Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 75- YOLCULUKTA (FARZA BAĞLI) SÜNNETLERİ KILMAK BÂBI

1124 - “... Hafs bin Asım bin Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anhüm)'den; Şöyle demiştir:

Biz yolculukta (amcam Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anh)'in beraberin deydik. İbn-i Ömer (radıyallahü anh) bize namaz kıldırdı. Farzdan sonra (sünnet kılmadan) kendisi de, biz de dönüp gittik. İbn-i Ömer (radıyallahü anh), dönüşünde cemâatin bir kısmının (kalkıp) namaza durduklarını görünce: Bunlar ne yapıyorlar? diye sordu. Ben de: Sünnet kılıyorlar, dedim. İbn-i Ömer (radıyallahü anh) : 'Eğer ben (yolculukta) Sünnet kılmış olsaydım farzımı (kasırlı değil) tam kılardım. Ey kardeşimin oğlu! Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile arkadaşlık ettim. Vefat edinceye kadar yolculukta iki rek'at (farz) dan fazla (sünnet namaz) kılmadı. Sonra Ebû Bekir (radıyallahü anh) ile arkadaşlık ettim. O da iki rekatten fazla kılmadı. Sonra Ömer (radıyallahü anh) ile arkadaşlık ettim. Kendisi de iki rek'atten fazla kılmadı. Ondan sonra Osman (radıyallahü anh) ile arkadaşlık ettim. O da iki rek'atten fazla kılmadı. Bu zâtlar vefat edinceye kadar durum böyleydi. Allahü teâlâ da:

(Ey Mü'minler! Andolsun ki sizin için Resûlüllah en güzel örnektir.) buyuruyor' dedi. "

1125 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan: Şöyle demiştir :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hazer namazını ve sefer namazını farz kılmıştır. Biz hazerde farzdan önce ve sonra sünnet kılardık. Seferde de farzdan önce ve sonra sünnet kılardık. "

٧٥ - باب التَّطَوُّعِ فِي السَّفَرِ

١١٢٤ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ خَلاَّدٍ الْبَاهِلِيُّ، حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ، عَنْ عِيسَى بْنِ حَفْصِ بْنِ عَاصِمِ بْنِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ، حَدَّثَنِي أَبِي قَالَ، كَنَّا مَعَ ابْنِ عُمَرَ فِي سَفَرٍ فَصَلَّى بِنَا ثُمَّ انْصَرَفْنَا مَعَهُ وَانْصَرَفَ ‏.‏ قَالَ فَالْتَفَتَ فَرَأَى أُنَاسًا يُصَلُّونَ فَقَالَ مَا يَصْنَعُ هَؤُلاَءِ قُلْتُ يُسَبِّحُونَ ‏.‏ قَالَ لَوْ كُنْتُ مُسَبِّحًا لأَتْمَمْتُ صَلاَتِي يَا ابْنَ أَخِي إِنِّي صَحِبْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ فِي السَّفَرِ حَتَّى قَبَضَهُ اللَّهُ ثُمَّ صَحِبْتُ أَبَا بَكْرٍ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ صَحِبْتُ عُمَرَ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ صَحِبْتُ عُثْمَانَ فَلَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ حَتَّى قَبَضَهُمُ اللَّهُ وَاللَّهُ يَقُولُ ‏{لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ ‏}‏ ‏.‏

١١٢٥ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ خَلاَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، حَدَّثَنَا أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ، قَالَ سَأَلْتُ طَاوُسًا عَنِ السُّبْحَةِ، فِي السَّفَرِ - وَالْحَسَنُ بْنُ مُسْلِمِ بْنِ يَنَّاقٍ جَالِسٌ عِنْدَهُ - فَقَالَ حَدَّثَنِي طَاوُسٌ، أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ، يَقُولُ فَرَضَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ صَلاَةَ الْحَضَرِ وَصَلاَةَ السَّفَرِ فَكُنَّا نُصَلِّي فِي الْحَضَرِ قَبْلَهَا وَبَعْدَهَا وَكُنَّا نُصَلِّي فِي السَّفَرِ قَبْلَهَا وَبَعْدَهَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 74- YOLCULUKTA İKİ FARZ NAMAZI BERABER KILMAK BÂBI

1122 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan: Şöyle demiştir :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hiç bir düşman O'nu takip etmezken, hiç bir düşman korkusu yokken ve O'na acele ettirecek hiç bir sebep yokken yolculukta akşam ile yatsı farzlarını beraber kılardı. "

1123 - “... Muâz bin Cebel (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Tebük savaşı yolculuğunda Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle ile ikindi farzlarını keza akşam ile yatsı farzlarını beraber kılmıştır. "

٧٤ - باب الْجَمْعِ بَيْنَ الصَّلاَتَيْنِ فِي السَّفَرِ

١١٢٢ - حَدَّثَنَا مُحْرِزُ بْنُ سَلَمَةَ الْعَدَنِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ إِسْمَاعِيلَ، عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ، عَنْ مُجَاهِدٍ، وَسَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ، وَعَطَاءِ بْنِ أَبِي رَبَاحٍ، وَطَاوُسٍ، أَخْبَرُوهُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّهُ أَخْبَرَهُمْ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كَانَ يَجْمَعُ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ فِي السَّفَرِ مِنْ غَيْرِ أَنْ يُعْجِلَهُ شَىْءٌ وَلاَ يَطْلُبَهُ عَدُوٌّ وَلاَ يَخَافَ شَيْئًا ‏.‏

١١٢٣ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ أَبِي الطُّفَيْلِ، عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ جَمَعَ بَيْنَ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ فِي غَزْوَةِ تَبُوكَ فِي السَّفَرِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 73- YOLCULUKTA NAMAZI KISALTMAK BÂBI

1116 - “... Ömer (bin el-Hattâb) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: "Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'in diliyle sabit olduğu üzere (dört rek'atlı) farz namaz yolculukta iki rek'attir, Cuma farzı iki rek'attir, Bayram namazı iki rek'attir. Bu tamamdır, kasır değildir. "

1117 - “... Ömer (bin el-Hattâb) (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir:

Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in diliyle sabit olduğu üzere (dört rek'atli) farz namaz yolculukta iki rekattır. Cuma farzı iki rek'attir, iki bayram namazı ikişer rekattır. Bu tamamdır, kasır değildir. "

1118 - “... Ya'lâ bin Ümeyye (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir Ben, Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)'a! Allah :

(Yer yüzünde yolculuk ettiğiniz zaman kâfirlerin size eziyet ve zarar vermelerinden korkarsanız namazınızı kısaltmanızdan dolayı size günah yoktur. ) Nisa : 101 (buyurmuştur. ) Halbuki şimdi halk güven içindedir. (Halkın güvenlik içindeyken namazı kısaltmalarına) ne dersin? diye sordum. Ömer (radıyallahü anh) : Senin şaştığın şu işe ben de şaşmıştım da bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sormuştum. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştu:

(Bu, Allah'ın size verdiği bir sadakadır. Onun için siz Allah'ın sadakasını kabul ediniz. ) dedi. "

1119 - “... Ümeyye bin Abdillah bin Hâlid (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’ya. :

Biz hazerdeki namazın ve korku hükmünü Kur'ân'da buluyoruz. Fakat yolculuk (hâlindeki) namazın hükmünü Kur'an'da bulamıyoruz, diye sormuş, Abdullah (radıyallahü anh) kendisine:

Biz hiç bir şey bilmezken Allah bize Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'i Peygamber olarak gönderdi. Bunun için Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) nasıl yaparsa, biz de ancak Ondan gördüğümüz gibi yaparız, diye cevap vermiştir. "

1120 - “... (Abdullah) İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şu belde (Medîne-i Münevvere)'den çıktığı zaman Ona dönünceye kadar (akşam farzı hariç hiç bir farzı) İki rekatten fazla kılmazdı. "

1121 - “... (Abdullah) İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir :

Allah, sizin Peygamberiniz (sallallahü aleyhi ve sellem)'in lisaniyle hazerde dört rek'at ve seferde iki rek'at olarak (dört rek'atli namazı) farz kılmıştır. "

٧٣ - باب تَقْصِيرِ الصَّلاَةِ فِي السَّفَرِ

١١١٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ زُبَيْدٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، عَنْ عُمَرَ، قَالَ صَلاَةُ السَّفَرِ رَكْعَتَانِ وَالْجُمُعَةُ رَكْعَتَانِ وَالْعِيدُ رَكْعَتَانِ تَمَامٌ غَيْرُ قَصْرٍ عَلَى لِسَانِ مُحَمَّدٍ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏.‏

١١١٧ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ، أَنْبَأَنَا يَزِيدُ بْنُ زِيَادِ بْنِ أَبِي الْجَعْدِ، عَنْ زُبَيْدٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ، عَنْ عُمَرَ، قَالَ صَلاَةُ السَّفَرِ رَكْعَتَانِ وَصَلاَةُ الْجُمُعَةِ رَكْعَتَانِ وَالْفِطْرُ وَالأَضْحَى رَكْعَتَانِ تَمَامٌ غَيْرُ قَصْرٍ عَلَى لِسَانِ مُحَمَّدٍ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏.‏

١١١٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، عَنِ ابْنِ أَبِي عَمَّارٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بَابَيْهِ، عَنْ يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ، قَالَ سَأَلْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قُلْتُ لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَنْ تَقْصُرُوا مِنَ الصَّلاَةِ إِنْ خِفْتُمْ أَنْ يَفْتِنَكُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَقَدْ أَمِنَ النَّاسُ فَقَالَ عَجِبْتُ مِمَّا عَجِبْتَ مِنْهُ فَسَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ ‏( صَدَقَةٌ تَصَدَّقَ اللَّهُ بِهَا عَلَيْكُمْ فَاقْبَلُوا صَدَقَتَهُ ‏)‏.‏

١١١٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ، أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي بَكْرِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أُمَيَّةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَالِدٍ، أَنَّهُ قَالَ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ إِنَّا نَجِدُ صَلاَةَ الْحَضَرِ وَصَلاَةَ الْخَوْفِ فِي الْقُرْآنِ وَلاَ نَجِدُ صَلاَةَ السَّفَرِ فَقَالَ لَهُ عَبْدُ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ بَعَثَ إِلَيْنَا مُحَمَّدًا ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَلاَ نَعْلَمُ شَيْئًا فَإِنَّمَا نَفْعَلُ كَمَا رَأَيْنَا مُحَمَّدًا ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَفْعَلُ ‏.‏

١١٢٠ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ، أَنْبَأَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ، عَنْ بِشْرِ بْنِ حَرْبٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ إِذَا خَرَجَ مِنْ هَذِهِ الْمَدِينَةِ لَمْ يَزِدْ عَلَى رَكْعَتَيْنِ حَتَّى يَرْجِعَ إِلَيْهَا ‏.‏

١١٢١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِي الشَّوَارِبِ، وَجُبَارَةُ بْنُ الْمُغَلِّسِ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، عَنْ بُكَيْرِ بْنِ الأَخْنَسِ، عَنْ مُجَاهِدٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ افْتَرَضَ اللَّهُ الصَّلاَةَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّكُمْ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فِي الْحَضَرِ أَرْبَعًا وَفِي السَّفَرِ رَكْعَتَيْنِ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget