Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 35- BABASININ ÖLÜMÜNDEN SONRA KARISIYLA EVLENEN KİMSE

2705 - “... el-Berâ bin Âzib (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir:

Dayım (râvî Hüşeym kendi rivâyetinde onun isminin el-Haris bin Amr olduğunu belirtmiştir. ) bana uğradı. (Bu seferinde) ona Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir sancak tahsis etmiş idi. Ben dayıma: Nereye gitmek istiyorsun? diye (yolculuğunun nedenini) sordum. Dayım şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni babasın (ın ölümün) den sonra onun karısıyla (yani üvey anasıyla) evlenen bir adama gönderdi ve onun boynunu (kılıçla) vurmamı emretti. "

2706 - “... Kurre( bin Eyâs bin Hilâl) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni, babasının (ölümünden sonra) karısıyla evlenen bir adamın boynunu vurmak ve malını müsadere etmek üzere ona gönderdi. "

٣٥ - باب مَنْ تَزَوَّجَ امْرَأَةَ أَبِيهِ مِنْ بَعْدِهِ

٢٧٠٥ - حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى، حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ، ح وَحَدَّثَنَا سَهْلُ بْنُ أَبِي سَهْلٍ، حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ، جَمِيعًا عَنْ أَشْعَثَ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ ثَابِتٍ، عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ، قَالَ مَرَّ بِي خَالِي - سَمَّاهُ هُشَيْمٌ فِي حَدِيثِهِ الْحَارِثَ بْنَ عَمْرٍو - وَقَدْ عَقَدَ لَهُ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم لِوَاءً فَقُلْتُ لَهُ أَيْنَ تُرِيدُ فَقَالَ بَعَثَنِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِلَى رَجُلٍ تَزَوَّجَ امْرَأَةَ أَبِيهِ مِنْ بَعْدِهِ فَأَمَرَنِي أَنْ أَضْرِبَ عُنُقَهُ ‏.‏

٢٧٠٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ابْنُ أَخِي الْحُسَيْنِ الْجُعْفِيِّ، حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ مَنَازِلَ التَّيْمِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ، عَنْ خَالِدِ بْنِ أَبِي كَرِيمَةَ، عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ قُرَّةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ بَعَثَنِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِلَى رَجُلٍ تَزَوَّجَ امْرَأَةَ أَبِيهِ أَنْ أَضْرِبَ عُنُقَهُ وَأُصَفِّيَ مَالَهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 34- ADAM KARISININ YANINDA (YABANCI) BİR ERKEK BULUR

2703 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Sa'd bin Ubâde (bin Deylem) el-Ensârî (radıyallahü anh) :

Yâ Resûlallah! Adam karısının yanında (yabancı) bir erkek bulur, onu öldürebilir mi? diye sordu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Hayır) (öldüremez), ) buyurdu. Sa'd:

Sana Hak dini ikram eden Allah'a and olsun ki (adam kıskançlığı dolayısıyla) bilâkis öldürür, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (orada bulunanlara hitaben) :

(Büyüğünüz (olan Sa'd) in söylediği sözü işitiniz, ) buyurdu. "

2704 - “... Seleme bin el-Muhabbık (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir :

Had cezalan âyeti inince kıskanç bir adam olan Ebû Sabit Sa'd bin Ubâde'ye:

Söyle bakalım, sen karının beraberinde (yabancı) bir erkek bulmuş olursan ne yapmış olursun? diye soruldu. Sa'd

Ben karımı ve erkeği kılıçla vurup tepelemiş olurum. Ben gidip dört erkek şahidi getirinceye kadar bekler (miy)im? O zamana kadar adam işini bitirip gider. Veya: Ben (karım ile falan erkeği zina hâlinde) şöyle böyle gördüm, diyeceğim. Siz de kazif cezası olarak beni (seksen değnek) döveceksiniz ve ebedî olarak hiç bir şâhidliğimi kabul etmiyeceksiniz. (Yani bunu yapmam, ikisini de derhal öldürürüm. ) diye cevap verdi.

Râvî demiştir ki: Bu konuşma, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlatıldı. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Şâhid olarak kılıç kâfidir) buyurdu. Daha sonra: (Hayır. Sarhoşun ve kıskancın bu işte biribirini takip etmelerinden korkarım. ) buyurdu.

Ebû Abdillah, yani İbn-i Mâcete dedi ki: Ben Ebû Zur'a'yi şöyle söylerken işittim: Bu, Ali bin Muhammed et-Tanâfisî'nin hadîsidir. Ben bu hadîsi kendisinden dinlemeyi kaçırdım. "

٣٤ - باب الرَّجُلِ يَجِدُ مَعَ امْرَأَتِهِ رَجُلاً

٢٧٠٣ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ، وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ الْمَدِينِيُّ أَبُو عُبَيْدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ الدَّرَاوَرْدِيُّ، عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ سَعْدَ بْنَ عُبَادَةَ الأَنْصَارِيَّ، قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ الرَّجُلُ يَجِدُ مَعَ امْرَأَتِهِ رَجُلاً أَيَقْتُلُهُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( لاَ ‏)‏.‏ قَالَ سَعْدٌ بَلَى وَالَّذِي أَكْرَمَكَ بِالْحَقِّ ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( اسْمَعُوا مَا يَقُولُ سَيِّدُكُمْ ‏)‏.‏

٢٧٠٤ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنِ الْفَضْلِ بْنِ دَلْهَمٍ، عَنِ الْحَسَنِ، عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ حُرَيْثٍ، عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الْمُحَبِّقِ، قَالَ قِيلَ لأَبِي ثَابِتٍ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ حِينَ نَزَلَتْ آيَةُ الْحُدُودِ وَكَانَ رَجُلاً غَيُورًا أَرَأَيْتَ لَوْ أَنَّكَ وَجَدْتَ مَعَ أُمِّ ثَابِتٍ رَجُلاً أَىَّ شَىْءٍ كُنْتَ تَصْنَعُ قَالَ كُنْتُ ضَارِبَهُمَا بِالسَّيْفِ أَنْتَظِرُ حَتَّى أَجِيءَ بِأَرْبَعَةٍ إِلَى مَا ذَاكَ قَدْ قَضَى حَاجَتَهُ وَذَهَبَ ‏.‏ أَوْ أَقُولُ رَأَيْتُ كَذَا وَكَذَا فَتَضْرِبُونِي الْحَدَّ وَلاَ تَقْبَلُوا لِي شَهَادَةً أَبَدًا ‏.‏ قَالَ فَذُكِرَ ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ‏( كَفَى بِالسَّيْفِ شَاهِدًا ‏)‏.‏ ثُمَّ قَالَ ‏( لاَ إِنِّي أَخَافُ أَنْ يَتَتَايَعَ فِي ذَلِكَ السَّكْرَانُ وَالْغَيْرَانُ ‏)‏.‏ قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ يَعْنِي ابْنَ مَاجَهْ سَمِعْتُ أَبَا زُرْعَةَ يَقُولُ هَذَا حَدِيثُ عَلِيِّ بْنِ مُحَمَّدٍ الطَّنَافِسِيِّ وَفَاتَنِي مِنْهُ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 33- HAD (CEZASI İŞLENEN SUÇA )KEFARETTİR,BÂBI

2701 - “... Ubâde bin Sâmıt (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :

(Sîzden herhangi birisinin (işlediği suçtan dolayı) başına had gelmekle cezasını dünyada çekerse o ceza onun (günahının) kefaretidir. Şayet (işlediği suçun) cezâsını dünyada çekmezse artık (âhirette) onun işi Allah'a kalır)

2702 - “... Ali (bin Ebî Tâlib) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :

(Kim dünyada (küfürden başka) bir günah işler de (had veya tazîr) cezası infaz edilirse Allah, kuluna azabını çiftleştirmekten çok daha âdildir. (Yani âhirette ikinci kez tazib etmez. ) Ve kim dünyada bir günah işler de Allah onun o günahını (insanların gözlerinden) örterse Allah bağışladığı bir şey (den dolayı cezalandırmayla dönüş yapmaktan pak, çok kerem ve afıv sahibidir. )

٣٣ - باب الْحَدُّ كَفَّارَةٌ

٢٧٠١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ، وَابْنُ أَبِي عَدِيٍّ، عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ، عَنْ أَبِي قِلاَبَةَ، عَنْ أَبِي الأَشْعَثِ، عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( مَنْ أَصَابَ مِنْكُمْ حَدًّا فَعُجِّلَتْ لَهُ عُقُوبَتُهُ فَهُوَ كَفَّارَتُهُ وَإِلاَّ فَأَمْرُهُ إِلَى اللَّهِ ‏)‏.‏

٢٧٠٢ - حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَمَّالُ، حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ أَبِي جُحَيْفَةَ، عَنْ عَلِيٍّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏( مَنْ أَصَابَ فِي الدُّنْيَا ذَنْبًا فَعُوقِبَ بِهِ فَاللَّهُ أَعْدَلُ مِنْ أَنْ يُثَنِّيَ عُقُوبَتَهُ عَلَى عَبْدِهِ وَمَنْ أَذْنَبَ ذَنْبًا فِي الدُّنْيَا فَسَتَرَهُ اللَّهُ عَلَيْهِ فَاللَّهُ أَكْرَمُ مِنْ أَنْ يَعُودَ فِي شَىْءٍ قَدْ عَفَا عَنْهُ ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget