördüm, elbisesinin iki omuzu arasındaki yırtığına birbirine tutturulmuş üç yama dikmişti.

٨ - باب مَا جَاءَ فِي لُبْسِ الثِّيَابِ

٢٦٨٤ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي الزِّنَادٍ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّهُ قَالَ : نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْ لِبْسَتَيْنِ وَعَنْ بَيْعَتَيْنِ، عَنِ الْمُلاَمَسَةِ، وَعَنِ الْمُنَابَذَةِ، وَعَنْ أَنْ يَحْتَبِىَ الرَّجُلُ فِي ثَوْبٍ وَاحِدٍ لَيْسَ عَلَى فَرْجِهِ مِنْهُ شَيْءٌ، وَعَنْ أَنْ يَشْتَمِلَ الرَّجُلُ بِالثَّوْبِ الْوَاحِدِ عَلَى أَحَدِ شِقَّيْهِ(٤٨٩).

٢٦٨٥ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ : أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رَأَى حُلَّةً سِيَرَاءَ تُبَاعُ عِنْدَ بَابِ الْمَسْجِدِ، فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ لَوِ اشْتَرَيْتَ هَذِهِ الْحُلَّةَ فَلَبِسْتَهَا يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَلِلْوَفْدِ إِذَا قَدِمُوا عَلَيْكَ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم: ( إِنَّمَا يَلْبَسُ هَذِهِ مَنْ لاَ خَلاَقَ لَهُ فِي الآخِرَةِ ). ثُمَّ جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنْهَا حُلَلٌ، فَأَعْطَى عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ مِنْهَا حُلَّةً، فَقَالَ عُمَرُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَكَسَوْتَنِيهَا وَقَدْ قُلْتَ فِي حُلَّةِ عُطَارِدٍ مَا قُلْتَ ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( لَمْ أَكْسُكَهَا لِتَلْبَسَهَا ). فَكَسَاهَا عُمَرُ أَخاً لَهُ مُشْرِكاً بِمَكَّةَ(٤٩٠).

٢٦٨٦ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أبِي طَلْحَةَ، أَنَّهُ قَالَ : قَالَ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ : رَأَيْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ وَهُوَ يَوْمَئِذٍ أَمِيرُ الْمُؤمِنِينَ(٤٩٠/١) وَقَدْ رَقَعَ بَيْنَ كَتِفَيْهِ بِرُقَعٍ ثَلاَثٍ، لَبَّدَ بَعْضَهَا فَوْقَ بَعْضٍ(٤٩١).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 7. Ayakkabı Giymek

2681. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)«Sizden biri tek ayakkabı ile yürümesin, ya ikisini birden giysin veya her ikisini de çıkarsın, yalınayak gezsin» buyurdu. Buhârî, Libas, 77/40; Müslim, Libas, 37/19, no:68.

2682. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)«Sizden biri ayakkabı giyerken önce sağ ayağını giysin, çıkarırken de önce sol ayakkabısını çıkarsın. Sağ ayakkabı ilk giyilen ve sol ayakkabı ilk çıkarılan olsun» buyurdu. Buhârî, Libas, 77/39.

2683. Süheyl'in babası Malik, Ka'b el-Ahbar'dan naklen şöyle Rivâyet etti: Bir adam ayakkabılarını çıkartınca Ka'b el-Ahbar:

« Ayakkabılarını niçin çıkarttın? Galiba: «(Ey Musa!) Haydi pabuçlarını çıkar, Çünki sen mukaddes vadide, Tuva'dasın (Turi Sinadasın)» Tâhâ, 12 ayetini yorumladın.» deyip sonra adama:

« Musa'nın pabuçları ne idi biliyor musun?» dedi.

İmâm-ı Mâlik der ki: Adamın ne cevap verdiğini bilmiyorum.

Ka'b: «Musa (aleyhisselâm)'ın pabuçları eşek derisindendi» dedi.

٧ - باب مَا جَاءَ فِي الاِنْتِعَالِ

٢٦٨١ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ : ( لاَ يَمْشِيَنَّ أَحَدُكُمْ فِي نَعْلٍ وَاحِدَةٍ، لِيُنْعَلْهُمَا جَمِيعاً، أَوْ لِيُحْفِهِمَا جَمِيعاً )(٤٨٦).

٢٦٨٢ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ : ( إِذَا انْتَعَلَ أَحَدُكُمْ فَلْيَبْدَأْ بِالْيَمِينِ، وَإِذَا نَزَعَ فَلْيَبْدَأْ بِالشِّمَالِ، وَلْتَكُنِ الْيُمْنَى أَوَّلَهُمَا تُنْعَلُ، وَآخِرَهُمَا تُنْزَعُ )(٤٨٧).

٢٦٨٣ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ عَمِّهِ أبِي سُهَيْلِ بْنِ مَالِكٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ كَعْبِ الأَحْبَارِ : أَنَّ رَجُلاً نَزَعَ نَعْلَيْهِ فَقَالَ : لِمَ خَلَعْتَ نَعْلَيْكَ، لَعَلَّكَ تَأَوَّلْتَ هَذِهِ الآيَةَ: ( فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَ إِنَّكَ بِالْوَادِى الْمُقَدَّسِ طُوًى ) [طه : ١٢] قَالَ : ثُمَّ قَالَ كَعْبٌ لِلرَّجُلِ : أَتَدْرِى مَا كَانَتْ نَعْلاَ مُوسَى ؟ قَالَ مَالِكٌ : لاَ أَدْرِي مَا أَجَابَهُ الرَّجُلُ، فَقَالَ كَعْبٌ :  كَانَتَا مِنْ جِلْدِ حِمَارٍ مَيِّتٍ(٤٨٨).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 6. Kadının Elbisesini Uzatması

2680. Ebû Ubeyde kızı Safiyye şunları anlattı:

«Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevcesi Ümmü Seleme (radıyallahü anha) elbiseden (izar'dan) söz edilince:

« Ya Resûlallah! Kadın elbisesini ne kadar uzatacak?» dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

« Bir karış fazla uzatır.» buyurdu. Ümmü Seleme (radıyallahü anha):

« O zaman (kadın yürürken) bacakları gözükür» dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

« Öyleyse bir zira (yaklaşık 50 cm) uzatır, daha fazlasına lüzum yok» buyurdu. Ebu Davud, Libas, 31/37.

Yukarıdaki hadislerde erkeklerin giydikleri elbisenin boylarından kısa olması tavsiye edilmişti. Bu hadisde ise kadınların elbisesinin uzun olması söyleniyor. Zira kadınların durumu erkeklerden ayrıdır. Erkeklerde avret mahalli diz kapağı ile göbek arasıdır. Burasını kapatmak farzdır. Gerisi örf ve adetlere göre değişebilir. Kadınların ise vücudlarının tamamı avret mahallidir, örtülmesi gerekir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında o zamanın adet ve ekonomi durumu icabı bazı kadınlar yalınayak gezerlerdi. Bu yüzden yürürken ayaklarının açılmaması için eteklerinin uzatılması emredilmiştir. Günümüzde ise durum değişiktir. Kadınların giydiği kapalı ayakkabı ve çorap ayaklarını kapattığı için eteklerin yerde sürünmesi gerekmez.

٦ - باب مَا جَاءَ فِي إِسْبَالِ الْمَرْأَةِ ثَوْبَهَا

٢٦٨٠ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي بَكْرِ بْنِ نَافِعٍ، عَنْ أَبِيهِ نَافِعٍ مَوْلَى ابْنِ عُمَرَ، عَنْ صَفِيَّةَ بِنْتِ أبِي عُبَيْدٍ، أَنَّهَا أَخْبَرَتْهُ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم  : أَنَّهَا قَالَتْ حِينَ ذُكِرَ الإِزَارُ : فَالْمَرْأَةُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟ قَالَ : ( تُرْخِيهِ شِبْراً ). قَالَتْ أُمُّ سَلَمَةَ : إِذَنْ يَنْكَشِفُ عَنْهَا. قَالَ:  ( فَذِرَاعاً لاَ تَزِيدُ عَلَيْهِ )(٤٨٥).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget