Saçları Düzeltmek
2. Saçları Düzeltmek
2754. Yahya b. Said'den: Ebû Katade el-Ensari (radıyallahü anh) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e:
« Benim saçlarım omuzlarıma kadar uzanıyor. Onları tarıyayım mı?» diye sorduğunda, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
« Evet, aynı zamanda onlara iyi bak» diye cevap verdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine «onlara iyi bak» dediği için Ebû Katade bazan saçlarını günde iki defa yağlardı.
2755. Ata b. Yesar şunları anlattı: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidde idi. İçeri saçı sakalı dağınık bir adam girdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) eliyle ona: «Çık» diye işaret etti. Sanki saçını ve sakalını düzeltmesini kast ediyordu. Adam da saçını sakalını düzelttikten sonra gelince, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (onu göstererek):
«Herhangi birinizin şeytan gibi Yani çirkin görünüşlü demektir. Çirkin bîr şeyi şeytana benzetmek, Arapların adetlerindendi. Burada da onların örfüne göre kullanılmış ve üstü başı dağınık, çirkin bir görüntüyle cemiyet içerisine çıkmanın uygun olmayacağı anlatılmak istenmiştir. saçı başı dağınık bir halde gelmesinden böyle gelmesi daha iyi değil mi?» buyurdu. Ebu Ömer der ki: Mürselliğinde Malik'ten ihtilaf yoktur. Cabir ve başkalarından manaca mevsul olarak gelmiştir
٢ - باب إِصْلاَحِ الشَّعْرِ
٢٧٥٤ - حَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، أَنَّ أَبَا قَتَادَةَ الأَنْصَارِيَّ قَالَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : إِنَّ لِي جُمَّةً أَفَأُرَجِّلُهَا، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( نَعَمْ وَأَكْرِمْهَا) فَكَانَ أَبُو قَتَادَةَ رُبَّمَا دَهَنَهَا فِي الْيَوْمِ مَرَّتَيْنِ، لِمَا قَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( وَأَكْرِمْهَا )(٥٥٢).
٢٧٥٥ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، أَنَّ عَطَاءَ بْنَ يَسَارٍ أَخْبَرَهُ قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي الْمَسْجِدِ، فَدَخَلَ رَجُلٌ ثَائِرَ الرَّأْسِ وَاللِّحْيَةِ، فَأَشَارَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِيَدِهِ أَنِ اخْرُجْ، كَأَنَّهُ يَعْنِي إِصْلاَحَ شَعَرِ رَأْسِهِ وَلِحْيَتِهِ. فَفَعَلَ الرَّجُلُ, ثُمَّ رَجَعَ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم : ( أَلَيْسَ هَذَا خَيْراً مِنْ أَنْ يَأْتِيَ أَحَدُكُمْ ثَائِرَ الرَّأْسِ، كَأَنَّهُ شَيْطَانٌ )(٥٥٣).