Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 36- NAMAZA DURANIN SÜTREST BÂBI

993 - “... Mûsâ bin Talha'nın babası (Talha bin Ubeydillah) (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Biz namaza dururduk. (Bu esnada) hayvanlar da önümüzden geçerdi. Bu durum Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlatıldı. Bunun üzerine O:

(Birinizin önünde semerin arka kaşı gibi bir şey olsun. Artık önünden geçen ona zarar vermez. ) buyurdu. "

994 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre şöyle söylemiştir :

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) için seferde bir harbe çıkarılırdı. O, (namaz kılmak istediği zaman) harbeyi yere dikerek ona doğru namaz kılardı. "

995 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir hasırı vardı. Gündüz yere serilirdi. Peygamber (Aleyhisselâm) geceleyin de o hasın hücre gibi yaparak ona doğru namaz kılardı. "

996 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Biriniz namaza durmak istediği zaman (duvar gibi) bir şeye doğru dursun. Eğer bulamazsa yere bir asâ diksin. Şayet (bunu da) bulamazsa bir çizgi çizsin. Artık önünden geçen şeyler ona zarar vermez. )

Bu hadîsi Ebü Dâvûd, Ahmed, İbn-i Hibbân ve Beyhaki de rivâyet etmişlerdir.

٣٦ - باب مَا يَسْتُرُ الْمُصَلِّي

٩٩٣ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ عُبَيْدٍ، عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ، عَنْ مُوسَى بْنِ طَلْحَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كُنَّا نُصَلِّي وَالدَّوَابُّ تَمُرُّ بَيْنَ أَيْدِينَا فَذُكِرَ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ ‏( مِثْلُ مُؤْخِرَةِ الرَّحْلِ تَكُونُ بَيْنَ يَدَىْ أَحَدِكُمْ فَلاَ يَضُرُّهُ مَنْ مَرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ ‏)‏.‏

٩٩٤ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ رَجَاءٍ الْمَكِّيُّ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ كَانَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ تُخْرَجُ لَهُ حَرْبَةٌ فِي السَّفَرِ فَيَنْصِبُهَا فَيُصَلِّي إِلَيْهَا ‏.‏

٩٩٥ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، حَدَّثَنِي سَعِيدُ بْنُ أَبِي سَعِيدٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ لِرَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ حَصِيرٌ يُبْسَطُ بِالنَّهَارِ وَيَحْتَجِرُهُ بِاللَّيْلِ يُصَلِّي إِلَيْهِ ‏.‏

٩٩٦ - حَدَّثَنَا بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ أَبُو بِشْرٍ، حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ الأَسْوَدِ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أُمَيَّةَ، ح وَحَدَّثَنَا عَمَّارُ بْنُ خَالِدٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أُمَيَّةَ، عَنْ أَبِي عَمْرِو بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ، عَنْ جَدِّهِ، حُرَيْثِ بْنِ سُلَيْمٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ فَلْيَجْعَلْ تِلْقَاءَ وَجْهِهِ شَيْئًا فَإِنْ لَمْ يَجِدْ فَلْيَنْصِبْ عَصًا فَإِنْ لَمْ يَجِدْ فَلْيَخُطَّ خَطًّا ثُمَّ لاَ يَضُرُّهُ مَا مَرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 35- YAĞIŞLI GECEDE CEMÂAT (A GİTMEMEK) BÂBI

989 - “... Ebü'l-Melih (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir :

Ben yağışlı bir gece (cemaatla namaz kılmak için evden) çıktım. Sonra (namazdan) dönünce evin kapısını açtırmak istedim. Babam (Üsâme bin Ümeyr) :

— Kim O? dedi. Ben :

— Ebü'l-Melih'dir, dedim. Babam:

— Vallahi iyi bilirim ki, Hudeybiye günü biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber idik Ayakkabılarımızın altlarını ıslatmayan bir yağmur yağdı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in müezzini (Namazınızı olduğunuz yerlerde kılınız!) diye bağırdı, dedi. "

990 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'den rivâyet edildiğine göre şöyle söylemiştir :

Yağışlı gecede veya rüzgârlı soğuk gecede Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in müezzini: Olduğunuz yerlerde namaz kılınız, diye bağırırdı. "

991 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir :

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yağışlı bir Cuma günü buyurdu ki:

(Olduğunuz yerlerde namaz kılınız. ) "

992 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre :

Kendisi, yağışlı bir Cuma günü müezzine ezan okumasını emretti. Müezzin de Allahu ekber, Allahu ekber, eşhedü enlâilâhe illallah, eşhedü enne Muhammede'r-Resûlüllah..... , diyerek ezan okumaya başladı. Müezzin Eşhedü enne Muhammede'r-Resûlüllah dedikten sonra İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ), müezzine:

(Hayye ale's-Salâh yerine) halka çağrıda bulun. Evlerinde namaz kılsınlar, dedi. Bunun üzerine halk İbn-i Abbâs (radıyallahü anh)'a:

Nedir şu senin yaptığın?, dediler. Kendisi:

"Benden (çok) hayırlı olan bir zat şüphesiz bunu yaptı. —Bununla Peygamber Efendimizi kasdetmiştir. — Sen halkı evlerinden çıkartıp dizlerine kadar çamura batmış olarak yanıma gelmelerini bana emrediyorsun" dedi. "

٣٥ - باب الْجَمَاعَةِ فِي اللَّيْلَةِ الْمَطِيرَةِ

٩٨٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ، عَنْ أَبِي الْمَلِيحِ، قَالَ خَرَجْتُ فِي لَيْلَةٍ مَطِيرَةٍ فَلَمَّا رَجَعْتُ اسْتَفْتَحْتُ فَقَالَ أَبِي مَنْ هَذَا قَالَ أَبُو الْمَلِيحِ ‏.‏ قَالَ لَقَدْ رَأَيْتُنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَوْمَ الْحُدَيْبِيَةِ وَأَصَابَتْنَا سَمَاءٌ لَمْ تَبُلَّ أَسَافِلَ نِعَالِنَا فَنَادَى مُنَادِي رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( صَلُّوا فِي رِحَالِكُمْ ‏)‏.‏

٩٩٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يُنَادِي مُنَادِيهِ فِي اللَّيْلَةِ الْمَطِيرَةِ أَوِ اللَّيْلَةِ الْبَارِدَةِ ذَاتِ الرِّيحِ ‏( صَلُّوا فِي رِحَالِكُمْ ‏)‏.‏

٩٩١ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ، حَدَّثَنَا الضَّحَّاكُ بْنُ مَخْلَدٍ، عَنْ عَبَّادِ بْنِ مَنْصُورٍ، قَالَ سَمِعْتُ عَطَاءً، يُحَدِّثُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَنَّهُ قَالَ فِي يَوْمِ جُمُعَةٍ مَطِيرَةٍ ‏( صَلُّوا فِي رِحَالِكُمْ ‏)‏.‏

٩٩٢ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ، حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ عَبَّادٍ الْمُهَلَّبِيُّ، حَدَّثَنَا عَاصِمٌ الأَحْوَلُ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ نَوْفَلٍ، أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ، أَمَرَ الْمُؤَذِّنَ أَنْ يُؤَذِّنَ، يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَذَلِكَ يَوْمٌ مَطِيرٌ فَقَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ‏.‏ ثُمَّ قَالَ نَادِ فِي النَّاسِ فَلْيُصَلُّوا فِي بُيُوتِهِمْ ‏.‏ فَقَالَ لَهُ النَّاسُ مَا هَذَا الَّذِي صَنَعْتَ قَالَ قَدْ فَعَلَ هَذَا مَنْ هُوَ خَيْرٌ مِنِّي تَأْمُرُنِي أَنْ أُخْرِجَ النَّاسَ مِنْ بُيُوتِهِمْ فَيَأْتُونِي يَدُوسُونَ الطِّينَ إِلَى رُكَبِهِمْ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 34- YEMEK KONUP NAMAZ (İÇİN) İKÂMET EDİLDİĞİ ZAMAN (HANGİSİNE ÖNCELİK VERİLECEĞİ) BÂBI

986 - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur :

(Akşam yemeği konduğu ve namaz (için) ikâmet edildiği zaman siz Önce yemek yeyiniz. )

987 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :

(Akşam yemeği konduğu ve namaz (için) ikâmet edildiği zaman siz önce yemek yeyiniz. )

Râvi demiştir ki: Bu emre binâen bir akşam, İbn-i Ömer (radıyallahü anh) ikâmet sesini işittiği halde (namaza durmayıp önce) akşam yemeğini yedi. "

988 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :

(Akşam yemeği hazırlanmış olduğu ve namaz (için) ikâmet edildiği zaman önce yemek yeyiniz. )

٣٤ - باب إِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ وَوُضِعَ الْعَشَاءُ

٩٨٦ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( إِذَا وُضِعَ الْعَشَاءُ وَأُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَابْدَءُوا بِالْعَشَاءِ ‏)‏.‏

٩٨٧ - حَدَّثَنَا أَزْهَرُ بْنُ مَرْوَانَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ، حَدَّثَنَا أَيُّوبُ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( إِذَا وُضِعَ الْعَشَاءُ وَأُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَابْدَءُوا بِالْعَشَاءِ ‏)‏.‏ قَالَ فَتَعَشَّى ابْنُ عُمَرَ لَيْلَةً وَهُوَ يَسْمَعُ الإِقَامَةَ ‏.‏

٩٨٨ - حَدَّثَنَا سَهْلُ بْنُ أَبِي سَهْلٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، ح وَحَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، جَمِيعًا عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( إِذَا حَضَرَ الْعَشَاءُ وَأُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَابْدَءُوا بِالْعَشَاءِ ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget