ÜZERİNDE MÜSLÜMANLARDAN BİR CEMÂATİN NAMAZ KILDIĞI CENAZE HAKKINDA
19- ÜZERİNDE MÜSLÜMANLARDAN BİR CEMÂATİN NAMAZ KILDIĞI CENAZE HAKKINDA
1555 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
(Üzerinde müslümanlardan yüz kişinin namaz kıldığı cenaze, mağfiret olunur.) "
1556) '..... Abdullah bin Abbâs'ın mevlâsı Küreyb (radıyallahü anhüm)’den; Şöyle demiştir :
Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhüma)'nın bir oğlu öldü. Sonra Abdullah (radıyallahü anh) bana:
Yâ. Küreyb! Kalk da bak, oğlum (un cenazesi) için kimse toplanmış mı? dedi.
Ben de (baktım ve) Evet, dedim. Bunun üzerine:
Vah sana! Toplananları kaç kişi sanıyorsun? Kırk (kişi var) mı? diye sordu. Ben:
Hayır, onlar daha fazladır, dedim. Bunun üzerine dedi ki:
O halde oğlumun cenazesini çıkarın. Ben şehadet ederim ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den şöyle buyururken işittim :
(Allahü teâlâ bir mü'mine şefaat eden kırk kişilik mü'min cemâatin şefaatim behemehal kabul buyurur. )
1557 - “... Mersed bin Abdillah el-Vezenî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir :.
Mâlik bin Hubeyre eş-Şâmî (radıyallahü anh)'a—Bu zât sahâbî idi. — bir cenaze getirildiği zaman cenazeyle gelenleri az gördüğünde onları üç saffa ayırırdı. Sonra cenaze namazını kıldırırdı. Ve şöyle derdi: Şüphesiz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
(Müslümanlar üç saf hâlinde dizilip bir cenaze üzerinde namaz kıldığında onların dizilişi, behemahal (ölünün mağfiretini veya Cennetlik olmasını) vâcib (= sabit) kılar. )
١٩ - باب مَا جَاءَ فِيمَنْ صَلَّى عَلَيْهِ جَمَاعَةٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ
١٥٥٥ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ، أَنْبَأَنَا شَيْبَانُ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ( مَنْ صَلَّى عَلَيْهِ مِائَةٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ غُفِرَ لَهُ ).
١٥٥٦ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ الْحِزَامِيُّ، حَدَّثَنَا بَكْرُ بْنُ سُلَيْمٍ، حَدَّثَنِي حُمَيْدُ بْنُ زِيَادٍ الْخَرَّاطُ، عَنْ كُرَيْبٍ، مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ قَالَ هَلَكَ ابْنٌ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ فَقَالَ لِي يَا كُرَيْبُ قُمْ فَانْظُرْ هَلِ اجْتَمَعَ لاِبْنِي أَحَدٌ فَقُلْتُ نَعَمْ . فَقَالَ وَيْحَكَ كَمْ تَرَاهُمْ أَرْبَعِينَ قُلْتُ لاَ بَلْ هُمْ أَكْثَرُ . قَالَ فَاخْرُجُوا بِابْنِي فَأَشْهَدُ لَسَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَقُولُ ( مَا مِنْ أَرْبَعِينَ مِنْ مُؤْمِنٍ يَشْفَعُونَ لِمُؤْمِنٍ إِلاَّ شَفَّعَهُمُ اللَّهُ ).
١٥٥٧ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ مَرْثَدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْيَزَنِيِّ، عَنْ مَالِكِ بْنِ هُبَيْرَةَ الشَّامِيِّ، - وَكَانَتْ لَهُ صُحْبَةٌ - قَالَ كَانَ إِذَا أُتِيَ بِجِنَازَةٍ فَتَقَالَّ مَنْ تَبِعَهَا جَزَّأَهُمْ ثَلاَثَةَ صُفُوفٍ ثُمَّ صَلَّى عَلَيْهَا وَقَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ( مَا صَفَّ صُفُوفٌ ثَلاَثَةٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ عَلَى مَيِّتٍ إِلاَّ أَوْجَبَ ).