Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 9- AĞAÇSIZ ARAZİ (TARLA)YI ALTIN VE GÜMÜŞ KARŞILIĞI KİRAYA VERMEYE DÂİR RUHSAT

2550 - “... Tâvûs'darı rivâyet edildiğine göre :

İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ) halkın, araziyi kiralama hakkında (ileri geri) çok konuştuklarını işitince: Sübhânallah. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ancak:

(Herhangi biriniz arazisini menfaat:uz ve geçici olarak (din) kardeşine vermeli idi), buyurdu ve araziyi kiraya vermeyi yasaklamadı, dedi. "

2551) '..... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Şüphesiz herhangi birinizin kendi arazisini (din) kardeşine (işletmesi için) menfaatsız ve geçici olarak vermesi, arazi (yi işletme) karşılığı) şunu ve bunu (yani malûm bir ücreti) almasından kendisi için daha iyidir. )

İbn-i Abbâs dedi ki: Bu (yani araziyi malum bir ücret karşılığında kiraya vermek) Hakl'dır . Ensâr diliyle de Muhâkale'dir. "

2552 - “... Hanzala bin Kays'den (el-Ensârî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre:

Kendisi (araziyi altın ve gümüş karşılığında kiraya vermenin hükmünü) Râfi bin Hadice sordum. Râfi dedi ki : Biz (müstecire) : Bu kıt'anın çıkaracağı (mahsûl) sana ve bu parçanın çıkaracağı (hâsılat) bana ait olmak üzere (diyerek) arazimizi kiraya veriyorduk. Sonra arazimizi, çıkaracağı mahsûl karşılığında kiraya vermekten menedildik. (Fakat) arazimizi gümüş (ve altın) karşılığında kiraya vermekten menedilmedik. "

٩ - باب الرُّخْصَةِ فِي كِرَاءِ الأَرْضِ الْبَيْضَاءِ بِالذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ

٢٥٥٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ، أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ جُرَيْجٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، عَنْ طَاوُسٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّهُ لَمَّا سَمِعَ إِكْثَارَ النَّاسِ، فِي كِرَاءِ الأَرْضِ قَالَ سُبْحَانَ اللَّهِ إِنَّمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( أَلاَ مَنَحَهَا أَحَدُكُمْ أَخَاهُ ‏)‏.‏ وَلَمْ يَنْهَ عَنْ كِرَائِهَا ‏.‏

٢٥٥١ - حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْعَظِيمِ الْعَنْبَرِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ، عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( لأَنْ يَمْنَحَ أَحَدُكُمْ أَخَاهُ أَرْضَهُ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَأْخُذَ عَلَيْهَا كَذَا وَكَذَا ‏)‏.‏ لِشَىْءٍ مَعْلُومٍ ‏.‏ وَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ هُوَ الْحَقْلُ وَهُوَ بِلِسَانِ الأَنْصَارِ الْمُحَاقَلَةُ ‏.‏

٢٥٥٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ حَنْظَلَةَ بْنِ قَيْسٍ، قَالَ سَأَلْتُ رَافِعَ بْنَ خَدِيجٍ قَالَ كُنَّا نُكْرِي الأَرْضَ عَلَى أَنَّ لَكَ مَا أَخْرَجَتْ هَذِهِ وَلِي مَا أَخْرَجَتْ هَذِهِ فَنُهِينَا أَنْ نُكْرِيَهَا بِمَا أَخْرَجَتْ وَلَمْ نُنْهَ أَنْ نُكْرِيَ الأَرْضَ بِالْوَرِقِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 8- ARAZİYİ KİRAYA VERMEK

2547 - “... İbn-i Ömer'in (mevlâsı) Nâfi (radıyallahü anhüm)’den rivâyet edildiğine göre Nâfi şöyle demiştir :

(Abdullah) bin Ömer kendisine âit bir araziyi ekilmek üzere kiraya veriyordu. Sonra (bir gün) bir adam onun yanına gelerek ; Râfi bin Hadîc, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in tarlalan ekilmek üzere kiraya vermeyi yasakladığını söyledi) diye ona haber verdi. Bunun üzerine İbn-i Ömer (Râfi'in yanına) gitti. Ben de onunla beraber gittim. Nihayet (Mescid-i Nebevi ile çarşı arasında bulunan) el-Belât (denilen yer) de Râfi’in yanına vardı ve bunu ona sordu. Râfi de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in tarlaları (ekilmek üzere) kiraya vermeyi yasakladığını ona haber verdi. Bunun üzerine Abdullah (bin Ömer) tarlalarını kiraya vermeyi terketti. "

2548 - “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize bir hutbe irad ederken buyurdu ki :

(Kimin arazisi varsa onu (kendine) eksin veya (din kardeşine bedelsiz) ektirsin. Onu kiraya vermesin. )

2549- ... Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Muhâkale'den nehy etti.

Münakale arazinin (ekilmek üzere) kiralanmasıdır.

٨ - باب كِرَاءِ الأَرْضِ

٢٥٤٧ - حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ، حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ، وَأَبُو أُسَامَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، - أَوْ قَالَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّهُ كَانَ يُكْرِي أَرْضًا لَهُ مَزَارِعًا فَأَتَاهُ إِنْسَانٌ فَأَخْبَرَهُ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَهَى عَنْ كِرَاءِ الْمَزَارِعِ فَذَهَبَ ابْنُ عُمَرَ وَذَهَبْتُ مَعَهُ حَتَّى أَتَاهُ بِالْبَلاَطِ فَسَأَلَهُ عَنْ ذَلِكَ فَأَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم نَهَى عَنْ كِرَاءِ الْمَزَارِعِ فَتَرَكَ عَبْدُ اللَّهِ كِرَاءَهَا ‏.‏

٢٥٤٨ - حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ كَثِيرِ بْنِ دِينَارٍ الْحِمْصِيُّ، حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ بْنُ رَبِيعَةَ، عَنِ ابْنِ شَوْذَبٍ، عَنْ مَطَرٍ، عَنْ عَطَاءٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ‏( مَنْ كَانَتْ لَهُ أَرْضٌ فَلْيَزْرَعْهَا أَوْ لِيُزْرِعْهَا وَلاَ يُؤَاجِرْهَا ‏)‏.‏

٢٥٤٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا مُطَرِّفُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، حَدَّثَنَا مَالِكٌ، عَنْ دَاوُدَ بْنِ الْحُصَيْنِ، عَنْ أَبِي سُفْيَانَ، - مَوْلَى ابْنِ أَبِي أَحْمَدَ - أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ، سَمِعَ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِيَّ، يَقُولُ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنِ الْمُحَاقَلَةِ ‏.‏ وَالْمُحَاقَلَةُ اسْتِكْرَاءُ الأَرْضِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 7- (TARLA MAHSÛLÜNÜN) ÜÇTE BİR VE DÖRTTE BİR (GİBİ BELİRLİ HİSSESİ) İLE MÜZÂRAA (MUAMELESİNİN HÜKMÜNÜN BEYÂNI) BÂBI

2543 - “... Râfi bin Hadîc (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) münakale ve müzâbene'den nehiy etti ve :

(Ancak üç kişi araziyi ekebilir: Arazisi olan adam, kendi arazisini eker. Kendisine minha (yani karşılıksız yararlanma) yolu ile bir arazi verilen adam da, kendisine verilen bu araziyi eker. Bir araziyi altın veya gümüş ile kiralayan adam da (bunu ekebilir. ))

2544 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Biz muhabere işlemini (yani mahsûlünün üçte biri, dörtte biri gibi belirli bir mikdara karşılık arazimizi kiraya verme işini) yapardık ve bunda bir beis görmezdik. Nihayet Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in bunu yasakladığını Râfi' bin Hadic'ten işittik. Artık biz bu muameleyi Râfi'in bu sözünden dolayı terkettik. "

2545 - “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir: Bizden bâzı adamların (ihtiyaçlarından) fazla arazileri var idi. Onlar bu arazilerini (mahsullerinin) üçte biri ve dörtte biri karşılığında kiraya verirlerdi. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:

(Kimin (ihtiyacından) fazla arazisi varsa bunu eksin veya (din) kardeşine (karşılıksız) ektirsin. Şayet (kardeşine karşılıksız vermekten) imtina ederse arazisini (elinde) tutsun (kiraya vermesin.)) "

2546 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Kimin arazisi varsa bunu eksin veya (din) kardeşine (karşılıksız) ektirsin. Eğer (kardeşine karşılıksız ektirmekten) imtina ederse arazisini (elinde) tutsun (kiraya vermesin. )

٧ - باب الْمُزَارَعَةِ بِالثُّلُثِ وَالرُّبُعِ

٢٥٤٣ - حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ، عَنْ طَارِقِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ، قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنِ الْمُحَاقَلَةِ وَالْمُزَابَنَةِ ‏.‏ وَقَالَ ‏( إِنَّمَا يَزْرَعُ ثَلاَثَةٌ رَجُلٌ لَهُ أَرْضٌ فَهُوَ يَزْرَعُهَا وَرَجُلٌ مُنِحَ أَرْضًا فَهُوَ يَزْرَعُ مَا مُنِحَ وَرَجُلٌ اسْتَكْرَى أَرْضًا بِذَهَبٍ أَوْ فِضَّةٍ ‏)‏.‏

٢٥٤٤ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، وَمُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ، يَقُولُ كُنَّا نُخَابِرُ وَلاَ نَرَى بِذَلِكَ بَأْسًا حَتَّى سَمِعْنَا رَافِعَ بْنَ خَدِيجٍ يَقُولُ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْهُ ‏.‏ فَتَرَكْنَاهُ لِقَوْلِهِ ‏.‏

٢٥٤٥ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِيُّ، حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِيُّ، حَدَّثَنِي عَطَاءٌ، قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ، يَقُولُ كَانَتْ لِرِجَالٍ مِنَّا فُضُولُ أَرَضِينَ يُؤَاجِرُونَهَا عَلَى الثُّلُثِ وَالرُّبُعِ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( مَنْ كَانَتْ لَهُ فُضُولُ أَرَضِينَ فَلْيَزْرَعْهَا أَوْ لِيُزْرِعْهَا أَخَاهُ فَإِنْ أَبَى فَلْيُمْسِكْ أَرْضَهُ ‏)‏.‏

٢٥٤٦ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعِيدٍ الْجَوْهَرِيُّ، حَدَّثَنَا أَبُو تَوْبَةَ الرَّبِيعُ بْنُ نَافِعٍ، حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ سَلاَّمٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( مَنْ كَانَتْ لَهُ أَرْضٌ فَلْيَزْرَعْهَا أَوْ لِيَمْنَحْهَا أَخَاهُ فَإِنْ أَبَى فَلْيُمْسِكْ أَرْضَهُ ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget