Göz Değene Okumak
2. Göz Değene Okumak
2731. Humeyd b. Kays'dan: Cafer b. Ebi Talib'in iki oğlu Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna getirildiğinde onların bakıcılarına (dadılarına):
« Bunları zayıf görüyorum, neden?» diye sordu. O da:
« Ya Resûlallah, onlara göz değiyor. Uygun görüp görmüyeceğini bilmediğimiz için onları okutmadık.» deyince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
« Onları okutunuz, çünkü eğer kaderin önüne birşey geçecek olsaydı bu, nazar olurdu.» buyurdu. Mu'daldir, İbn Vehb Cami'inde Malik -Humeyd- îkrime yoluyla mürsel olarak Rivâyet etmiştir. Esma b. Umeys'ten mevsulen gelmiştir: Tirmizî, 26-Tıb, 17; İbn Mâce, 31- Tıb, 33.
2732. Urve b. Zübeyr (radıyallahü anh) den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımı Ümmü Seleme'nin evine girdi. Orada bir çocuk ağlıyordu. Ona göz değdiğini söylediklerinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
« Ona göz değmesinden (korunmak) için okutsaydınız.» buyurdu. Ebu Ömer der ki: Bütün Muvatta ravilerinde mürseldir. Manası çeşitli sağlam yollarla sabit olduğundan şahindir. Ayrıca bkz. Buharî, 76- Tıb, 35; Müslim, 39, Selâm, 21, no: 59.
Bu hadisi şerifle göz değmesinden dolayı okumanın caiz olduğuna işaret edilmektedir. Ancak okunan şeyler, küfür ehlinin sözlerinden değil, Allah'ın kelamından olmalı ve meşru ölçüleri çerisinde bulunmalıdır. Cenab-ı Hak, fiziki sebebîerden meydana gelen hastalığın devasını o hastalıklara uygun gelecek bir takım ilaçlarda yarattığı gibi, manevi sebeblere dayanan bazı hastalıkların şifasını da, manevi yollardan halk eder. Bu ve bundan önceki hadiste görüldüğü üzere, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gusül ve abdesti değil, okumayı emretmiştir. Çünkü gusül ve abdest, nazar eden belli olduğu zaman mümkün olur. Belli olmadığı zaman ise, herhangi birinin bu iş için abdest olması cihetine gidilmez. Bu durumda, onun eziyetlerinin okuma ile ortadan kaldırılması yoluna gidilir. Böyle durumlarda, göz değene okumakta, herhangi bir mahzur yoktur. Ancak okunacak şeyler, Allah'ın ismiyle, onun kitabı ve zikriyle okunmalıdır. Aksi takdirde küfür ehlinin sözlerinden bazı şeyler okuyup efsunlamak caiz değildir. (Bâcî, el-Münteka, c. 7, s. 258).
Tecrid-i Sarih tercümesinde, büyük muhaddis ve Sahih-i Buharî sarihi Hattabi'den nakledildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'İn nazara ve göz değmesine karşı okunmasını emrettiği âyet el-kürsi gibi Allah'ın isim ve sıfatlarını ve O'nun zikrini içine alan âyetlerin temiz kalb sahiplerinin diliyle, göz değmesinden rahatsız olan hastalara okunmasıdır. Bu bir ruhi tedavidir. Meşru olmayan efsun ise, bu işi meslek haline getirerek kazanç sağlayan cincilerin yaptığı iştir. (Tecrid-i Sarih Tercümesi, c.12, s.90'dan özetle)
٢ - باب الرُّقْيَةِ مِنَ الْعَيْنِ
٢٧٣١ - حَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ حُمَيْدِ بْنِ قَيْسٍ الْمَكِّيِّ، أَنَّهُ قَالَ : دُخِلَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِابْنَيْ جَعْفَرِ بْنِ أبِي طَالِبٍ، فَقَالَ لِحَاضِنَتِهِمَا : ( مَا لِي أَرَاهُمَا ضَارِعَيْنِ ). فَقَالَتْ حَاضِنَتُهُمَا : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ تَسْرَعُ إِلَيْهِمَا الْعَيْنُ، وَلَمْ يَمْنَعْنَا أَنْ نَسْتَرْقِيَ لَهُمَا، إِلاَّ أَنَّا لاَ نَدْرِي مَا يُوَافِقُكَ مِنْ ذَلِكَ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : (اسْتَرْقُوا لَهُمَا، فَإِنَّهُ لَوْ سَبَقَ شَيْءٌ الْقَدَرَ، لَسَبَقَتْهُ الْعَيْنُ )(٥٣١).
٢٧٣٢ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ، أَنَّ عُرْوَةَ بْنَ الزُّبَيْرِ حَدَّثَهُ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم دَخَلَ بَيْتَ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم، وَفِي الْبَيْتِ صَبِيٌّ يَبْكِي، فَذَكَرُوا لَهُ أَنَّ بِهِ الْعَيْنَ. قَالَ عُرْوَةُ : فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم: ( أَلاَ تَسْتَرْقُونَ لَهُ مِنَ الْعَيْنِ )(٥٣٢).