VİTİR NAMAZINDAKİ KUNÛT (DUASI) HAKKINDA GELEN HADÎSLER BÂBI
117- VİTİR NAMAZINDAKİ KUNÛT (DUASI) HAKKINDA GELEN HADÎSLER BÂBI
1234 - “... Hasan bin Ali (bin Ebî Tâlib) (radıyallahü anhüma)'dan; Şöyle demiştir:
Vitir (namazı) kunutunda okumakta olduğum şu cümleleri bana, dedem Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), öğretmiştir:
= (Allah'ım! Dünyada ve âhirette dertten âzâd eylediklerin meyânında beni de azat eyle. (Veya sevdiğin) adamlar meyânında benim işlerimi de düzenle (veya beni de sev), hidâyete erdirdiklerinle beraber beni de erdir. Kaderin şerrinden beni sen koru. bana verdiğin nimetleri bereketlendir. Şüphesiz (dilediğinle) hükmedersin, sana hükmedilemez. Şüphesiz sevdiğin (kul) zelil olmaz, sen her tür eksikliklerden paksın. Ey Rabbimiz! İhsan (ve iyiliğin) boldur, zâtına lâyık olmayan her şeyden nezih ve temizsin.) "
1235 - “... Ali bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir : Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), vitir namazın(ın selamın) dan sonra şöyle derdi:
(Allah'ım! Senin öfkenden, senin rızâna sığınırım. Senin azabından senin afvine sığınırım, sen(in cezan)dan sana sığınırım. Sana lâyıkı veçhile hamd-ü sena edemem. Sen zâtını övdüğün yüce vasıflara ve üstün kemalâta sahipsin. )
١١٧ - باب مَا جَاءَ فِي الْقُنُوتِ فِي الْوِتْرِ
١٢٣٤ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ بُرَيْدِ بْنِ أَبِي مَرْيَمَ، عَنْ أَبِي الْحَوْرَاءِ، عَنِ الْحَسَنِ بْنِ عَلِيٍّ، قَالَ عَلَّمَنِي جَدِّي رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كَلِمَاتٍ أَقُولُهُنَّ فِي قُنُوتِ الْوِتْرِ ( اللَّهُمَّ عَافِنِي فِيمَنْ عَافَيْتَ وَتَوَلَّنِي فِيمَنْ تَوَلَّيْتَ وَاهْدِنِي فِيمَنْ هَدَيْتَ وَقِنِي شَرَّ مَا قَضَيْتَ وَبَارِكْ لِي فِيمَا أَعْطَيْتَ إِنَّكَ تَقْضِي وَلاَ يُقْضَى عَلَيْكَ إِنَّهُ لاَ يَذِلُّ مَنْ وَالَيْتَ سُبْحَانَكَ رَبَّنَا تَبَارَكْتَ وَتَعَالَيْتَ ).
١٢٣٥ - حَدَّثَنَا أَبُو عُمَرَ، حَفْصُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا بَهْزُ بْنُ أَسَدٍ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ، حَدَّثَنِي هِشَامُ بْنُ عَمْرٍو الْفَزَارِيُّ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ الْمَخْزُومِيِّ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ، . أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كَانَ يَقُولُ فِي آخِرِ وِتْرِهِ ( اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سُخْطِكَ وَأَعُوذُ بِمُعَافَاتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْكَ لاَ أُحْصِي ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ ).