Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 50- KADINLARLA İYİ GEÇİNMEK BÂBI

2053 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Sizin en hayırlınız, ailesine en iyi olanınızdır. Ben de aileme en iyi olanınızım )

2054) ( . Abdullah bin Amr (bin el-As) (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu. demiştir:

(Sizin en hayırlılarınız, karılarına en iyi olanlarınızdır. )

2055 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan: Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) benimle koşu yarışması yaptı da ben O'nu geçtim. "

2056 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan: Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Safiyye binti Huyey (radıyallahü anhâ) ile yeni evlenmiş iken (Hayber savaşından dönüp) Medîne-i Münevvere'ye gelince Ensâr-ı Kiramın kadınları (yanıma) gelip Safiyye'den bahsettiler. Âişe (radıyallahü anhâ) demiştir ki ben de (onu görmek üzere) tanınmıyacak bir kıyafetle ve yüzümü örtüp gittim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (açık) olan) gözüme bakıp beni tanıdı. Âişe demiştir ki : Bunun üzerine ben hemen geri döndüm ve hızlıca yürüdüm. Resûl-i Ekrem (arkamdan gelip) bana yetişti ve beni bağrına bastı. Sonra:

— (Sen onu (Safiyye'yi) nasıl gördün?) diye (bana) sordu. Âişe demiştir ki, ben O'na:

— Bırak (beni). Yahudi kadınlar arasında bir Yahûdi kadındır, dedim. "

2057 - “... Âişe (radıyallahü anha)'dan; Şöyle demiştir:

Zeyneb (bint-i Cahş) (radıyallahü anhâ), benim odama izinsiz ve öfkeli olarak girinceye kadar (Kumalarımın kızdıklarını) bilmiyordum. (Zeyneb) odama girdikten sonra (odamda bulunan) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e :

— Yâ Resûlallah! Ebû Bekir'in kızcağızı senin için kollarını çevirince, (onun yaptığı iş) sana yetiyor mu? dedikten sonra bana yöneldi (aleyhimde atıp tuttu. ) Ben (ona cevap vermeyip) ondan vazgeçtim. Nihayet Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bana) :

— (O'nu tutup kendini savun, ) buyurunca ben ona yöneldim. Nihayet bana cevap veremez ve tükürüğü ağzında kurumuş vaziyette kendisini gördüm. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in de mübarek yüzünün güldüğünü gördüm. "

2058 - “... Âişe (radıyallahü anha)'dan; Şöyle demiştir: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında iken (yani O'nunla evli iken) oyuncak bebeklerle oynardım. Efendimiz de benim (kız) arkadaşlarımı bana gönderirdi, arkadaşlarımla oynaşırdık. "

٥٠ - باب حُسْنِ مُعَاشَرَةِ النِّسَاءِ

٢٠٥٣ - حَدَّثَنَا أَبُو بِشْرٍ، بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ يَحْيَى بْنِ ثَوْبَانَ، عَنْ عَمِّهِ، عُمَارَةَ بْنِ ثَوْبَانَ عَنْ عَطَاءٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( خَيْرُكُمْ خَيْرُكُمْ لأَهْلِهِ وَأَنَا خَيْرُكُمْ لأَهْلِي ‏)‏.‏

٢٠٥٤ - حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ، حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ شَقِيقٍ، عَنْ مَسْرُوقٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( خِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لِنِسَائِهِمْ ‏)‏.‏

٢٠٥٥ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ سَابَقَنِي النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَسَبَقْتُهُ ‏.‏

٢٠٥٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بَدْرٍ، عَبَّادُ بْنُ الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا حَبَّانُ بْنُ هِلاَلٍ، حَدَّثَنَا مُبَارَكُ بْنُ فَضَالَةَ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ أُمِّ مُحَمَّدٍ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ الْمَدِينَةَ وَهُوَ عَرُوسٌ بِصَفِيَّةَ بِنْتِ حُيَىٍّ جِئْنَ نِسَاءُ الأَنْصَارِ فَأَخْبَرْنَ عَنْهَا ‏.‏ قَالَتْ فَتَنَكَّرْتُ وَتَنَقَّبْتُ فَذَهَبْتُ فَنَظَرَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ إِلَى عَيْنِي فَعَرَفَنِي ‏.‏ قَالَتْ فَالْتَفَتَ فَأَسْرَعْتُ الْمَشْىَ فَأَدْرَكَنِي فَاحْتَضَنَنِي فَقَالَ ‏( كَيْفَ رَأَيْتِ ‏)‏.‏ قَالَتْ قُلْتُ أَرْسِلْ يَهُودِيَّةٌ وَسْطَ يَهُودِيَّاتٍ ‏.‏

٢٠٥٧ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ، عَنْ زَكَرِيَّا، عَنْ خَالِدِ بْنِ سَلَمَةَ، عَنِ الْبَهِيِّ، عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ، قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ مَا عَلِمْتُ حَتَّى دَخَلَتْ عَلَىَّ زَيْنَبُ بِغَيْرِ إِذْنٍ وَهِيَ غَضْبَى ‏.‏ ثُمَّ قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَحَسْبُكَ إِذَا قَلَبَتْ لَكَ بُنَيَّةُ أَبِي بَكْرٍ ذُرَيْعَتَيْهَا ‏.‏ ثُمَّ أَقْبَلَتْ عَلَىَّ فَأَعْرَضْتُ عَنْهَا حَتَّى قَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( دُونَكِ فَانْتَصِرِي ‏)‏.‏ فَأَقْبَلْتُ عَلَيْهَا حَتَّى رَأَيْتُهَا وَقَدْ يَبِسَ رِيقُهَا فِي فِيهَا مَا تَرُدُّ عَلَىَّ شَيْئًا فَرَأَيْتُ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَتَهَلَّلُ وَجْهُهُ ‏.‏

٢٠٥٨ - حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عَمْرٍو، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَبِيبٍ الْقَاضِي، قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كُنْتُ أَلْعَبُ بِالْبَنَاتِ وَأَنَا عِنْدَ، رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَكَانَ يُسَرِّبُ إِلَىَّ صَوَاحِبَاتِي يُلاَعِبْنَنِي ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 49- EVLENDİRME İŞİNDE ARACI OLMAK BÂBI

2051 - “... Ebû Rühm (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Evlenme işi için iki kişi arasında aracı olmak, en faziletli aracılıklardandır. )

2052 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'önn: Şöyle demiştir:

(Bir gün) Üsâme (radıyallahü anh)'ın ayağı kaydı ve kapının eşiği üstüne düşüp yüzü yaralandı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de (bana) :

(Onun kanını sil, ) buyurdu. (Fakat tiksinmem nedeni ile) ben onun kanını silmekten hoşlanmadım. Bunun üzerine Efendimiz onun (yarasının) kanını emip yüzünden atmaya başladı. Sonra şöyle buyurdu :

(Eğer Üsâme kız olsaydı, onu evlendirmek için kendisini süsleyip (güzel) giydirecektim. )

٤٩ - باب الشَّفَاعَةِ فِي التَّزْوِيجِ

٢٠٥١ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ يَزِيدَ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ أَبِي الْخَيْرِ، عَنْ أَبِي رُهْمٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مِنْ أَفْضَلِ الشَّفَاعَةِ أَنْ يُشَفَّعَ بَيْنَ الاِثْنَيْنِ فِي النِّكَاحِ ‏)‏.‏

٢٠٥٢ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا شَرِيكٌ، عَنِ الْعَبَّاسِ بْنِ ذَرِيحٍ، عَنِ الْبَهِيِّ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ عَثَرَ أُسَامَةُ بِعَتَبَةِ الْبَابِ فَشُجَّ فِي وَجْهِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( أَمِيطِي عَنْهُ الأَذَى ‏)‏.‏ فَتَقَذَّرْتُهُ فَجَعَلَ يَمَصُّ عَنْهُ الدَّمَ وَيَمُجُّهُ عَنْ وَجْهِهِ ثُمَّ قَالَ ‏( لَوْ كَانَ أُسَامَةُ جَارِيَةً لَحَلَّيْتُهُ وَكَسَوْتُهُ حَتَّى أُنَفِّقَهُ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 48- KADIN KENDİ GÜNÜNÜ (KUMASI OLAN) ARKADAŞINA HİBE EDER, BÂBI

2048)

2049 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir defa) Safiyye binti-Huyeyy (radıyallahü anhâ)'ya bir şeyden dolayı hiddetlenmisti. Bunun üzerine Safiyye:

Yâ Âişe! (bu) günüm sana olmak üzere sen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i benden râzi etmeye çalışır mısın? demiş. Âişe de:

Evet, demiş sonra safran bitkisi ile boyanmış olan bir başörtüsünü alıp (boyanın güzel) kokusunun yayılması için üzerine su serpmiş sonra (bunu giyinmiş olarak) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yakınında oturmuş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Yâ Âişe! Benden uzak dur. Çünkü bugün senin günün değildir.) buyurmuş. Bunun üzerine Âişe :

Bu Allah'ın fazlıdır, dilediğine verir, demiş ve (kendisi ile Safiyye arasında geçen) durumu Ona anlatmış. Efendimiz de Safiyye'den râzı olmuştur.

2050 - “... Âişe (radıyallahü anha)'dan; Şöyle demiştir:

Bir adamın uzun süre hayat arkadaşlığı ettiği bir karısı vardı. Bu kadından çocukları da olmuş idi. Adam bu kadını boşayıp başka bir kadınla evlenmek istedi. Kadıncağız, kendisine gün ayırmaksızın (nikâh altında) durmaya (ve başka bir kadınla evlenmeye) kocasını râzı etti. Bu adam hakkında (ve sulh hayırlıdır) âyeti indi. "

٤٨ - باب الْمَرْأَةِ تَهَبُ يَوْمَهَا لِصَاحِبَتِهَا

٢٠٤٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عُقْبَةُ بْنُ خَالِدٍ، ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، أَنْبَأَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ، جَمِيعًا عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ لَمَّا أَنْ كَبِرَتْ، سَوْدَةُ بِنْتُ زَمْعَةَ وَهَبَتْ يَوْمَهَا لِعَائِشَةَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَقْسِمُ لِعَائِشَةَ بِيَوْمِ سَوْدَةَ ‏.‏

٢٠٤٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَمُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، قَالاَ حَدَّثَنَا عَفَّانُ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ ثَابِتٍ، عَنْ سُمَيَّةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَجَدَ عَلَى صَفِيَّةَ بِنْتِ حُيَىٍّ فِي شَىْءٍ ‏.‏ فَقَالَتْ صَفِيَّةُ يَا عَائِشَةُ هَلْ لَكِ أَنْ تُرْضِي رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَنِّي وَلَكِ يَوْمِي قَالَتْ نَعَمْ ‏.‏ فَأَخَذَتْ خِمَارًا لَهَا مَصْبُوغًا بِزَعْفَرَانٍ فَرَشَّتْهُ بِالْمَاءِ لِيَفُوحَ رِيحُهُ ثُمَّ قَعَدَتْ إِلَى جَنْبِ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( يَا عَائِشَةُ إِلَيْكِ عَنِّي إِنَّهُ لَيْسَ يَوْمَكِ ‏)‏.‏ فَقَالَتْ ذَلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَنْ يَشَاءُ ‏.‏ فَأَخْبَرَتْهُ بِالأَمْرِ فَرَضِيَ عَنْهَا ‏.‏

٢٠٥٠ - حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عَمْرٍو، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ عَلِيٍّ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، ‏.‏ أَنَّهَا قَالَتْ نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ‏{وَالصُّلْحُ خَيْرٌ}‏ فِي رَجُلٍ كَانَتْ تَحْتَهُ امْرَأَةٌ قَدْ طَالَتْ صُحْبَتُهَا وَوَلَدَتْ مِنْهُ أَوْلاَدًا فَأَرَادَ أَنْ يَسْتَبْدِلَ بِهَا فَرَاضَتْهُ عَلَى أَنْ تُقِيمَ عِنْدَهُ وَلاَ يَقْسِمَ لَهَا ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget