Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 61- NAMAZ İÇİNDEYKEN TÜKÜRENİN BÂBI

1074 - “... Târik bin Abdillah el-Muhâribi (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu demiştir :

(Namaz kıldığın zaman sakın önüne ve sağına tükürme. Lâkin solun (boş ise o taraf)a veya (sol) ayağın altına tükür. )

1075 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidin kıble duvarında bir balgam gördü. Bunun üzerine oradakilere yönelerek:

(Sizden birisine ne oluyor ki kalkıp Rabb'ine yönelir (namaza) durur sonra önüne balgam atar? Sizden herhangi birisi kendisine dönülüp yüzüne karşı balgam atılmasından hoşlanır mı? Biriniz tükürdüğü zaman soluna tükürsün. Yahut (mendil gibi bir) elbisesi içine şöylece tükürsün. ) buyurdu.

Râvi demiştir ki: (Bu hadisi bana rivâyet eden râvi) İsmail elbisesi içine tükürüp elbisesini ovalamak suretiyle yapılacak işi bana gösterdi. "

1076 - “... Huzeyfe (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Şebes bin Reb'î önüne tükürürken kendisi görmüş ve :

Yâ Şebes! Önüne tükürme. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bunu menediyordu ve şöyle buyurmuş, demiştir:

(Şüphesiz adam kalkıp namaza başladığı zaman, namazdan çıkıp gidinceye veya fena bir şey işleyinceye kadar Allahü teâlâ ona yönelir, (rahmeti ile ona) teveccüh eder. )

1077 - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defa) namazda iken elbisesinin içine tükürdü. Sonra ovaladı. '

٦١ - باب الْمُصَلِّي يَتَنَخَّمُ

١٠٧٤ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ رِبْعِيِّ بْنِ حِرَاشٍ، عَنْ طَارِقِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْمُحَارِبِيِّ، قَالَ قَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( إِذَا صَلَّيْتَ فَلاَ تَبْزُقَنَّ بَيْنَ يَدَيْكَ وَلاَ عَنْ يَمِينِكَ وَلَكِنِ ابْزُقْ عَنْ يَسَارِكَ أَوْ تَحْتَ قَدَمِكَ ‏)‏.‏

١٠٧٥ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ، عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مِهْرَانَ، عَنْ أَبِي رَافِعٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ رَأَى نُخَامَةً فِي قِبْلَةِ الْمَسْجِدِ فَأَقْبَلَ عَلَى النَّاسِ فَقَالَ ‏( مَا بَالُ أَحَدِكُمْ يَقُومُ مُسْتَقْبِلَهُ - يَعْنِي رَبَّهُ - فَيَتَنَخَّعُ أَمَامَهُ أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَنْ يُسْتَقْبَلَ فَيُتَنَخَّعَ فِي وَجْهِهِ إِذَا بَزَقَ أَحَدُكُمْ فَلْيَبْزُقَنَّ عَنْ شِمَالِهِ أَوْ لِيَقُلْ هَكَذَا فِي ثَوْبِهِ ‏)‏.‏ ثُمَّ أَرَانِي إِسْمَاعِيلُ يَبْزُقُ فِي ثَوْبِهِ ثُمَّ يَدْلُكُهُ ‏.‏

١٠٧٦ - حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَامِرِ بْنِ زُرَارَةَ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ، عَنْ عَاصِمٍ، عَنْ أَبِي وَائِلٍ، عَنْ حُذَيْفَةَ، أَنَّهُ رَأَى شَبَثَ بْنَ رِبْعِيٍّ بَزَقَ بَيْنَ يَدَيْهِ فَقَالَ يَا شَبَثُ لاَ تَبْزُقْ بَيْنَ يَدَيْكَ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كَانَ يَنْهَى عَنْ ذَلِكَ وَقَالَ ‏( إِنَّ الرَّجُلَ إِذَا قَامَ يُصَلِّي أَقْبَلَ اللَّهُ عَلَيْهِ بِوَجْهِهِ حَتَّى يَنْقَلِبَ أَوْ يُحْدِثَ حَدَثَ سُوءٍ ‏)‏.‏

١٠٧٧ - حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ أَخْزَمَ، وَعَبْدَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ ثَابِتٍ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ بَزَقَ فِي ثَوْبِهِ وَهُوَ فِي الصَّلاَةِ ثُمَّ دَلَكَهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 60- BİLMİYEREK KIBLEDEN BAŞKA BİR YÖNE DOĞRU NAMAZ KILANIN BÂBI

1073 - “... Amir bin Rebîa (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Biz bir yolculukta Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde idik. Hava bulutlandı ve kıble yönünü bilemedik. Nihayet namaz kıldık ve (durduğumuz yönün doğru olup olmadığını anlamak için) bir işaret koyduk. Sonra güneş doğunca kıble'den başka bir yöne doğru namaz kılmış olduğumuz anlaşıldı. Biz bu durumu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlattık. Bunun akabinde Allahü teâlâ:

(Nereye dönerseniz Allah'ın yönü orasıdır. ) âyetini indirdi. " Bakara, 116

٦٠ - باب مَنْ يُصَلِّي لِغَيْرِ الْقِبْلَةِ وَهُوَ لاَ يَعْلَمُ

١٠٧٣ - حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ، حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ، حَدَّثَنَا أَشْعَثُ بْنُ سَعِيدٍ أَبُو الرَّبِيعِ السَّمَّانُ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَامِرِ بْنِ رَبِيعَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فِي سَفَرٍ فَتَغَيَّمَتِ السَّمَاءُ وَأَشْكَلَتْ عَلَيْنَا الْقِبْلَةُ فَصَلَّيْنَا وَأَعْلَمْنَا فَلَمَّا طَلَعَتِ الشَّمْسُ إِذَا نَحْنُ قَدْ صَلَّيْنَا لِغَيْرِ الْقِبْلَةِ فَذَكَرْنَا ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَأَنْزَلَ اللَّهُ ‏{فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ}‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 59- NAMAZDA İKEN KENDİSİNE SELÂM VERİLEN KİŞÎ NASIL SELÂM ALIR BÂBI

1070 - “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’den: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Küba mescidine uğrayarak içinde namaz kılarken Ensar-ı Kiram'dan bir kaç zât gelip O'na selâm vermişler. (Orada) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde bulunan Suhayb (radıyallahü anh)'a: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), onların selâmını nasıl alırdı? dedim. Suhayb:

Efendimiz eli ile işaret ederdi, dedi. "

1071) '..... Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), beni bir işe gönderdi. Sonra (dönüşümde) O, namaz kılarken yanına vardım ve O'na selâm verdim. Bana (elile) işaret etti. Namazını bitirince beni çağırdı. Ve:

(Sen demin bana selâm verdin. Ben namaz kılıyordum. ) buyurdu. "

1072 - “... Abdullah (bin Mes'ud) (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Biz namaz içinde (bulunanlara) selâm verirdik. Bilâhere bize buyuruldu ki:

(Şüphesiz namaz içinde (önemli) meşguliyet vardır. )

٥٩ - باب الْمُصَلِّي يُسَلَّمُ عَلَيْهِ كَيْفَ يَرُدُّ

١٠٧٠ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ الطَّنَافِسِيُّ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، قَالَ أَتَى رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ مَسْجِدَ قُبَاءٍ يُصَلِّي فِيهِ فَجَاءَتْ رِجَالٌ مِنَ الأَنْصَارِ يُسَلِّمُونَ عَلَيْهِ فَسَأَلْتُ صُهَيْبًا وَكَانَ مَعَهُ كَيْفَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَرُدُّ عَلَيْهِمْ قَالَ كَانَ يُشِيرُ بِيَدِهِ ‏.‏

١٠٧١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ الْمِصْرِيُّ، أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ بَعَثَنِي النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ لِحَاجَةٍ ثُمَّ أَدْرَكْتُهُ وَهُوَ يُصَلِّي فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَأَشَارَ إِلَىَّ فَلَمَّا فَرَغَ دَعَانِي فَقَالَ ‏( إِنَّكَ سَلَّمْتَ عَلَىَّ آنِفًا وَأَنَا أُصَلِّي ‏)‏.‏

١٠٧٢ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الدَّارِمِيُّ، حَدَّثَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ، حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ أَبِي الأَحْوَصِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ كُنَّا نُسَلِّمُ فِي الصَّلاَةِ فَقِيلَ لَنَا إِنَّ فِي الصَّلاَةِ لَشُغْلاً ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget