Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 3. İnsanî Güzel Adetler

2689. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den: (Resûlüllah şöyle) buyurdu: «İnsanî (fıtraten) beş özellik vardır: Tırnaklan kesmek, bıyığı kısaltmak, koltuk altındaki kılları yolmak, edep yerini tıraş etmek ve sünnet olmak.» Bunlar yaratılışın icabı olup önceki peygamberler tarafından yapılagelmiştir. Bütün Muvatta ravilerince mevkuftur. İbn Abdilber der ki: Malik'ten sahihtir.

2690. Said b. Müseyyeb (radıyallahü anh) der ki: ilk misafir kabul eden, ilk sünnet olan, ilk bıyık kesen ve ilk saçında ak gören insan İbrahim (aleyhisselâm)'dır. Saçının ağardığını görünce şöyle dedi:

« Allah'ım! Bu, neye alamettir?» Yüce Allah: « Kemal işareti, ya İbrahim.» buyurdu. O da: « Kemalimi artır, ya Rabbi.» diye dua etti. Sahîhayn'da Zührî - Saîd b. el-Museyyeb - Ebu Hureyre yoluyla yer alır: Buharî, Libas, 77/63; Müslim, Taharet, 2/16, no:49.

2691. İmâm-ı Mâlik der ki: Bıyık, dudağı çevreleyen et görününceye kadar kısaltılır. Bir müslüman, bıyığın diğer yerlerini kesmeyerek kendi haline bırakır. Şeybanî, 980.

٣ - باب مَا جَاءَ فِي السُّنَّةِ فِي الْفِطْرَةِ

٢٦٨٩ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ أبِي سَعِيدٍ الْمَقْبُرِيِّ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أبِي هُرَيْرَةَ قَالَ : خَمْسٌ مِنَ الْفِطْرَةِ : تَقْلِيمُ الأَظَافِرِ، وَقَصُّ الشَّارِبِ، وَنَتْفُ الإِبْطِ، وَحَلْقُ الْعَانَةِ، وَالاِخْتِتَانُ(٤٩٤).

٢٦٩٠ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الَمُسَيَّبِ، أَنَّهُ قَالَ : كَانَ إِبْرَاهِيمُ صلّى اللّه عليه وسلّم أَوَّلَ النَّاسِ ضَيَّفَ الضَّيْفَ، وَأَوَّلَ النَّاسِ اخْتَتَنَ، وَأَوَّلَ النَّاسِ قَصَّ الشَّارِبَ، وَأَوَّلَ النَّاسِ رَأَى الشَّيْبَ، فَقَالَ : يَا رَبِّ مَا هَذَا ؟ فَقَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى : وَقَارٌ يَا إِبْرَاهِيمُ. فَقَالَ : رَبِّ زِدْنِي وَقَاراً(٤٩٥).

٢٦٩١ - قَالَ يَحْيَى : وَسَمِعْتُ مَالِكاً يَقُولُ : يُؤْخَذُ مِنَ الشَّارِبِ حَتَّى يَبْدُوَ طَرَفُ الشَّفَةِ، وَهُوَ الإِطَارُ، وَلاَ يَجُزُّهُ فَيُمَثِّلُ بِنَفْسِهِ(٤٩٦).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 2. Meryem Oğlu İsa (aleyhisselâm) Ve Deccal'ın Vasıfları

2688. Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: «Bu gece (rüyamda) Ka'be'de idim. Orada bir esmer adam gördüm. Sanki gördüğüm, esmer adamların en güzeli idi. Omuzlarına sarkan saçları vardı. Sanki bu saçlar gördüğüm omuzlara sarkmış saçların en güzeli idi. Taramış olduğu saçlarından su damlıyordu. İki adama ve iki adamın omuzlarına dayanarak Ka'be'yi tavaf ediyordu.

« Bu kim?» diye sordum.

« Bu Meryem'in oğlu İsa» diye cevap verildi.

Sonra aniden saçları (zenci saçı gibi) çok kıvırcıklı ve (salkımdaki üzüm tanesi gibi) sağ gözü dışarı fırlamış bir adamla karşılaştım.

« Bu kim?» diye sordum. Bana:

« Mesih Deccal'dır» diye cevap verildi.» Buhârî, Libas, 77/68; Müslim, İman, 1/73, no:273.

٢ - باب مَا جَاءَ فِي صِفَةِ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ وَالدَّجَّالِ

٢٦٨٨ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ : ( أَرَانِي اللَّيْلَةَ عِنْدَ الْكَعْبَةِ، فَرَأَيْتُ رَجُلاً آدَمَ كَأَحْسَنِ مَا أَنْتَ رَاءٍ مِنْ أُدْمِ الرِّجَالِ، لَهُ لِمَّةٌ كَأَحْسَنِ مَا أَنْتَ رَاءٍ مِنَ اللِّمَمِ، قَدْ رَجَّلَهَا فَهِيَ تَقْطُرُ مَاءً، مُتَّكِئاً عَلَى رَجُلَيْنِ، أَوْ عَلَى عَوَاتِقِ رَجُلَيْنِ، يَطُوفُ بِالْكَعْبَةِ، فَسَأَلْتُ مَنْ هَذَا ؟ قِيلَ: هَذَا الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ، ثُمَّ إِذَا أَنَا بِرَجُلٍ جَعْدٍ قَطَطٍ أَعْوَرِ الْعَيْنِ الْيُمْنَى، كَأَنَّهَا عِنَبَةٌ طَافِيَةٌ، فَسَأَلْتُ مَنْ هَذَا ؟ فَقِيلَ لِي : هَذَا الْمَسِيحُ الدَّجَّالُ )(٤٩٣).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 1. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin Vasıfları

2687. Enes b. Malik, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın vasıflarını anlatarak der ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın boyu ne fazla uzun, ne de fazla kısa idi. Teninin rengi, ne çok (kireç) beyaz, ne de fazla esmerdi. Saçları ne (Habeşlilerin saçı gibi) çok kıvırcıklı, ne de çok düzdü. Kırk yaşını doldurunca Allah O'nu Peygamber olarak gönderdi. On sene Mekke'de, on sene de Medine'de ikamet etti. Saçındaki ve sakalındaki ak kıllar yirmiye ulaşmadan ve altmış yaşını tamamlayınca Allah (celle celâlüh), Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ruhunu aldı. Buharî, Menakı, 61/23; Müslim, Fedail, 43/31, no:113;

Ulemanın çoğunluğunun görüşüne göre, Peygamber Efendimiz altmış üç yaşında vefat etmiştir. Zira diğer sahih hadislerde bu şekilde ifadeler mevcuttur

١ - باب مَا جَاءَ فِي صِفَةِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم

٢٦٨٧ - حَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لَيْسَ بِالطَّوِيلِ الْبَائِنِ، وَلاَ بِالْقَصِيرِ، وَلَيْسَ بِالأَبْيَضِ الأَمْهَقِ، وَلاَ بِالآدَمِ، وَلاَ بِالْجَعْدِ الْقَطَطِ، وَلاَ بِالسَّبِطِ، بَعَثَهُ اللَّهُ عَلَى رَأْسِ أَرْبَعِينَ سَنَةً، فَأَقَامَ بِمَكَّةَ عَشْرَ سِنِينَ، وَبِالْمَدِينَةِ عَشْرَ سِنِينَ، وَتَوَفَّاهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ عَلَى رَأْسِ سِتِّينَ سَنَةً، وَلَيْسَ فِي رَأْسِهِ وَلِحْيَتِهِ عِشْرُونَ شَعْرَةً بَيْضَاءَ صلّى اللّه عليه وسلّم(٤٩٢).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget