بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
8- ÖLÜYÜ YIKAMAK
1525- ... Ümmü Atiyye (radıyallahü anha)’den: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), biz onun kızı Ümmü Gülsüm (radıyallahü anhâ)’yı yıkarken yanımıza girdi ve:
(Onu su ve sidr ile üç veya beş (defa) hattâ gerekirse daha fazla yıkayınız. Son defasında Kâfur yahut Kâfur nevinden bir koku kullanınız. Yıkama işini bitirdiğiniz zaman bana bildiriniz. ) buyurdu. Biz yıkamayı bitirince Ona haber verdik. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize 'Hakv' denilen kendi izârını verdi ve :
(Bunu kızıma iç gömleği yapınız.) buyurdu.
1526 - “... Muhammed bin Şîrîn Ümmü Atiyye (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet ettiği hadîsin mislini Hafsa rivâyet etmiştir. Hafsa'nın hadisinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e âit :
(Onu (kızımı, çift değil) tek yıkayınız. ) buyruğu vardır. Yine Hafsa'nın hadîsinde:
(Onu üç veya beş defa yıkayınız. ) buyruğu bulunur. (Keza) Hafsa'nın hadîsinde:
(Onu yıkamaya sağ tarafından ve abdest uzuvlarından başlayınız. ) buyruğu vardır. Yine Hafsa'nın hadisinde Ümmü Atiyye (radıyallahü anhâ) şöyle demiştir: Ve biz Ümmü Gülsüm (radıyallahü anhâ)'nın saçını taradık, üç örgü yaptık. "
1527 - “... Alî bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
(Uyluğunu açma. Ne dirinin ne de öiünün uyluğuna bakma. )
1528) ..... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
(Ölülerinizi güvendiğiniz kimseler yıkasın.) "
1529) '..... Ali bin Ebi Tâlib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
(Kim bir ölüyü yıkar, onu kefenler, kefenine güzel koku saçar, cenazesini taşır, üzerinde namaz kılar ve (kötü belirtilerden) gördüğünü ölü aleyhinde yaymazsa, anasından doğduğu gün gibi hatâlarından çıkmış olur. )
1530). ..... Ebû Hüreyre -(radıyallahü anh)’den rîvâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu demiştir : (Bir ölüyü yıkayan kimse (yıkadıktan sonra) gusletsin.) "
٨ - باب مَا جَاءَ فِي غُسْلِ الْمَيِّتِ
١٥٢٥ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِيُّ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ، عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ، قَالَتْ دَخَلَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَنَحْنُ نُغَسِّلُ ابْنَتَهُ أُمَّ كُلْثُومٍ فَقَالَ ( اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكِ إِنْ رَأَيْتُنَّ ذَلِكِ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِي الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِي ). فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حَقْوَهُ . وَقَالَ ( أَشْعِرْنَهَا إِيَّاهُ ).
١٥٢٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِيُّ، عَنْ أَيُّوبَ، حَدَّثَتْنِي حَفْصَةُ، عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ، بِمِثْلِ حَدِيثِ مُحَمَّدٍ وَكَانَ فِي حَدِيثِ حَفْصَةَ ( اغْسِلْنَهَا وِتْرًا ). وَكَانَ فِيهِ ( اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا ). وَكَانَ فِيهِ ( ابْدَءُوا بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ مِنْهَا ). وَكَانَ فِيهِ أَنَّ أُمَّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَامْشِطْنَهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ .
١٥٢٧ - حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ آدَمَ، حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِي ثَابِتٍ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ ضَمْرَةَ، عَنْ عَلِيٍّ، قَالَ قَالَ لِي النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( لاَ تُبْرِزْ فَخِذَكَ وَلاَ تَنْظُرْ إِلَى فَخِذِ حَىٍّ وَلاَ مَيِّتٍ ).
١٥٢٨ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى الْحِمْصِيُّ، حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ بْنُ الْوَلِيدِ، عَنْ مُبَشِّرِ بْنِ عُبَيْدٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( لِيُغَسِّلْ مَوْتَاكُمُ الْمَأْمُونُونَ ).
١٥٢٩ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ الْمُحَارِبِيُّ، حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ كَثِيرٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ خَالِدٍ، عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِي ثَابِتٍ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ ضَمْرَةَ، عَنْ عَلِيٍّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( مَنْ غَسَّلَ مَيِّتًا وَكَفَّنَهُ وَحَنَّطَهُ وَحَمَلَهُ وَصَلَّى عَلَيْهِ وَلَمْ يُفْشِ عَلَيْهِ مَا رَأَى خَرَجَ مِنْ خَطِيئَتِهِ مِثْلَ يَوْمِ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ ).
١٥٣٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِي الشَّوَارِبِ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ الْمُخْتَارِ، عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( مَنْ غَسَّلَ مَيِّتًا فَلْيَغْتَسِلْ ).