Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 7. Gümüş Kaptan İçmek Ve İçilecek Şeye Üflemek

2698. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın hanımı Ümmü Seleme (radıyallahü anha)'den: Allah'ın Resulü şöyle buyurdu: «Gümüş kaptan meşrubat içen, cehennem ateşini lıkır lıkır karnına doldurmuş olur». Buhârî, Eşribe, 74/28; Müslim, Libas, 37/1, no:1; Şeybanî, 882.

2699. Ebû el-Müsenna el-Cüheni der ki: Ben Mervan b. Hakem'in yanında idim. Mervanın yarana Ebû Said el-Hudri girince, Mervan O'na:

« Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın içeceğe üfürmeyi yasak ettiğini duydun mu?» diye sordu.

Ebu Said ona şöyle cevap verdi

« Evet. Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a: «Ya Resûlallah, ben bir nefeste içemiyorum» deyince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: «Bardağı ağzından uzaklaştır, sonra nefes al.» buyurdu.

Adam dedi ki: «(Bardağın) içinde çöp benzeri bir şey görürsem (ne yapayım)?» Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)«Onu akıt» buyurdu. Tirmizî, Eşribe, 24/15.

٧ - باب النَّهْىِ عَنِ الشُّربِ فِي آنِيَةِ الْفِضَّةِ وَالنَّفْخِ فِي الشَّرَابِ

٢٦٩٨ - حَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ، عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ : ( الَّذِي يَشْرَبُ فِي آنِيَةِ الْفِضَّةِ، إِنَّمَا يُجَرْجِرُ فِي بَطْنِهِ نَارَ جَهَنَّمَ )(٥٠٣).

٢٦٩٩ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أَيُّوبَ بْنِ حَبِيبٍ، مَوْلَى سَعْدِ بْنِ أبِي وَقَّاصٍ، عَنْ أبِي الْمُثَنَّى الْجُهَنِيِّ، أَنَّهُ قَالَ : كُنْتُ عِنْدَ مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ، فَدَخَلَ عَلَيْهِ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِيُّ، فَقَالَ لَهُ مَرْوَانُ بْنُ الْحَكَمِ : أَسَمِعْتَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَنَّهُ نَهَى عَنِ النَّفْخِ فِي الشَّرَابِ ؟ فَقَالَ لَهُ أَبُو سَعِيدٍ : نَعَمْ. فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إنِّي لاَ أَرْوَى مِنْ نَفَسٍ وَاحِدٍ. فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( فَأَبِنِ الْقَدَحَ عَنْ فِيكَ، ثُمَّ تَنَفَّسْ ). قَالَ : فَإِنِّي أَرَى الْقَذَاةَ فِيهِ. قَالَ : ( فَأَهْرِقْهَا )(٥٠٤).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 6. Kâfirin Çok Yiyerek Karnını Şişirmesi

2696. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Müslüman, bir midesini doyurmak için yer. Kâfir ise yedi bağırsağını doldurmak için yer.10

2697. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a bir kâfir, misafir oldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun için bir koyun (getirip sağılmasını) emretti. Koyun sağıldı; kâfir misafir, onun sütünü içti. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) başka bir koyunun sağılmasını emretti. Misafir onun sütünü de içti. Sonra başka bir koyunun. Böylece yedi koyunun sütünü içti. Sonra sabah oldu ve kâfir müslüman oldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da onun için bir koyun (sağılarak sütünün getirilmesini) emretti. O koyunun sütünü içti. Sonra ikinci bir koyunun (sütünün) getirilmesini) emretti. Bu koyunun sütünü bitiremedi. Bu münasebetle Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: «Mü'min bir midesini doyurmak için içer. Kafir yedi bağırsağını doldurmak için içer.» Müslim, Eşribe, 36/34, no:86

٦ - باب مَا جَاءَ فِي مِعَى الْكَافِرِ

٢٦٩٦ - حَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أبِي هُرَيْرَةَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( يَأْكُلُ الْمُسْلِمُ فِي مِعًى وَاحِدٍ، وَالْكَافِرُ يَأْكُلُ فِي سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ )(٥٠١).

٢٦٩٧ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ضَافَهُ ضَيْفٌ كَافِرٌ، فَأَمَرَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِشَاةٍ فَحُلِبَتْ, فَشَرِبَ حِلاَبَهَا، ثُمَّ أُخْرَى فَشَرِبَهُ، ثُمَّ أُخْرَى فَشَرِبَهُ، حَتَّى شَرِبَ حِلاَبَ سَبْعِ شِيَاهٍ, ثُمَّ إِنَّهُ أَصْبَحَ فَأَسْلَمَ، فَأَمَرَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِشَاةٍ فَحُلِبَتْ، فَشَرِبَ حِلاَبَهَا، ثُمَّ أَمَرَ لَهُ بِأُخْرَى فَلَمْ يَسْتَتِمَّهَا، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( الْمُؤْمِنُ يَشْرَبُ فِي مِعًى وَاحِدٍ : وَالْكَافِرُ يَشْرَبُ فِي سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ )(٥٠٢).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 5. Yoksullar

2694. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu; «İnsanları dolaşıp kendisine bir-iki lokma veya bir-iki hurma verilen bu gezgin, yoksul sayılmaz.»

Dediler ki:

« Gerçek yoksul kim Ya Resûlallah

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle cevap verdi:

« Gerçek yoksul, ihtiyacını karşılayacak kadar geliri olmayan ve insanlar onu tanımadığı için kendisine sadaka verilmeyen ve kalkıp insanlardan dilenmeyen kimsedir.» Buhârî, Zekât, 24/53; Müslim, Zekât, 12/34, no:101.

2695. İbn Büceyd el-Ensarî el-Harisî, nenesinden Rivâyet etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: «Kızartılmış koyun ve sığır tırnağı bile olsa yoksula veriniz.» Nesaî, Zekât, 23/70.

Burada Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), azlıktan kinaye yapmış, az da olsa yoksula bir-şey vermenin iyi olacağını ve onu boş çevirmenin hoş bir hareket olmadığım ifade buyurmuştur.

٥ - باب مَا جَاءَ فِي الْمَسَاكِينِ

٢٦٩٤ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ : ( لَيْسَ الْمِسْكِينُ بِهَذَا الطَّوَّافِ الَّذِي يَطُوفُ عَلَى النَّاسِ، فَتَرُدُّهُ اللُّقْمَةُ وَاللُّقْمَتَانِ، وَالتَّمْرَةُ وَالتَّمْرَتَانِ ). قَالُوا : فَمَا الْمِسْكِينُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟ قَالَ : ( الَّذِي لاَ يَجِدُ غِنًى يُغْنِيهِ، وَلاَ يَفْطُنُ النَّاسُ لَهُ فَيُتَصَدَّقَ عَلَيْهِ، وَلاَ يَقُومُ فَيَسْأَلَ النَّاسَ )(٤٩٩).

٢٦٩٥ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنِ ابْنِ بُجَيْدٍ الأَنْصَاري، ثُمَّ الْحَارِثِيِّ عَنْ جَدَّتِهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ : ( رُدُّوا الْمِسْكِينَ وَلَوْ بِظِلْفٍ مُحْرَقٍ )(٥٠٠).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget