Saç Ve Sakalda Sünnet
1. Saç Ve Sakalda Sünnet
2748. Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)'den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bıyıkları kısaltıp sakalları uzatmayı emretti. Müslim, Taharet, 2/16, no:53.
Bıyıkları kısaltmaktan maksat, dudakların üzerinde uzayan kısmını kesmektir. Sakala gelince, Abdullah b. Ömer ile Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'ın sakallarının bir tutamdan fazlasını kestikleri Rivâyet edilmiştir. (Bâcî, el-Munteka, c.7, s. 266).
2749. Abdurrahman b. Avf’ın oğlu Humeyd'den: Muaviye b. Ebî Süfyan (radıyallahü anh)'ın hacc ettiği yıl minberin üzerindeyken muhafızlarından birinin elindeki bir bölük saçı alarak şöyle dediğini duydum:
« Ey Medineliler! Alimleriniz nerede? Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in böyle şeyleri yasakladığını ve İsrail oğulları ancak kadınları bunu adet edindiği zaman helak oldular, buyurduğunu duydum» dedi. Buhârî, Enbiya, 60/54; Müslim, Libas, 37/33, no:122
2750. İbn Şihab şöyle Rivâyet eder:
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) saçlarını alnına aşağı indirdi (taradı), sonra da ortasından iki yana ayırdı. İbn Abdilber der ki: Malik'in ravileri böylece mürsel olarak Rivâyet etmiştir. Sahîhayn'da İbn Abbas'tan mevsuldür: Buhari, Libas, 77/70; Müslim, Fedail, 43/24.
2751. İmâm-ı Mâlik der ki: Bir kimsenin gelini ile kayın validesinin saçlarına bakmasında bir mahzur yoktur.
2752. Nafî'den: Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh) yumurtaları çıkarıp burması (hadım yapmayı) hoş karşılamaz ve «yaratılışının tamam olması onun kalmasıyle olur» derdi.
2753. Süleym oğlu Safvan'a şöyle Rivâyet edildi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Kendisinin ya da başkasının yetimine bakıp işlerini yürüten kimse, haksızlıktan sakındığı takdirde, cennette benimle şöyle (yan yana) dır.» dedi ve işaret parmağı ile orta parmağını gösterdi. Malik'in bu konuda, Müslim'de yer alan başka bir senedi daha var: Müslim'de yer alan başka bir senedi daha var: Müslim, Zühd, 53/2, no:42 Ayrıca bkz. Buhari, Edeb, 78/24.
١ - باب السُّنَّةِ فِي الشَّعْرِ
٢٧٤٨ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي بَكْرِ بْنِ نَافِعٍ، عَنْ أَبِيهِ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم أَمَرَ بِإِحْفَاءِ الشَّوَارِبِ وَإِعْفَاءِ اللِّحَى(٥٤٧).
٢٧٤٩ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ، أَنَّهُ سَمِعَ مُعَاوِيَةَ بْنَ أبِي سُفْيَانَ عَامَ حَجَّ وَهُوَ عَلَى الْمِنْبَرِ، وَتَنَاوَلَ قُصَّةً مِنْ شَعَرٍ كَانَتْ فِي يَدِ حَرَسِيٍّ يَقُولُ : يَا أَهْلَ الْمَدِينَةِ أَيْنَ عُلَمَاؤُكُمْ ؟ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَنْهَى عَنْ مِثْلِ هَذِهِ،وَيَقُولُ : ( إِنَّمَا هَلَكَتْ بَنُو إِسْرَائِيلَ حِينَ اتَّخَذَ هَذِهِ نِسَاؤُهُمْ )(٥٤٨).
٢٧٥٠ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ زِيَادِ بْنِ سَعْدٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ : سَدَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَاصِيَتَهُ مَا شَاءَ اللَّهُ، ثُمَّ فَرَقَ بَعْدَ ذَلِكَ(٥٤٩).
٢٧٥١ - قَالَ مَالِكٌ : لَيْسَ عَلَى الرَّجُلِ يَنْظُرُ إِلَى شَعَرِ امْرَأَةِ ابْنِهِ، أَوْ شَعَرِ أُمِّ امْرَأَتِهِ بَأْسٌ.
٢٧٥٢ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّهُ كَانَ يَكْرَهُ الإِخْصَاءَ وَيَقُولُ : فِيهِ تَمَامُ الْخَلْقِ(٥٥٠).
٢٧٥٣ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ صَفْوَانَ بْنِ سُلَيْمٍ، أَنَّهُ بَلَغَهُ : أَنَّ النَّبِىَّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ : ( أَنَا وَكَافِلُ الْيَتِيمِ لَهُ أَوْ لِغَيْرِهِ فِي الْجَنَّةِ كَهَاتَيْنِ، إِذَا اتَّقَى ). وَأَشَارَ بِإِصْبُعَيْهِ الْوُسْطَى وَالَّتِي تَلِي الإِبْهَامَ(٥٥١).