MÜSLÜMANLAR ÜÇ ŞEYDE ORTAKTIRLAR
16- MÜSLÜMANLAR ÜÇ ŞEYDE ORTAKTIRLAR
2566 - “... (Abdullah) bin Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
(Müslümanlar üç şeyde ortaktırlar: Suda, otta ve ateşte. Bunun (satılmak suretiyle alınan) bedeli de haramdır. )
Ebû Saîd demiş ki: Sudan maksad akar sudur. "
2567 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur :
(Üç şey vardır ki vermemezlik edilmezler: Su, ot ve ateş. )
2568 - “... Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre kendisi (bir gün Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'e) :
Yâ Resûlallah! Vermemezlik edilmesi helâl olmayan şey nedir? diye sordu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Su, tuz ve ateş), diye cevab verdi, Âişe dedi ki: Ben:
Yâ Resûlallah! (sallallahü aleyhi ve sellem) Şu suyu (esirgememeyi) anladık. Peki, tuz ve ateşin durumu nedir? diye sordum.
Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (bana hitaben) :
(Yâ Humeyrâ! Kim bir (parça) ateş verirse, o ateşin pişirdiği yemeğin tamamını sadaka etmiş gibi (sevab kazanmış) olur. Ve kim bir (parça) tuz verirse, o tuzun güzelleştirdiği yemeğin tamâmını sadaka etmiş gibi (sevab kazanmış) olur. Kim su bulunan yerde bir müslümana bir içim su içirirse bir rakaba (köle - câriye) yi âzadlamış gibi (sevab kazanmış) olur ve kim su bulunmayan yerde bir müslümana bir içim su içirirse onu ihya etmiş gibi (sevab sahibi) olur. )
١٦ - باب الْمُسْلِمُونَ شُرَكَاءُ فِي ثَلاَثٍ
٢٥٦٦ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ خِرَاشِ بْنِ حَوْشَبٍ الشَّيْبَانِيُّ، عَنِ الْعَوَّامِ بْنِ حَوْشَبٍ، عَنْ مُجَاهِدٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( الْمُسْلِمُونَ شُرَكَاءُ فِي ثَلاَثٍ فِي الْمَاءِ وَالْكَلإِ وَالنَّارِ وَثَمَنُهُ حَرَامٌ ). قَالَ أَبُو سَعِيدٍ يَعْنِي الْمَاءَ الْجَارِيَ .
٢٥٦٧ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ أَبِي الزِّنَادِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( ثَلاَثٌ لاَ يُمْنَعْنَ الْمَاءُ وَالْكَلأُ وَالنَّارُ ).
٢٥٦٨ - حَدَّثَنَا عَمَّارُ بْنُ خَالِدٍ الْوَاسِطِيُّ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ غُرَابٍ، عَنْ زُهَيْرِ بْنِ مَرْزُوقٍ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ زَيْدِ بْنِ جُدْعَانَ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّهَا قَالَتْ ( يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الشَّىْءُ الَّذِي لاَ يَحِلُّ مَنْعُهُ قَالَ الْمَاءُ وَالْمِلْحُ وَالنَّارُ ). قَالَتْ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا الْمَاءُ قَدْ عَرَفْنَاهُ فَمَا بَالُ الْمِلْحِ وَالنَّارِ قَالَ ( يَا حُمَيْرَاءُ مَنْ أَعْطَى نَارًا فَكَأَنَّمَا تَصَدَّقَ بِجَمِيعِ مَا أَنْضَجَتْ تِلْكَ النَّارُ وَمَنْ أَعْطَى مِلْحًا . فَكَأَنَّمَا تَصَدَّقَ بِجَمِيعِ مَا طَيَّبَ ذَلِكَ الْمِلْحُ وَمَنْ سَقَى مُسْلِمًا شَرْبَةً مِنْ مَاءٍ حَيْثُ يُوجَدُ الْمَاءُ فَكَأَنَّمَا أَعْتَقَ رَقَبَةً وَمَنْ سَقَى مُسْلِمًا شَرْبَةً مِنْ مَاءٍ حَيْثُ لاَ يُوجَدُ الْمَاءُ فَكَأَنَّمَا أَحْيَاهَا ).